CHP'nin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması, TBMM Genel Kurulunda kabul edilmedi.
Bakan Bozdağ, kendisi hakkında verilen gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasına ilişkin görüşmeler sırasında söz aldı.
Gensoru önergesinin pek çok yanlışları bulunduğunu anlatan Bozdağ, hakimlerin ve yargının bağımsızlığı ile diğer hususların birbirine karıştırılmaması gerektiğini vurguladı.
"Yalan söylüyorsunuz, iftira atıyorsunuz"
"900 hakim aldı, 800'ü AK Parti'li çıktı" şeklinde bir iddianın konu edildiğini ifade eden Bozdağ, bu iddianın sahiplerinin 800 hakimin kim olduğunu açıklaması gerektiğini bildirdi.
Bozdağ, şunları söyledi:
"800 AK Parti'li hakim varsa namuslu ve dürüst olan biri, bunları dağıtır, millete gösterir. 800 hakim, savcı adayının adını istiyorum. Parlamentoda söylüyorum, siz bu isimleri verin, ben bu saatten itibaren milletvekilliğinden istifa ediyorum. Namuslu, dürüst bir insansanız siz istifa ediyor musunuz? 800'ü AK Parti'lidir diye algı operasyonu yapmak dürüst bir siyasetçiye yakışmaz. Dürüstseniz getireceksiniz. Burada iki, üç isim vermek değil, 800 ismi buraya koyacaksınız. Yalan söylüyorsunuz, iftira atıyorsunuz."
İddialara konu edilen kişilerin hakim veya savcı değil, hakim ve savcı adayı olduklarını ifade eden Bozdağ, hakim ve savcı adayı olmak için kuralların anayasa ve yasalarla belirlendiğini kaydetti.
"Liyakata baktık"
Bakan Bozdağ, hakim ve savcı olmak için mesleki yeterlilik dışında hiçbir şart aranmadığını bildirerek, eşitlik ilkesine uyulacağı, kişilerin siyasi görüşü, inancı ya da cinsiyetine bakılamayacağının yasa ile hüküm altına alındığını anımsattı.
Hakim ve savcı adaylarının, çeşitli kademelerden geçtikten sonra sonra hakim ve savcı olabildiğine dikkati çeken Bozdağ, kanunun bu şekilde olduğunu, kendilerinin de kanunu uyguladıklarını belirtti.
Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:
"Son sınavda kazananların içerisinde her partide geçmişte siyaset yapmış insanlar var. Onları niye açıklamadınız. Parti üyelikleri var. Şu anda üye değil ama geçmişte olmuş. Ben açıklamam, çünkü insanların siyasal görüşüne bakmadık, liyakate baktık. Siyaseten kormayın bu kadar. Yargının siyasallaşmasında en çok zarar gören parti biziz. Bizim partimize siyasallaşmış yargı kapatma davası açtı. Bizim bakanlarımıza, hükümetimize siyasallaşmış yargı kumpas kurdu. En büyük bedeli biz ödedik. Onun için 'yargıya siyaset bulaşmasın' diye biz uğraşıyoruz. Yasayı değiştirdik. Siyasete giren hakim ve savcıların mesleğe dönüşünü biz kapattık. Siyasete bulaşan buraya gelmesin diye."
AA