Türkiye’deki yargı sistemine dönük eleştirilerini dile getiren AKP İstanbul Milletvekili ve MKYK üyesi Mustafa Yeneroğlu, “KHK mağdurları ile ilgili süreçte hukuk dışına çıkıldı” dedi. T24’de Şirin Payzın’ın sorularını cevaplayan Mustafa Yeneroğlu, Türkiye’de hukukun üstünlüğü  sağlanamazsa, temel hak ve hürriyetler korunamazsa, hiçbir sorunun çözülmeyeceğini hatırlattı.

58 dakikalık röportaj esnasında adalet sistemindeki yanlışlara da dikkat çeken Yeneroğlu’nu şu tesbitleri de yaptı:

“Şu anda AKP’nin içinde bulunduğu ve benim kesinlikle kabullenmediğim (durumlar var) suçun şahsiliği, masumiyet karinesi, hukuk devletinin her şeyin önünde olduğunu, hukukun üstünlüğünün tartışılmaz olduğunu, kuvvetler ayrılığın aslında sadece modern bir mesele olmadığını, sadece Hz. Ali’nin kendi  valisine yazdığı emirnameyi okuduğunuz zamanda (dahi) Müslümanca yaklaşımın orada da var olduğunu gördüğünüz zaman ve bu ölçülerin artık kendi camiam içinde güçlü bir seslendirilmesi bile başlı başına bir sorun teşkil ettiğine dair kanaatleri görünce üzülmemek elde değil.”

Karnemiz iyi değil

“Fetö dâvâlarıyla Türkiye öyle büyük bir travma yaşadı ki, bugün sonuçta 500 bin insan soruşturmaya veya kovuşturmaya tabi tutulmuş. Yani adeta 2 buçuk, 3 milyon insan terör örgütü üyeliği bağlamında değerlendirilecek bir noktaya gelmiştir. Bu çok normal bir şey değil, bu çok ürkütücü bir tablo. Türkiye’nin bu tabloyu aşması gerekiyor. Aşmasının yöntemi normatif iddialardır. Yani hukukun kurallarıdır. Hukukun kuralları noktasında biz bu süreci yine hukukun idealleri bağlamında yürütmüş olsaydık eminim bu noktalarla karşı karşıya gelmek zorunda kalmazdık. Demek ki muhafazakâr camianın güçle sınanması noktasında bir ilk yaşıyoruz. Demek ki geçmişte bu sınanmayla karşı karşıya kalmadık. İlk defa güçlü bir biçimde sınırsız güç elinde bulundururken bu sınanmayla karşı karşıya kalıyor. Ben karnemizin iyi olduğunu iddia etmiyorum. Ve bu bana gerçekten acı veriyor. O sebeble bizim camiamızdan daha güçlü bir ses çıkmaması benim adıma kendi ilkelerimin neden geçerli olmadığını bu noktada insanların iradesinin neden bu kadar zayıf olduğunu sorgulatıyor. 

AİHM içtihatları dikkate alınmalı

“Bu yapının dün örgütlenmesiyle meşgul olup farklı farklı devlet yapıları içerisinde bulunanların örgütlenmesini teşvik edenlerin bugün herkesten daha güçlü cellat kesilmeleri de çok zoruma gidiyor. Sonuçta bunu geçmişte Türkiye yaşadı. Tek parti zihniyetinin, o elitist yaklaşımın ordu, bürokrasi ve yargı içerisinde kümelenmiş olması ve topluma o üstenci, ezici bakış neticesinde Türkiye bu noktalara geldi. Farklı farklı koalisyonlarla yürümek noktasındaydınız beklide. (...) AİHM ve AYM içtihatları maalesef bizim mahkemelerimizde yeterince dikkate alınmıyor. Bizim şuanki yaşadığımız sorunların temelinde bu var. Dikkate alınmadığı için böyle büyük bir toplumsal travmalarla karşı karşıyayız.”

HABER: SÜREYYA NUR İŞLER