Taha Akyol, "'dinin içinin boşalması' elbette samimi dindarları endişelendiriyor" diye yazdı.
Akyol, Hürriyet'de yayınlanan bugünkü yazısında "Bu davranışlar, muhalif kitlelerde 'Eğer din buysa?!' sorusuna yol açmaz mı?!" diye sordu.
Akyol'un yazısının bir bölümü şöyle:
"AKP'nin "dindar nesiller yetiştirme" poliktikası biliniyor. Buna rağmen "dinin içinin boşalması" elbette samimi dindarları endişelendiriyor.
Sosyolojik faktörlerin etkisi ayrı bir konu. Dinin AKP tarafından siyasallaştırılması, mitinglerde ayet ve hadislerin çok defa bağlamından da koparılarak seçmen davranışını etkilemek için kullanılması... Dahası, siyasi kayırmacılık yapılarak "İslam sosyetesi" yaratılması, mesela bu amaçla İhale Kanunu'ndan 100'den fazla değişiklik yapılması, iktidarı eleştirenlere ve hoşlanılmayan firmalara baskı uygulanması...
İş dünyasında ağır bir baskı hissedildiği gibi bilhassa basın üzerindeki baskılar artık uluslararası hukuk raporlarına geçmiş bulunuyor.
Öyle ki, idealist İslamcı Hakan Albayrak'ın yazılarında ortaya koyduğu gibi, "emir kulu" olmayan dindar kalemlere bile baskı yapılması...
Kitleler bunlardan nasıl etkilenir?
DİN EĞER BUYSA?!
"Siyasi taraftarlık dinin gereği gibi görülünce dinin manevi ve ahlaki içeriğinin dumura uğrayarak siyasi ve iktisadi amaçların öne geçmesi kaçınılmazdır. "İnsan-ı kâmil"in özelliklerine yerine siyasi öfke ve militanlık ağır basmaz mı?
Bu davranışlar, muhalif kitlelerde "Eğer din buysa?!" sorusuna yol açmaz mı?!
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez hocamız da "eğer din buysa?!" sorusuna yol açan davranışların insanları dinden soğutabileceğini söylemiştir. (7 Ocak 2014)
Samimi dindarlar olaya bir de bu açıdan bakmalı."
Haber Merkezi