Yasağın kalktığı Cizre’deki evlerine dönen bölge halkından yıkılmış evinin başında bekleyen bir vatandaş, bir yıkım beklediklerini, ama bu kadarını tahmin etmediklerini söyledi.
82 gün sonra yasağın kalktığı Cizre’ye dönen bölge sakinleri tepkili. Hendekler kazılırken neden müdahale edilmediğini soran Cizreliler, “Vatandaşa bu nasıl yapılır, olan bizim gibi garibanlara oldu. İşi olan işine devam etti, ticareti olan ticaretine devam etti. Biz ne yapalım, nereye gidelim” diye öfke ve üzüntüyle karışık tepkisini dile getiriyor.
Yasak kaldırıldı kararı ilan edildikten sonra Cizre yolundayız. Cizre girişinde uzun bir araç kuyruğu var. Yasak kalkmış, ama şehre giriş çıkışlarda sıkı bir kontrol yapıyor. GBT ve üst aramasından sonra şehre girebiliyorsunuz. Operasyonların yapıldığı Cudi ve Sur mahallelerine geldiğinizde ise, dehşet veren bir manzara sizi karşılıyor.
Neredeyse bütün evler hasar görmüş durumda. Bazı evler yanmış, bazısı moloz yığınına dönüşmüş, bazıları ise çökmek üzere.
“Hendekler kazılırken seyirciydik”
Aylar sonra evlerine dönen Cizreliler bu şok edici manzara karşısında gözyaşları içerisinde birkaç parça eşya kurtarmaya çalışıyor. İlk girdiğimiz ev yeni evlendiğini söyleyen Fuat’ın evi.. Fuat bütün birikiminin yandığını söylüyor.
Yasak boyunca başka bir şehre yerleşmiş ailesi ile birlikte. Döndüğünde yeni döşediği evini ve eşyalarını yanmış bir vaziyette bulunca isyan ediyor: “Biz kime ne yaptık?” Hendeklerin kazıldığı, örgütün silah yığdığı zamanlarda buna göz yuman yetkililere tepkili “O zaman tedbir alsaydınız, bunlar yaşanmayabilirdi” diyor. Kendilerine de kızdığını belirten Fuat, “Hendekler kazılırken canımız pahasına tepki göstermeliydik. Sonucu ne olursa olsun, durum bu hale gelmeden çözmeliydik” diye hayıflanıyor.
“Sorumlusu kim?”
Bir başka ev. Bir kadın, gelini ve torunları neredeyse tamamen yıkılmış evin içerisinde erzaklarını kurtarıyor. Kullanılabilir giyecek kalmamış, ev eşyası zaten yok. 3 aydır evden haber alamadıklarını belirten anne: “Bunun sorumlusu kim? Sebep olanlara hiçbir şey olmadı. Olan bizim gibi garibanlara oldu. İşi olan işine devam etti, ticareti olan ticaretine devam etti. Biz ortada kaldık. Şimdi yapacağız, Nereye gideceğiz?” diye konuşuyor.
Basına öfke var
Cizre’nin diğer mahalleleri de tedirgin. Sokakta gezerken insanların korkuyla baktığını görebiliyorsunuz. Birisi basına oldukça öfkeli: “Daha önce neden gelmediniz? Şimdi iş işten geçti, cenazeler geldi. İnsan hayatı üzerinden para kazanıyorsunuz. Yazıklar olsun size.”
Devletten ne bekliyorlar?
Öncelikle çok fazla ev zarar görmüş durumda. Devlet bir kriz masası kurarak acil bir eylem planı hazırlamalı. Geçici olarak konteyner şehirlerle insanların barınma ihtiyacını giderebilir. Bu süreç içerisinde de hasar tespiti yapılıp insanların zararı tazmin edilebilir. Kızılay ve AFAD devreye girerek gıda ve sağlık yardımı yapılması gerekiyor. Şehirde salgın hastalık riski yüksek.
Aylardır iş yapamayan esnaf zor durumda. Şehirdeki ekonomik hayat bitmiş. Bazı bankalar borç erteleme konusunda kolaylık sağlarken, bazı bankaların da fırsatçılık yapıp faizleri yükselttiği söyleniyor. Cizreli esnaf borçların ertelenmesini ve kredi desteği istiyor. Devlet olabildiğince hızlı olup yaraları sarmalı, aksi halde halkın bu mağduriyetini istismar edenler ortaya çıkacaktır.
Gökhan Yılmaz / Diyarbakır MGokhanYlmz
Fotoğraflar: Murat Sayan