Yazarımız İslam Yaşar, Ayasofya ile alakalı seminerinde, “İstanbul’un manevî fethinin manevî kumandanı Bediüzzaman’dIr. Ayasofya’nın tekrar ibadete açılması, manevî fethin anahtarı hükmünde olacaktır” dedi.
Pursaklar AsyaNur Kültür Merkezinde “Manevî fatihler ve Ayasofya” konusunda seminer veren yazarımız İslâm Yaşar, “Bu zamanda cihad maddî değil, manevî cihad ön plandadır. İstanbul maddî olarak fethedildi, şimdi manevî fetih zamanıdır. Maddî fetih, manevî fethin öncüsüdür” dedi İstanbul’un on dokuz defa muhasara edilmesi sonucunda fethedildiğini söyleyen Yaşar, “İstanbul’un fethi bir ümmet hareketidir. Eyüp Ensari Hazretleri iki defa İstanbul kuşatmasına katıldı ve şehit olup oraya defnedildi. İstanbul’un manevî fethinde herkes yer alabilir. İstanbul’un manevî fethinin manevî kumandanı Bediüzzaman Said Nursî’dir. Ayasofya’nın tekrar ibadete açılması, manevî fethin anahtarı hükmünde olacaktır” şeklinde konuştu.
MİLLETİMİZ AYASOFYA’NIN İBADETE AÇILMASINI BEKLİYOR
Fatih Sultan Mehmed İstanbul’u fethettikten sonra kiliseyi camiye çevirdiğini söyleyen Yaşar, “Sonra kurduğu vakfa devreder. Birçok yerleri de giderleri için vakfa bağışlar. Daha sonra, onu camilikten çıkaracak olanlara ağır bir bedduâ kaleme alır. Ayasofya 1934 yılında alınan bir bakanlar kurulu kararıyla müze yapılmıştır. Onun yeniden cami olarak ibadete açılması, manevî fethin sembolü olacaktır. Bu hayırlı gelişmeyi milletçe bekliyoruz. İstanbul’un manevî surlarını aşacak ve fethedecek ancak Risale-i Nur eserleri olacaktır. İstikbal buna şahit olacaktır” dedi.
BEDİÜZZAMAN, MANEVÎ CİHADI RİSALE-İ NURLAR’LA YAPMIŞTIR
Bediüzzaman’ın, İstanbul’un İngilizler tarafından işgal edildiği yıllarda onlara karşı kitapla mücadelede bulunduğunu ve “Hutuvat-ı Sitte” adındaki eseriyle onların bütün planlarını deşifre edip bozduğunu anlatan İslâm Yaşar, “Ankara hükümeti tarafından ‘böyle kahraman bir hoca bize lâzımdır’ diye davet edilir. Önce bu dâveti kabul etmeyen Bediüzzaman sonra kabul eder ve Ankara’ya gider. Çünkü din, iman, Kur’ân ve peygamber aleyhinde yeni bir hücum cephesi açılmıştır. Buna karşı yine kitapla yeni bir manevî cihad yapılması zarureti doğmuştur. Bunun gereğini yerine getiren Bediüzzaman, Risale-i Nur adını verdiği Kur’ân tefsirleriyle manevî cihadını gerçekleştirir ve dinsizliğin bel kemiğini kırar ve muvaffak olur” diye konuştu.
Ankara - Ahmet Terzi