Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün açıklamalarına tepkiler gelmeye devam ediyor. Rıza Türmen “Bu biraz gerçeği çarpıtma” yorumunda bulunurken, Taha Akyol ise “Her ihraç edilen terör örgütü mensubu mu?” şeklinde tepki gösterdi.
Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yargıcı ve Demokrasi İçin Birlik Sözcüsü Rıza Türmen, yüzde 51.4 ‘evet’ oyuyla kabul edildiği açıklanan “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” hakkında “Anayasamızda var olan kuvvetler ayrılığı ilkesi daha da belirgin hale getirilmiştir” görüşünü savunan Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’e tepki göstererek yürütme, yargı ve yasamanın “tek adam elinde toplandığını” ifade etti. Güngör’ün sözlerini “Bu biraz gerçeği çarpıtma” diyerek eleştiren Türmen, “Bağımsız yargıdan söz edilemeyeceği için, bağımsız yargıçlardan da söz edilemiyor tabii. Onun için yargıçlarımız iktidara yaranmak istiyorlar” dedi.
Her ihraç edilen terör örgütü mensubu mu?
Gazeteci yazar Taha Akyol, Danıştay Başkanı Zerrin Göngör’ün KHK’larla ilgili konuşmasını “ihsas-ı rey” olarak gördüğünü yazdı ve itiraz etti. “Dahası, her ihraç edilen terör örgütü mensubu mu?” diye soran Taha Akyol’un Hürriyet’de yayınlana dünkü yazısının bir bölüm şöyle: “Danıştay Başkanı Sayın Zerrin Güngör’ü dikkatle dinledim. Tabiî her uzun konuşma gibi doğruların yanında tartışmaya açık yönleri de vardı. Ben Sayın Başkan’ın konuşmasındaki iki konu üzerinde durmak istiyorum. 16 Nisan referandumunda kabul edilen yeni sistemle kuvvetler ayrılığının güçlendiğini belirtti. OHAL kararnamelerinin terör örgütü mensuplarından devlet kurumlarını arındırmak ve demokrasiyi korumak amacıyla çıkarıldığını, kişilerin hak ve özgürlüklerine, amaç dışında herhangi bir sınırlama getirilmediğini söyledi. Evvela milletin yüzde 48.6’sının hayır, yüzde 51.4’ünün evet dediği, tartışmaların hâlâ sürdüğü bir konuda Danıştay Başkanı’nın “taraflı” beyanda bulunmasını yadırgadım.
Hak ve hürriyetleri kısıtlanmış olmadı mı?
İkincisi KHK’lar hakkındaki sözlerini de “ihsas-ı rey” olarak görüyorum. (...) OHAL kararnameleri elbette “devlet kurumlarını terör örgütü mensuplarından temizlemek” için çıkarıldı... Fakat Sayın Başkan, hükümetin üç aydır kurmadığı “Ayıklama Komisyonu” kurulursa, komisyon kararlarına karşı insanlar Danıştay’a gidebilecek. Daha davaları görmeden nasıl bilebiliriz KHK’ların hak ve özgürlükleri sınırlamadığını?
Dahası, her ihraç edilen terör örgütü mensubu mu? Anayasa hukukçusu Prof. İbrahim Kaboğlu gibi bir insan bu bahaneyle ihraç edilmedi mi? Hak ve hürriyetleri kısıtlanmış olmadı mı? Bir yüksek yargı görevlisinin böyle konuşması, idari yargının muhtemel yorumları hakkında “ihsas-ı rey” algısı yaratmaz mı? Asıl hassasiyetle vurgulamak gereken sorun, yargı kararlarının uygulanmaması değil midir? Farklı görüşler olabilir, yeter ki hukuku üstün tutalım.
Haber Merkezi