Cumhuriyet tarihinin ilk darbesinin üzerinden 58 yıl geçti. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk darbesi, bir grup subayın 27 Mayıs 1960’ta, Demokrat Parti iktidarını devirmesiyle yaşanmıştı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk darbesi, bir grup subayın 27 Mayıs 1960’ta, iktidar partisi Demokrat Partinin (DP) “Türkiye’yi baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü” iddiasıyla ülke yönetimine el koymasıyla gerçekleşti.
Türkiye’de 1946’da çok partili hayata geçilmesinin ardından, 1950’de aldığı yüzde 52,67 oranındaki oyla iktidara gelen DP, 10 yıl iktidarda kaldı.
DP iktidarının son dönemlerinde bazı üniversitelerde öğrenciler, hükümet aleyhine gösterilere başladı. Yaşanan olaylar sebebiyle İstanbul ve Ankara’da sıkıyönetim ilân edildi. Ankara’da 5 Mayıs 1960’ta bir öğrenci grubu, ‘’555K’’ yani “5. ayın 5’inde saat 5’te Kızılay’da” koduyla gösteri düzenledi, 21 Mayıs’ta da Harp Okulu öğrencileri sokağa çıktı ve Zafer Anıtı’na kadar “sessiz” yürüyüş yaptı.
İdam kararları
TBMM Başkanı Refik Koraltan, TBMM Başkanvekilleri Agah Erozsan, İbrahim Kirazoğlu, Tahkikat Komisyonu Başkanı Ahmet Hamdi Sancar, Tahkikat Komisyonu üyeleri Nusret Kirişçioğlu, Bahadır Dülger, Bakan Emin Kalafat, Milletvekilleri Baha Akşit, Osman Kavrakoğlu, Zeki Erataman ile eski Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun hakkındaki idam kararları ise oy çokluğuyla alındı. Aralarında bakanlar, milletvekilleri, Tahkikat Komisyonu üyeleri, İstanbul Valisi ile İstanbul Belediye Başkanı’nın da bulunduğu 31 sanık ise müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Sanıklardan 92 kişiye 20 yıl ile 6 yıl arasında ağır hapis, 94 kişiye 5 yıl ağır hapis cezası verildi. Sanıkların bazılarına kısa süreli hapis cezaları verildi, diğer sanıklar beraat etti. Birçok yabancı ülke lideri, idamların durdurulması için Cemal Gürsel başkanlığındaki Millî Birlik Komitesine defalarca çağrıda bulundu. Bunun üzerine Komite, Celal Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezasını affetti. Celal Bayar’ın cezası yaş haddi dolayısıyla ömür boyu hapse çevrildi. Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961’de sabaha karşı, Adnan Menderes ise İmralı Adası’nda 17 Eylül 1961’de sağlık muayenesini yapan doktor heyetinden sağlam raporu alındıktan sonra saat 13.21’de idam edildi.
Bildiriyi Alparslan Türkeş okudu
Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bazı general ve subayların oluşturduğu 38 kişilik Millî Birlik Komitesi, “DP’nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü” iddiasıyla 27 Mayıs sabaha karşı yönetime el koydu. Kurmay Albay Alparslan Türkeş tarafından Ankara Radyosu’ndan okunan bildiriyle askeri darbe duyuruldu. Millî Birlik Komitesi, Anayasa ve TBMM’yi feshetti, siyasi faaliyetleri askıya aldı, Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, hükümet üyeleri, DP’li milletvekilleri, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun ile asker ve bazı üst düzey kamu görevlileri gözaltına alındı. Adnan Menderes, aynı gün yurt gezisi kapsamında bulunduğu Kütahya’da Albay Muhsin Batur tarafından gözaltına alınarak Ankara’ya götürüldü ve daha sonra diğer tutuklu DP üyeleriyle Yassıada’da hapsedildi. Yassıada’daki yargılamalar, 14 Ekim 1960’ta başladı, 15 Eylül 1961’de karara bağlandı. Toplam 19 dosyada toplanan dâvâlar, “anayasayı ihlâl” dâvâsıyla birleştirildi. 592 sanıktan 288’i için idam istendi. Kararı açıklayan Yüksek Adalet Divanı, 15 sanığı idam cezasına çarptırdı. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın idam kararları oy birliğiyle alındı.
İtibarı 1990’da iade edildi
TBMM tarafından 11 Nisan 1990’da kabul edilen bir kanunla Adnan Menderes ve onunla idam edilen arkadaşlarının itibarları iade edildi. Aynı kanun uyarınca Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun naaşları, 17 Eylül 1990’da İmralı’dan alınarak, devlet töreniyle İstanbul Vatan Caddesi’nde yaptırılan anıt mezara taşındı.