Darbe Girişimi sonrası “Örgütün medya ayağı”na mensup olmakla suçlanan ve hakkında üç kez ağırlaştırılmış müebbet istenen akademisyen Mehmet Altan, 23 Eylül 2016’dan bu yana Silivri Cezaevinde tutuklu.
Yazar kardeşi Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu yedi sanıklı davanın beşinci duruşmasında 12 Şubat’tan bu yana sanık sandalyesinde Altan. Bugün ikinci oturumu Silivri’de görülen davada, savunma sırası Ahmet Altan’dan sonra kendisine geldi. Ahmet Altan’ın savunmasının tamamını okumasına izin verilmezken, Mehmet Altan’ın savunmasında ise hakim, sık sık müdahalede bulundu. Dava, Türkiye’de devam eden gazetecilere yönelik tüm davalar gibi, uluslararası kamuoyunca yakından takip ediliyor. Mehmet Altan, “Yargıladığınız gibi yargılanmak ister misiniz?” başlıklı savunma metnine başlarken hakkında “hak ihlali”ne uğradığına dair Anayasa Mahkemesi kararını hatırlattı. Ancak alt mahkemelerce uygulanmayan karar sonrası tahliye olamamıştı Altan.
Korkunç bir suç üretme aldırmazlığı
“Şimdi ben, tutuklanmama bile olanak vermeyecek iddialarla, ‘ömür boyu hapis’ cezası ile yargılanmaya devam ediyorum” diyen Altan, “Üstelik, mahkemenin iki üyesi Anayasa’nın 153. maddesini çiğnediği için de hâlâ cezaevinde zorla tutuluyorum” ifadesini kullandı ve ekledi: “Adaletin olmadığı bir ortamda adalet arama çabama şahit olacaksınız.”Ahval’de yer alan habere göre, kendisinin aslında yargılanmadığını, “yargılanıyormuşum gibi yapıldığını” söyleyen Altan, “Ama beni zorla hapishanede tutuyorsunuz. Aslında bu da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. Maddesinin 4. Fıkrasına aykırı, ama Anayasa’nın cayır cayır çiğnendiği bir ülkede bunun lafı bile olmaz” diyor ve ekliyor: “Bu dava gerçekten yarın bir gün hiç kimsenin altından kalkamayacağı, hesabını veremeyeceği, korkunç bir suç üretme aldırmazlığının tüm belgelerini de içinde barındırıyor.”
Ahmet Altan: Ben hapishanede ölmeye hazırım, ya siz?