Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada Suriye’deki savaştan sonra ortaya çıkan zorluklar karşısında işbirliği yapmaya mecbur olduklarını belirtti.
Ankara’ya bu zamanda bunun için geldiğini söyleyen Tusk, “Elbette kimseye ders vermek için değil veya kimseden ders almak için değil; ama durumu sizinle birlikte değerlendirmek için ve işbirliğimizi daha da güçlendirebileceğimiz alanları belirlemek için.” dedi. Tusk, çözüm süreci konusunda da net konuştu: “Kürt barış sürecinin yeniden yoluna girmesi için ihtiyaç olan her çabanın gösterilmesi gerektiğini vurguladım. Bunun hala mümkün olduğunu umuyorum.”
Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştiren Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüştükten sonra bugün de Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bir araya geldi. Başbakanlık Resmi Konutu’nda gerçekleşen görüşmenin ardından Tusk ve Davutoğlu ortak basın toplantısı düzenledi.
DAVUTOĞLU: MÜLTECİLERİN İNSANİ BOYUTU KONUSUNDA ORTAK PEPSPEKTİF TAŞIYORUZ
Burada ilk olarak söz alan Başbakan Davutoğlu, görüşmede 3 konuyu ele aldıklarını ve ele aldıkları ilk konunun mülteci sorunu olduğunu söyledi. Davutoğlu, “Sadece Türkiye’nin sadece komşu ülkelerin sadece Avrupa’nın değil bütün bir insanlığın meselesi haline gelen mülteci sorunu. Kendisiyle bu sorunun herşeyden önce insani boyutu konusunda ortak bir perspektif taşıyor olmamızdan büyük bir memnuniyet duydum. Uzun yıllar boyunca mülteci sorunu son 4 yıl içinde çevre ülkelerin sorunu olarak görüldü. Türkiye 2 milyon mülteciyi ağırlayarak dünyanın en çok mülteci barındıran ülkesi oldu.” dedi.
Mülteci sorununu acil boyutlarını ele alabilecek şekilde istişarelerin devam etmesi, çok etkin bir istişare ve istişare mekanizması kurulması noktasında ortak perspektiflerini paylaştıklarını belirten Davutoğlu, şöyle ekledi: “Bu konu zamana bırakılacak ertelenecek bir konu değildir. Aksine dakika bile kaybetmeksizin Suriyeli Iraklı ve dünyanın değişik yerlerinden gelen mülteciler konusunda Türkiye ve Avrupa Birliği’nin ortak tavır olması önem taşıyor. Bu çerçevede hem atılacak adımlar hem de bunun külfetini ele almak üzere bundan sonra görüşmelerimiz devam edecek.”
DAVUTOĞLU: TERÖRÜN AVRUPA'DAN FİNANSMANI KONUSUNDA ORTAK ÇABA İHTİYACI VAR
İkinci konunun ise teröre karşı verilen mücadele olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle konuştu: “Sayın Tusk’a PKK, DEAŞ, DHKP-C gibi terör örgütlerinin Türkiye’ye karşı yürüttüğü başlattığı saldırılar konusunda gösterdikleri dayanışma için bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu gelişmeler gösteriyor ki terör ırk, din, mezhep ayrımı gözetmeksizin bir insanlık suçudur. Avrupa’dan, AB’den, bütün Avrupa ülkelerinden DEAŞ’a karşı yürütülen mücadelede omuz omuza olduğumuz gibi son haftalarda onlarca vatandaşımızı ve güvenlik görevlimizi haince şehit eden PKK terörüne karşı aynı omuz omuza olma sorumluluğumuzu bir kez daha paylaştım. Teröre karşı mücadele bağlamında yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aktardık. Ve özellikle Avrupa’da terörün finansmanı konusunda atılması gereken adımlar ve bu çerçevede ortak bir çaba ihtiyacı bir kez daha gündemimizdeydi. Bu mücadeledeki kararlılığımız herkes tarafından bilinmelidir. Nitekim Türkiye’nin Kuzey Irak’taki operasyonları da dün ve bugün hava operasyonları devam etmiştir. Çok etkin bir şekilde hedeflere dönük olarak neticeler elde edilmiştir.”
Üçüncü konu olarak Kıbrıs’ı görüştüklerini aktaran Davutoğlu, yürüyen müzakereler bağlamında istişarelerde bulunduklarını kaydetti.
TUSK: ZOR KONULARI ELE ALDIK
Ardından söz alan Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, sözlerinin başında “İyi bir görüşme oldu. Zor konuları ele aldık.” dedi.
TERÖRLE MÜCADELE DESTEK GÜVENCESİ VERDİM
İlk olarak terörü konuştuklarını belirten Tusk, “Ben son terörist saldırıları kınadığımı ifade ettim. Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verdiğim gibi Başbakan’a da Avrupa’nın PKK ve DEAŞ ile mücadelesinde Avrupa’nın Türkiye'ye güçlü desteği konusunda güvence verdim.” ifadelerini kullandı.
ANKARA’YA DERS VERMEK YA DA DERS ALMAK İÇİN GELMEDİM
Ayrıca Suriye’yi ve bölgedeki istikrarsızlığı, mültecileri konuştuklarını belirten Tusk, şunları kaydetti: “Suriye’deki savaş ve bölgedeki istikrarsızlıkla ortaya çıkan zorluklarla hiçbirimiz tek başına başa çıkamayız. Burada işbirliği yapmaya mecburuz. Ben de özellikle bu yüzden Ankara’ya bu zamanda geldim. Elbette kimseye ders vermek için değil veya kimseden ders almak için değil; ama durumu sizinle birlikte değerlendirmek için ve işbirliğimizi daha da güçlendirebileceğimiz alanları belirlemek için.”
Mülteciler konusunda AB ve Türkiye’nin zaten şu anda çok fazla çalıştığını vurgulayan Tusk, “Ama ikimiz de her iki tarafta da daha fazlasına ihtiyaç olduğu konusunda hemfikiriz.” diye konuştu.
KÜRT BARIŞ SÜRECİ YENİDEN YOLA GİRMELİ
Görüşmede PKK ve terör problemini de konuştuklarının altını çizen Avrupa Konseyi Başkanı, “Aynı zaman Kürt barış sürecinin yeniden yoluna girmesi için ihtiyaç olan her çabanın gösterilmesi gerektiğini vurguladım. Bunun hala mümkün olduğunu umuyorum.” dedi.
ZOR TERCİHLER YAPACAĞIZ
Tusk, şöyle devam etti: “Göç konusunun yanı sıra birlikte dış politika, ekonomik ve ticari ilişkiler, terörle mücadelede işbirliği konularında daha fazlasını yapabiliriz. Sanırım yapmamız da gerekiyor. Bu ziyaretten, bugünkü ve önümüzdeki günlerdeki mülteci krizini çözmeye çalışırken doğru politika tercihleri yapmada bana ve diğer Avrupalı liderlere yardımcı olacak önemli mesajlar götüreceğim. Bu tercihler, zor tercihler olacak. Ama bizim başlangıç noktamız çok açık. Dayanışma ve birliktelik bizim rehber ilkelerimiz. Mülteci akınını kontrol altına almak ve sınırlarımızın kontrolünü bu ümitsizlik halini istismar edenlerden, burada kaçakçıları ve insan tacirlerini kastediyorum, geri almak için büyük ülkelerinde işbirliğiyle bu krizle baş edebiliriz. Tıpkı AB’nin daha önce birçok krizi, Türkiye gibi yakın ortaklarla işbirliği yaparak çözdüğü gibi.”