Gaziantep Üniversitesi (GAÜN), özellikle acil servislerde yaşanan darp olayları ve kavgaların önüne geçebilmek için "Hasta ve Hasta Yakınları Psikolojik Destek Birimi" oluşturdu.
Türkiye'de ilk kez uygulamaya konulan, din görevlisi, psikolog ve hemşirenin görev yaptığı birim sayesinde GAÜN Tıp Fakültesi Hastanesi acil servisinde istenmeyen olayların önüne geçildi.
GAÜN Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Murat Taner Gülşen, gazetecilere yaptığı açıklamada, hizmete giren "Hasta ve Hasta Yakınları Psikolojik Destek Birimi"nin Gaziantep ve Türkiye için bir ilk olduğunu söyledi.
Yaklaşık 4 aydır hizmet veren birimin hasta ve hasta yakınlarına destek olmak amacını taşıdığını anlatan Gülşen, şunları kaydetti:
"Yaptığımız ön çalışmaya göre acil servise gelen hasta ve yakınlarının karıştığı olayların sebebi hastası hakkında bilgi verilmemesi ve hastasını görememesi olduğunu öğrendik. Birimde görevli hemşire arkadaşımız doktorlardan gerekli bilgileri alarak hasta yakınlarına iletiyor. Gerekirse de psikolojik ve manevi rehabilitasyon sağlıyoruz. Acil servisin dışındaki diğer birimlerde yatan hasta ve hasta yakınlarına da istediklerinde yardımcı olabiliyoruz."
Gülşen, ellerinde şu an istatistiki bir bilgi olmasa da gözlemlerine göre birim sayesinde acil serviste yaşanan tatsız olayların azaldığını dile getirerek "İstatistiki bilginin toplanması için de çalışma başlattık. 1 yıl sonunda veri olarak sunacağız" dedi.
Psikolojik destek biriminde görevli din görevlisi İsmail Talay da, getirdiği hastanın durumu nedeniyle psikolojik olarak yıpranmış, panik halindeki hasta yakınlarına inanç noktasında bir yaklaşım gösterdiğini belirterek şöyle konuştu:
"Beni hemen dinleyip, saygı duyup öfkesini bastırabiliyorlar. İnancın, psikoloji üzerindeki etkisi bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Biz de Müslüman bir toplum olarak insanlarımıza bu yönden yaklaştığımızda, panik ve agresif tavır sergileyen hasta yakınlarının teskin olduklarını defalarca gördük. Özellikle acil serviste çalışan doktor ve hemşire arkadaşlarımız da, işlerini güvenli ve rahat bir ortamda yapmalarına yardımcı olduğumuzu belirterek teşekkür ediyorlar."
Psikolog Yunus Kırmızıoğlu ise insanların hayatta kalabilmek için mücadele ettiğini, hastanelerin de bu anlamda insanlara bazen "yolun sonu" gibi göründüğüne dikkati çekti.
Hastalarda "Hastaneye geldik. Artık yaşam mücadelesini kaybettik", hasta yakınlarında ise yakınlarını kaybedecekleri gibi bir önyargının oluşabildiğini anlatan Kırmızıoğlu, "Bizi yoran aslında olayın belirsizliğidir. Bu yüzden insanların kaygı ve stres seviyeleri yükseliyor. Bizim amacımız da bu kaygı seviyesini aşağılara çekmek, insanları stresten uzaklaştırmak. Çeşitli uygulamalar yaparak, konuşarak onları rahatlatıyoruz. Çok güzel, olumlu geri bildirimler alıyoruz" diye konuştu.
Hemşire Mustafa Deveci de hem doktorların çalışma ortamını rahatlattığını hem de hasta yakınlarına bilgi vererek gereksiz gerginliklerin önüne geçtiğini vurguladı.
AA