Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak, Engin Eraslan, Mustafa Sakin, Mehmet Selahaddin Dinçer, Mehmet Erdil, Uğur Eski, Seyit Gölcük ve taraf avukatları katıldı.

Sanıklardan Erol Demir de duruşmayı, tutuklu bulunduğu cezaevinden görüntülü ve sesli sistem aracılığıyla izledi.

Mahkeme Başkanı Hüseyin Karamanoğlu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan müzekkereye cevap verildiğini, "Türk İntikam Birliği Teşkilatı" ile ilgili herhangi bir soruşturma olmadığının bildirildiğini belirterek, gelen yanıtı tutanağa geçirtti.

Bu konuda Emniyet Genel Müdürlüğüne yazılan yazıya da cevap gönderildiğini belirten Karamanoğlu, "Türk İntikam Birliği Teşkilatı" ile ilgili istihbari çalışmalar olduğu, bir kişinin tutuklandığı ve daha sonra tahliye edildiğini tutanağa yazdırdı.

Ayrıca Karamanoğlu, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığının, eski MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Taytak ve o dönemde MHP MYK üyesi olan Erkan Bülent Haberal ile ilgili 27 Aralık 2010'daki dinlemeye dayanak teşkil eden ıslak imzalı belge asıllarının, arşiv sisteminde bulunmadığını kaydederek, bu belgelerin birer fotokopisinin gönderildiğini kayıtlara geçirtti. 

Sanıklardan Taner Bülent Demirel'in de cezaevinden tahliye edildiği tutanağa yazıldı.

"Dinleme taleplerinin içeriğini sorgulama, inceleme yetkimiz yoktur"

Tanık olarak dinlenen eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Operasyon Şube Müdür Yardımcısı Ahmet Ümit Seçgin, bulunduğu cezaevinden sesli ve görüntülü sistemle alınan beyanında, o dönemde Teknik Operasyon Şubesinde müdür yardımcılığı yaptığını, Ender Ethem Atay'ın dinlenmesiyle ilgisinin olmadığını savundu.

Seçgin, şöyle konuştu:

"Haber alma şubelerinden bize dinleme talepleri ve gerekçeleri gelirdi. Biz de sadece dinlemenin teknik anlamda mümkün olup olmadığı, bu şahısların daha önceden dinlenip dinlenmediği, başka yerden tedbir kararı alınıp alınmadığı konusunda incelemeler yapardık. Eğer bir engel yoksa bunu istihbarat daire başkan yardımcısının imzası ile yetkili ve görevli mahkemeye gönderirdik. Dinleme taleplerinin içeriğini sorgulama, inceleme yetkimiz yoktur. Ender Ethem Atay'ın dinlenmesi konusundaki belgeye imza atmış olabilirim ancak özel olarak bu belgeyi ya da şahsı hatırlamıyorum. O tarih itibarıyla çok dinleme vardı, dinlenen şahısları özel olarak hatırlamam mümkün değil."

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak, Türk İntikam Birliği Teşkilatı ve Cevdet Serdar Eren hakkında soruşturma yürütülüp yürütülmediğinin sorulmasına, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin bu konudaki arama ve el koyma kararının istenmesine karar verdi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak, Ethem Ender Atay'ın dinlenmesine ilişkin kararın da kayıtlar araştırılarak gönderilmesine hükmeden mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

İddianame

İddianamede, eski MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Taytak, eski CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin, Albay Ömer Gümüş, suç tarihinde TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) ve Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) Başkanı Mehmet Önder Yetiş, Prof. Dr. Ender Ethem Atay ve polis memuru Mustafa Boztepe ile askeri projelerde yer alan Ahmet Serdar Adalı "mağdur" sıfatıyla, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ın oğlu Erkan Bülent Haberal, gazeteci Ahmet Şık'ın eşi Yonca Verdioğlu Şık, askeri projelerde görev alan Güner Alpaydın, Dursun İlhan Tüfekçi, Ayşe Buğu Bayazıt, Cemil Berin Erol ve Süleyman Gökhun Tanyer, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanları Ali Kılıç ve Recep Cengiz ile Hanefi Avcı'nın avukatı Refik Ali Uçarcı da "müşteki" olarak yer alıyor.

Mağdur ve müştekileri usulsüz dinledikleri iddia edilen sanıklara, "askeri ve siyasi casusluk", "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve üyesi olmak", "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği", "özel hayatın gizliliğini ihlal" ve "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" suçlamaları yöneltiliyor. 

Dinlenen kişiler arasında Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile TÜBİTAK İleri Teknolojiler Araştırma Enstitüsünün güdümlü mermilere karşı savunma projesinde yer alanların da bulunduğu bildirilen iddianamede, ülke güvenliği itibarıyla gizli kalması gereken savunma projelerine ait bilgilerin askeri casusluk maksadıyla temin edildiğinin belirlendiği kaydediliyor. 

AA