Bursa Ceza ve İnfaz Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulunun tutuklu ve hükümlülere gazetemizi “kurum güvenliği” gerekçesiyle verdirmeme kararını yargıya taşırken, sorumlular hakkında şikâyette bulunduk.
Gazetemiz avukatı Mustafa Özbek: “Buradan Adalet Bakanlığını da göreve çağırıyoruz. Gazetemizi hukuka aykırı olarak cezaevlerine almak istemeyen yetkililer suç işlemektedirler, sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. ”
***
Keyfî karara itiraz edildi
Bursa H Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu’nun tutuklu ve hükümlülere Yeni Asya Gazetesi’nin verilmemesi kararı yargıya taşınırken, sorumlular hakkında da şikayette bulunuldu.
Bursa H Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Müdürlüğü Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu skandal bir kararla Yeni Asya Gazetesinin tutuklu ve hükümlülere verilmesini engelledi. Tutuklu Vahit Barış’ın 30 Ekim 2018 de sunduğu ‘Yeni Asya Gazetesi alabilme’ talebiyle ilgili dilekçesini değerlendiren kurul, ‘kurumun güvenliğini tehlikeye düşüreceği’ gerekçesiyle tüm tutuklu ve hükümlülere Yeni Asya Gazetesi’nin verilmemesine karar verdi. Gazetemizin avukatı Mustafa Özbek ise karara itiraz etti. Özbek’in hazırladığı itiraz dilekçesinde şu ifadeler yer aldı; “Sadece muhalif kabul edildiğimiz için mi tüm bunlar yapılıyor? O zaman son dönemde iktidarın “öğrenci andı” meselesinde kendi ittifakına dahil olan parti bile karşı çıkmış olmasına rağmen, Yeni Asya Gazetesi olarak iktidarın tarafında durmamızı nasıl izah edeceklerdir.? Hem sadece muhalefet diye yasaklamak da kanuna uygun mudur? Hukuka ve adalete ve vicdana uygun mudur? Kaldı ki tüm gazeteler gibi Yeni Asya Gazetesi de her gün Basın Savcılığınca incelenmektedir. Şu ana kadar bir suç unsuru mu tesbit edilmiştir ki, Cezaevi Gözlem Kurulu bu kararı vermiştir. Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu, Savcılık makamlarından daha mı üstündür? Savcılık makamlarının bilmediği veya görmediği neyi görmüşlerdir?”
Hapishane yetkilileri savcılığa şikâyet edildi
Öte yandan bu kararı alan Bursa H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Koruma Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığında görevli (…) Sicil numaralı devlet memurları hakkında da Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na ‘Görevi Kötüye Kullanma, Görevi İhmal’ nedenleriyle şikâyette bulunulduğu öğrenildi.
Sonuçları ülkemiz için çok ağır olur
Avukatımız Mustafa Özbek yaşanan süreçle ilgili bilgi verdi. Özbek şunları söyledi; “Gazetemizin hukuka aykırı olarak cezaevlerine almak istemeyen yetkililer suç işlemektedirler, sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Anayasa Mahkemesinin kesin kararına rağmen suç işliyorlar. Devlet memurlarının yasaya aykırı üst emrini uygulamaları onları sorumluluktan kurtarmayacağını bilmeliler. İnsanların temel özgürlüklerine dokunulamaz Anayasamızın 38. Maddesindeki “İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz.” Hükmü ile Devlet Kanununun 7. Maddesindeki “görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar.” Hükmü hatırlatırız. Sonuçları ülkemiz için çok ağır olur. Gerçekten vatanperver bir insan böyle hukuka aykırı bir eylemde bulunmamalıdır.
Yeni Asya’yı sadece muhalif diye nitelemek büyük bir hatadır
Buradan Adalet Bakanlığını da göreve çağırıyoruz. Hukuku uygulasınlar çünkü bu onların görevi. Aksi halde Anayasamızca teminat altına alınan temel hak ve hürriyetlerin yasaya aykırı biçimde kısıtlanmasının sonucunda doğacak her türlü ülkemize gelecek zarardan kendileri de sorumlu olacaktır. Yeni Asya’yı dar bir bakış açısıyla değerlendiriyorlar. Öğrenci Andı meselesinde kendi ittifakından olan parti bile karşı gelirken Yeni Asya Hükümeti destekledi ve diğer partilere de bu konuda hükümete destek olun çağrısı yaptı. Görülüyor ki Yeni Asya’yı sadece muhalif diye nitelemek büyük bir hatadır. Demokrasilerde idarenin her eylemi sorgulanabilmeli ve eleştirilebilmelidir. Aksi halde demokrasiden söz edilebilir mi? Ve buna yol açan kişilerin hukuktan kurtulması mümkün mü?
HABER: ÜLKER YILMAZ CABA
[email protected]