New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) toplantısından dönerek ayağının tozuyla "öfkeli" parlamenterlerin karşısına çıkan Johnson "ya beni devirin ya da Brexit'i gerçekleştirmeme izin verin diye konuştu.

Brexit'in bir an önce hayata geçirilmesi için kararlılığını vurgulayan Johnson, halkın Brexit yönünde isteğini bildirdiğini ve kendisinin de Brexit'ten yana olduğunu tekrarladı. Parlamentonun anlaşmasız ayrılığı durdurmak için hareket etmediğini ve parlamenterlerin asıl amacının AB üyeliğinden ayrılmasının önüne geçmek olduğunu öne sürdü.

Halkın ikinci bir Brexit referandumu istemediğinin altını çizen Johnson Brexit'in bir an önce gerçekleşmesinin ve ülkenin diğer konulara odaklanma zamanının geldiğini vurguladı.

İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn: Brexit sürecini uzatma sözü verin ve seçime gidelim

Ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ise erken seçim için başbakanın anlaşmasız ayrılık olasılığını masadan kaldırması koşulunu ileri sürdü. Corbyn konuşmasında Anayasa Mahkemesi'nin hükümsüz bulduğu parlamentoyu tatil etme kararına atfen Johnson'ın kendini hukukun üstünde gördüğünü ve bu nedenle başbakanlık makamına uygun olmadığını da kaydetti. Corbyn ayrıca hükümetin AB ile anlaşma için ne tür adımlar attığını ve planları olduğunu henüz bilmediklerini hatırlattı.

Ülke basınında çıkan yorumlara göre Başbakan Johnson bu hamle ile hükümetin güvensizlik oyu alacağını ve erken seçime gidileceğini hesaplıyor. Ancak başta İşçi Partisi olmak üzere muhalefet partileri Johnson'ın bu restini ülkenin 31 Ekim'de AB'den anlaşmasız ayrılığının önünü açmak için bir siyasi komplo olduğunu savunuyor.

Bu nedenle muhalefet partileri Johnson'un başbakanlık koltuğunu bırakarak istifasını istiyor. Ancak ülkenin AB'den anlaşmasız ayrılmasının önüne geçmeyi öncelikli amaç olarak gören muhalefet partileri bu garantilenmeden erken seçime gidilmesine sıcak bakmıyor.

Muhalefetin parlamentonun yeniden açılmasıyla kazanılan beş haftalık süreyi Başbakan Johnson'ın ülkeyi anlaşmasız ayrılığa sürüklemesine izin vermemek için varolan yasal boşlukların kapatmak için kullanması bekleniyor.

Euronews Türkçe