Biz gençler dünyevi meşguliyetlere ara vererek imanımızı kuvvetlendirmek için okuma programlarına katılmaya gayret ediyoruz. Risale-i Nur dünyaya olan bakış açımızı değiştirip bizlere iman gözlüğünü takıyor.
Hazırlayanlar: Dilanur Vardar - Tuba Çiftçi Zeynep Sueda Abaklı
Nevşehir’de Yeni Asya hanım okuyucuları tarafından 15-31 Temmuz tarihleri arasında üniversiteli genç kızlara özel düzenlenen okuma programına katıldık. Yaz tatilimizi biz gençler olarak Nur Risaleleri olan hakikatler ile geçirmek istedik ve hepimiz bu niyetle programda yer aldık.
Güne sabahın erken saatlerinde başlayıp uzun, bereketli vakitlerimizi nur dersleriyle şenlendirdik. Molalarda yaptığımız hoş ve latifeli sohbetlerle dolu dolu günler geçirdik. Talebeler olarak yaptığımız kavram sunumları ve abi hayatlarına yönelik hazırlamış olduğumuz dersler ile yeni kazanımlar elde ettik. Yapılan müzakereli derslerde önce Kur’an-ı Kerim’den ve beraberinde Risale-i Nur’dan daha önce yanıtlarını bulamadığımız sorularımıza cevaplar aradık.
Bunların yanında Nevşehir’in meşhur turistik yerlerini, görsel şölen olan balonlarını ve peri bacalarını görmek nasip oldu. Ayrıca Güvercin Vadisi’nde gerçekleştirdiğimiz yürüyüşte yaratılanları tefekkür etmeye vakit bulabildik.
Üstad Hazretleri Şualar eserinde; “Kardeşlerim, ben Nurlarla meşgul oldukça sıkıntılar azalıyor.
Demek vazifemiz Nurlarla iştigaldir ve geçici şeylere ehemmiyet vermemek ve sabır ve şükretmektir” diyerek bizlere hayatımız boyunca ne ile meşgul olmamız gerektiğinden bahsediyor. Risale-i Nur dünyaya olan bakış açımızı değiştirip bizlere iman gözlüğünü takıyor. Biz gençler olarak bu ahirzamanda dünyevi meşguliyetlere ara vererek imanımızı kuvvetlendirmek için okuma programlarına katılmaya gayret ediyoruz. Türkiye’nin farklı illerinden ablalarımızla, kardeşlerimizle buluşup uhuvvetimizi, ittihadımızı kuvvetlendiriyoruz.
Hayatında ilk defa okuma programına katılmış olan Merve kardeşimizin duygu ve düşüncelerini sizlerle paylaşmak istedik:
Uhuvvet Buluşması
Kısa zamanda yaşadığım duyguları paylaşmak istiyorum. Risale-i Nurl’a yeni tanıştım. Kur’an’ın bu güzel tefsirinden hiç haberim yokken Allah sebepler yaratıp karşıma çıkardı. Her namazdan sonra tesbihat yapmaya başladım. Sonradan öğrendim ki tesbihatta tüm nur talebelerinin dualarına dahil oluyormuşum. O dualarla ben de cemaate dahil oldum, Elhamdulillah.
Risale-i Nur sohbetleri olduğunu öğrendim, gitmeye başladım. Oradaki ablaların samimiyetini görünce okumam gereken kitabın Risale-i Nurlar olduğunu anladım. İslamı yaymak ve islama davet etmek için yapılması gerekenin kişinin kendini değiştirmesi olduğunu anladım ve kendime 'Sen değişirsen dünya değişir' deyip hemen okumaya başladım.
Hayatımdaki en güzel 15 günü yaşayacağımdan habersiz Nevşehir'deki okuma programına katıldım. Dünya koşuşturmasından yorulan kalbime, kirlenen zihnime tekrardan hayat verdi. Birbirinden güzel geçen istifadeli dersler, samimi dostluklar, içten duygularla ve gezilerle birlikte unutamayacağım binlerce anı biriktirdim 15 günde. Bu program bana bu değerleri tekrar tekrar hatırlattı ve yaşattı.
Her saniyesiyle içime iman tohumları eken, ayrılırken gözyaşlarıma hakim olamadığım tadı damağımda kalan bir programdı. Hayattaki hiçbir başarı ya da maddi zenginlik bana Risale-i Nur okuma programında yaşadığım bu güzel duyguları yaşatamaz. Bildiğim bir şey varsa o da; “İman insanı insan eder, belki sultan eder. O zaman insanın vazife-i asliyesi iman ve duadır.”
Ne mutlu iman edenlere, imanı hakkıyla yaşayabilenlere.