9. CUMHURBAŞKANI SÜLEYMAN DEMİREL: SAİD NURSÎ BİN YILDA GELEN İSLAM ÂLİMLERİNDENDİR. HEM CUMHURİYETÇİ, HEM DEMOKRATTIR.
BÖYLE BİR KAHRAMANA KİMSE ''HAİN'' DİYEMEZ
Muharrem İnce haddini aştı
Muharrem İnce özür dilemeli
Prof. Ortaylı gibi ilim adamları daha hassas olmalı değil mi?
İnancından taviz vermedi
“Bediüzzaman, Kur’an’ı ve Resulullahı kendisine rehber edinmiş ve inançlarından hiçbir taviz vermemiş bir şahsiyettir. Eserleri ve talebeleri yüzlerce defa mahkemeye çıkarılmıştır. Bunların hiçbirisinde suç bulunmamıştır.”
Kimsenin önünde eğilmedi
“Kendi öz vatanında, bir ilden bir ile sürgüne gönderilmiştir. Kimsenin önünde eğilmemiştir. Devirlerle hoş geçinmek gibi bir yola da sapmamıştır. Ona âlim değildir diyenin alnını karışlarım.”
***
Demirel: Bediüzzaman bir âbidedir
Özel yazışmalarında o sözle Şeyh Said’i kast ettiğini ve yanlış yaptığını itiraf eden Muharrem İnce’ye bir cevap da merhum 9. Cumhurbaşkanı Demirel’den. Necmeddin Şahiner’in sorularına verdiği cevaplarda şöyle demişti Demirel:
“Bediüzzaman Said Nursî, üzerinde çok tartışma yapılmış bir zattır. Birçok kimse, kendisi hakkında peşin hükümlere sahip olmuşlardır. Bediüzzaman, Kur’an’ı ve Resulullahı kendisine rehber edinmiş ve inançlarından hiçbir taviz vermemiş bir şahsiyettir.
“Üstüne husumet çekmiştir. Fakat bu husumetten hiçbir zaman yılmamıştır. Eserleri ve kendisini takip eden Nur Talebeleri, yüzlerce defa mahkemeye çıkarılmıştır. Türk ceza kanunlarına göre, bunların hiçbirisinde suç bulunmamıştır. Buna rağmen, merhum takibe maruz kalmıştır. Kendi öz vatanında, bir ilden bir ile sürgüne gönderilmiştir. Kimsenin önünde eğilmemiştir. Devirlerle hoş geçinmek gibi bir yola da sapmamıştır.
“Kendisinin İdare-i Örfî Divanında, 1909 yılında söylediği çok enteresan sözleri vardır. Orada, “Hakikatin hatırı, sadece hakikatin hatırı için hareket ediniz, hakikatin hatırı herşeyin üstündedir” der. Merhum, hakikatin hatırı için bir ömür boyu hareket etmiştir.
“Gerek eserlerinde, gerek nasihatlarında, hep iyiliği tavsiye etmiştir. Cenab-ı Allah’ın emirlerine ve nehiylerine uyulmasını tavsiye etmiştir. Mârufu emir ve münkeri nehyetmiştir. Ayrıca Kur’an’ın çok değerli yorumunu yapmıştır.”
Yine Demirel 1985’te Taksim Grubu toplantılarından birinde soruları cevaplarken şunları söylemişti: AP eski Milletvekili Recep Özel’in aktarımıyla:
“Bediüzzaman bir âbidedir, büyük bir İslam âlimidir, bin yılda gelen İslam âlimlerindendir. Hem cumhuriyetçidir, hem de demokrattır. Bediüzzaman’ın demokratlığına Türkiye’nin ulaşabilmesi için kırk fırın ekmek yemesi lâzım. O, hürriyetle insandaki imanı eşanlamlı tutuyor. ‘Bir insanda iman ne kadar gelişirse, hürriyet fikri o kadar parlar’ diyor.
“Başların omuzlar üzerinde mana ifade etmediği gün Padişaha ne diyor: ‘İstibdat zulüm ve tahakkümdür, meşrûtiyet adalet ve şeriattır. Padişah, Peygamberimizin (asm) emrine itaat etse ve yoluna gitse halifedir, biz de ona itaat edeceğiz. Yoksa Peygambere (asm) tabi olmayıp zulmedenler, padişah olsalar da haydutturlar.’
“Ama Türk entelektüeli Bediüzzaman’ı yanlış tanımıştır. Bu ülkenin yetiştirdiği en büyük demokratlardan biridir Bediüzzaman.”