Eğitimsen Aydın Aydın Şube Başkanı Ali Gün, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile keyfi ve siyasi amaçlarla yaptığı düzenlemelerle yüz binlerce öğretmene eziyet etmeyi sürdürdüğünü söyledi.
Öğretmenlerin istekleri dışında yer değiştirmeye zorlamak, onları sürgün etmek anlamına geldiğini belirten Eğitimsen Aydın Aydın Şube Başkanı Ali Gün, “Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği sorunlarımızı çözmekten çok yeni sorunlar üreten ve geniş bir kesimde oluşturacağı mağduriyet ile büyük bir tepki çekmiştir.” dedi.
Sevgi Yolu’nda bir gurup sendika üyesiyle birlikte basın açıklaması yapan Eğitimsen Aydın Aydın Şube Başkanı Ali Gün, uzun süredir tartışılan öğretmenlere zorunlu rotasyon, aday öğretmenlere performans, sözlü sınav ve özür grubu tayinleri gibi konular başta olmak üzere öğretmenlerin atanması ve yer değiştirmesi ile ilgili pek çok başlıkta büyük tepki gösteren Ali Gün, “Öncelikle belirtmek gerekir ki Resmi Gazetede yayınlanan Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği sorunlarımızı çözmekten çok yeni sorunlar üreten ve geniş bir kesimde oluşturacaktır. Öğretmenleri istekleri dışında yer değiştirmeye zorlamak, onları sürgün etmek demektir. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim yöneticilerinin tamamından sonra şimdi de öğretmenleri çalışma sürelerine bağlı olarak zorunlu rotasyona tabi tutacaktır. MEB`in öğretmenleri zorunlu rotasyona tabi tutmasıyla eğitimin hangi sorununa çözüm üretileceği, hangi önemli gereksinimin karşılanacağı belli değildir. Bir öğretmenin görev yerinin değiştirilmesinin eğitim sistemine hiçbir katkısının olması beklenemez. MEB bu düzenleme ile tarihin en büyük sürgün operasyonu için düğmeye basmış, eğitimde yeni bir kaos oluşturmak için adeta seferber olmuştur.” şeklinde konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevinin eğitimcileri mağdur etmek değil, sorunlarına somut ve gerçekçi çözümler üretmek olduğunu kaydeden Gün, “Milli Eğitim Bakanlığı, on binlerce öğretmen açısından yeni bir dayatma anlamına gelen, ekonomik ve sosyal olarak ciddi sorunlara yol açacak ve pek çok yönden yeni mağduriyetler oluşturması kaçınılmaz olan öğretmenlere rotasyon uygulamasını yeni bir tasfiye mantığı ile ele almaktadır. Zorunlu rotasyon dayatmasına karşı hukuksal mücadelemizi sürdüreceğiz.” dedi.
Aday öğretmenlere performans değerlendirme, yazılı veya yazılı ve sözlü sınav, iş güvencesine yönelik açık bir saldırı olduğunu da iddia eden Gün, “Performans değerlendirmesinde başarılı olan aday öğretmen, Bakanlıkça belirlenen merkez ve tarihlerde yazılı veya yazılı ve sözlü sınava tabi tutulacaktır. Sınav yazılı ve sözlü birlikte yapılacak olursa yazılı sınav sonucu beklenmeden aday öğretmenin ayrıca sözlü sınava alınacak olması, iktidarın her alanda olduğu gibi, eğitimde de 'AK Öğretmenler' oluşturma çabasının bir ürünüdür. Yazılı veya sözlü sınavda başarılı olan aday öğretmenlerin yıllardır iktidarın il başkanları gibi görev yapan valilerce öğretmen olarak atanacak olmasını da manidardır. Sınavda başarılı olamayan aday öğretmenler, il içinde aynı hizmet alanında başka bir eğitim kurumunda görevlendirilerek yeniden performans ve değerlendirmesi yapılacak ve sınava tabi tutulacaktır. Aday öğretmenler performans değerlendirmesinde veya sınavda başarısız olursa öğretmenlik unvanını kaybedecek ve memuriyetle ilişkisi kesilecektir. Deneyimli öğretmenlerin zorunlu rotasyon dayatmasıyla, aday öğretmenlerin performans ve sözlü sınav ile sindirilmeye çalışılması kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevinin öğretmenleri sindirmek, onlara eziyet etmek olmadığını hatırlatan Ali Gün, “MEB`in görevi, attığı her adımda, eğitimcileri mağdur etmek değil, onların yaşadığı sorunlara kalıcı çözümler üretmek, eğitimcilerin ve sendikaların öneri ve taleplerini dikkate almaktır. MEB, öğretmenleri kendi istekleri dışında zorunlu rotasyona tabi tutmak yerine gönüllülük ve teşvik esasına dayalı çözümler üretmeye çalışmalı, attığı her adımda bizlere eziyet etmekten vazgeçmelidir.”