-Türkiye; verileri incelenen 28 OECD ülkesi içinde ‘hayat memnuniyeti’ sıralamasında 10 üzerinden 6.12 puanla son sırada yer alırken 3 öğrenciden birinin mutsuz olduğu gözlemlendi.

-‘Türkiye’de Çocuk İşçi Olmak’ adlı rapora göre, ülkede çalışan çocuk sayısı 2 milyona yaklaşırken, iş kazalarında yüzlerce çocuk ölüyor. 

-Darbe girişiminin ardından yapılan operasyonlarda yüz binlerce çocuk ailelerinden ayrılırken, bazıları onlarla birlikte cezaevlerinde yaşamaya başladı. 

***

DİSK’e bağlı Genel-İş, çalışan çocukların sorunlarını görünür kılmak amacıyla güncel veriler ışığında “Türkiye’de Çocuk İşçi Olmak Raporu” hazırladı. Rapora göre, Türkiye’de çalışma hayatında 2 milyona yakın çocuk var. 2016 TÜİK verilerine göre çocuk işçilerin yüzde 78’i kayıt dışı çalışıyor. 2016 yılında 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı 708 bin. Bu çocukların 558 bini kayıt dışı çalıştırılırken, 150 bini sigortalıdır. Yani çalışan her 10 çocuktan 8’i kayıt dışı.

709 bin çocuk işçi var

DİSK’ Genel-İş’in raporunda bazı bölümler şöyle: Ülkemizde çocuk işçilerin sayısına ilişkin güncel veriler sadece 15-17 yaş grubunda olan çocuk işçiler için mevcuttur. 15 yaş altı ve tarımsal alanlarda mevsimlik olarak çalışan çocuklara ilişkin veriler bulunmamaktadır. Ayrıca mesleki eğitim alan özellikle turizm sektöründe uzun saatler çalıştırılan stajyerler, yani ‘çocuk işçiler’ ve çocuk işçiliği sayılabilecek uygulamalar ile çıraklık eğitimi alanlar resmi olarak çocuk işçi sayılmamaktadırlar. Buna karşın 2012 yılından itibaren çocuk işçi sayısı ülkemizde artmıştır. 2012 yılında 601 bin olan 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı, 2016 yılına gelindiğinde 709 bin olmuştur.

Cezaevlerinde, yurtlarda, ya da yalnızlar

15 Temmuz darbe girişiminin ardından işlerinden atılan ve birçoğu tutuklanan kişilerin çocukları da 23 Nisan’ı buruk geçirenler arasında. Hukuksuzlukların aylarca sürdüğü bir ortamda ailelerinden koparılan çocuklar ya akrabalarının yanına bırakılıyor, ya da anne ve babası tutuklananlar yurtlara yerleştiriliyor. Diğer taraftan çok sayıda bebekte anneleriyle birlikte cezaevlerinde yaşamak zorunda bırakıldı. Yaşları daha büyük olan çocuklar ise kardeşlerine bakmak zorunda kaldı.

Türkiye, çocuk yoksulluğunda en kötü ülke

Genel-İş Sendikası’nın raporuna göre, çocuk işçiliğinin artışında, çocuk yoksulluk oranının yüksek olmasının önemli bir etkisi vardır. Türkiye, AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında çocuk yoksulluk oranı en fazla olan ülkedir. Türkiye’de çocukların yoksulluk oranı yüzde 25,3 iken, AB’ye üye ülkelerle karşılaştırıldığında yoksulluk oranı en fazla olan ülke konumunda.

2016’da 56 çocuk işçi öldü

İş cinayetine maruz kalan çocuk sayısına ilişkin İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi tarafından veriler tutulmaktadır. Bu rapora göre de iş kazası sonucu vefat eden çocuk işçi sayısı artmaktadır. 2012 yılında 32 çocuk, iş cinayetlerinde hayatını kaybetmişken, 2016 yılına gelindiğinde 56 çocuk iş cinayetleri sonucu vefat etti.

En mutsuz öğrenciler burada 

OECD, PISA 2015 kapsamında üçüncü raporu olan ‘Öğrenci Refahı’nı yayınladı. Yapılan HAYAT memnuniyeti anket çalışmasına göre Türkiye, OECD ülkeleri arasında son sırada yer aldı. Öğrencilerle yapılan anket çalışmasıyla elde edilen sonuçlara göre Türkiye; verileri incelenen 28 OECD ülkesi içinde ‘hayat memnuniyeti’ sıralamasında 10 üzerinden 6.12 puanla son sırada yer aldı. En mutlu öğrencilere sahip ülke 8.27 puanla Meksika oldu. OECD, genel puanların yanı sıra öğrencilerin hayat tatmin düzeylerine göre de veriler paylaştı. Türkiye’de 15 yaş düzeyindeki öğrencilerin 28.6’sı hayatından hiç memnun olmadığını belirtti. Türkiye bu oranla OECD’nin yüzde 11.8’lik ortalamasını neredeyse üçe katladı. Hayatından çok memnun olduğunu söyleyen öğrenci oranıysa OECD’nin yüzde 34.1’lik ortalamasının gerisinde kalarak, yüzde 26.3 oldu.

Ortaylı: Bu memleketin çocukları aldatılıyor

İzmir Kitap Fuarı’nda çocuk işçilerle ilgili açıklama yapan Prof.Dr. İlber Ortaylı ise “Türkiye 2 milyonun üzerinde çocuk işçi kullanıyor. Bunlara tarım işçileri dahil değil. Mevsimlik işçilik yapan aileler içinde çocuklar da var. Okul yok, tarlada oynamaya gitmiyorlar. Bütün gün çektiği çilenin karşılığı bile olamayacak ücretler için çalışıyorlar.” Çocukların işçi olamayacağını belirten Prof.DR. Ortaylı, çocukların öğretmenin öğrettiklerini öğrenmek ve oynamakla görevlendirilebileceğini anlatırken, “Bunun dışında hiç bir görev yükleyemezsiniz. Türkiye’de 1950’lerden sonra kötü okullar açıldı. Ne tarım okulu, ne sanayi okulu ne de imam hatip okulunda kalite var. Bu bir umumi problemdir. Bu memleketin çocukları aldatılıyor. Her türlü eğitim olabilir ama nasıl olur bunun üzerinde duracaksınız. Dünyada lise eğitiminin, üniversite eğitiminin kalitesi düşmüştür” dedi.