"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Barış içinde birlikte yaşayabilmek istiyorsak demokrasi vazgeçilmez

Fikret YÜKSEL
27 Ocak 2020, Pazartesi 01:17
Yapılan araştırma ve tesbitlere göre geleceğin getireceği güçlüklerle güçlü bir şekilde başa çıkılabilmesi için demokrasi ve bilim hürriyetinin sürekli olarak yeniden kazanılması gerekiyor.

İNCELEME: FİKRET YÜKSEL

“Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam”. Bu vecizenin Bediüzzaman Said Nursî’nin uzun ve verimli hayatının en büyük ideallerinden birini temsil ettiğini söyleyebiliriz sanırım. Hürriyet bağlamında da meşrûtiyet-i Şeriyye veya günümüzde yad edildiği ismiyle “İslâmî demokrasi” Said Nursî’nin mücahede alanlarının başında gelmiştir.

Bu yazımızda, mutlak bir kavram olarak demokrasinin nimetlerinden bazılarını https://www.deutschland.de/ web sayfasından ilhamla incelemeye çalışacağız. Bu web sayfasının demokrasi konulu sayısında Erasmus bursuyla Almanya’ya giden bazı öğrencilerin intibalarına yer vererek yazımıza başlamak istiyorum. Bu öğrencilerin verdiği röportajlarda aşağıdaki “Açık Görüşlü ve Kendinden Emin” mesajlar dikkat çekmekte:

“Çok daha bağımsız oldum. İnsanların birbirine davranışının bir yandan çok saygılı, öte yandan -mertebe ve statüden bağımsız olarak- az hiyerarşik olmasına şaşırdım.”

“Benim hoşuma giden şey: İnsanlar başkalarının özel hayatına çok saygılı davranıyorlar.“

“İnsanın ön yargılarını ve basmakalıp düşüncelerini gözden geçirmesine yol açtığını düşünüyorum; burada kastım, Türklerle Almanların karşılıklı ön yargıları ve basmakalıp düşünceleri.“

Burada, seneler önce bir öğretmen adayı olarak orada ilk-orta-lise öğretimi gören bazı Türk öğrencilere kış yarı tatilinde destek olmak amacıyla yaptığımız eğitim faaliyeti esnasındaki unutamadığım bir hatıramı paylaşmak isterim. Bir grup öğrenciyle o günkü dersimizi yaptıktan sonra 12-13 yaşlarındaki bir öğrenci bana şöyle demişti:

- Abi sen biraz daha gayret edip, çalışırsan iyi bir öğretmen olabilirsin.

İlk anda şoka uğramıştım; bu çocuk nasıl oluyor da bana bir müfettiş gibi akıl verebiliyor diye. Ama sonradan anladım ki orada almış olduğu eğitim; öğretmeni de olsa muhatabına hürce eleştiri yapabilme alışkanlığını kazandırmıştı.

Aşağıdaki satırlar da yine yukarıda web adresi verilen sayfalardan özet olarak derlenmiş ifadelerdir:

“Bir devlet biçimi ve yaşam ilkesi olarak demokrasi” başlıklı makalede çeşitli idarecilerin beyanlarına yer verilmiş. 2011’den beri Frankfurt’taki bazı semtlerde mahalle meclisi başkanlığı görevini yürüten Carolin Friedrich şöyle diyor: 

“Demokrasi benim için kişisel katılım demek, şekillendirmeye katılım demek – özellikle de mahalle meclislerinde bunun için sebat etmek gerekli olsa da. Yani, şekillendirmeye katılım demokrasinin özü.” 

Hamburglu Claudine Nierth, Almanya’da yönetime daha güçlü bir katılım için uzun yıllardır mücadele ediyor. Sanatçı daha 16 yaşındayken, ABD roketlerinin 80’li yıllardaki artçı silâhlanma çerçevesinde Svabya Alplerinde konuşlandırılmasını protesto amaçlı insan zincirinde yer almıştı. İnsanlar el ele, yan yana 108 km uzunluğunda bir insan zinciri oluşturmuştu. Bir helikopter bu uzun mesafe üzerinde uçmuş ve hoparlörlerden “Zincir tamamen kenetlenmiş durumda” duyurusu yapılmıştı. Claudine Nierth işte tam o anda aklından şunu geçirmişti: “Elimi şimdi çekersem, zincirde bir boşluk oluşacak.” “Toplumun önemli, fark meydana getirecek bir üyesi olduğumu o zaman anlamıştım” diyor Nierth. Nierth’in hayatının geri kalanını şekillendiren bir an olmuştu bu. O günden beri Nierth, Almanya’da canlı ve doğrudan bir demokrasi için çabalıyor.

52 yaşındaki sanatçı, dört yılda bir oy vermenin yeterli olmadığı görüşünde. Vatandaşlardan çok daha fazlasının beklenmesi gerektiğini savunuyor. 

İşyeri işçi temsilci Habtom Zemicael, işyeri işçi temsilciklerinin önemli bir demokratik organ olduğunu söylüyor. “Demokrasi, toplumumuzun her alanında temel ve vazgeçilmez bir olgu. Ancak bu şekilde barış içinde birlikte yaşayabilmemiz mümkün. Barış içinde birlikte yaşayabilmek istiyorsak demokrasi vazgeçilmez.”

Kuruluşlar, demokrasiyi ve çeşitliliği sürekliliğe sahip bir şekilde teşvik etme konulu projelerle başvuru yapabiliyor, bugüne kadar yapılan proje başvurusu, bini geçmiştir.  

18 yaşındaki Tom Sohl Eyalet meclisinde eyalet okulları sözcüsü ve öğrencilerin seslerinin duyulması için gayret göstermeye daha ilkokul yıllarında başlamış. Önce sınıf sözcüsü, ardından okul sözcüsü, 2019 Haziranından beri de bir eyalet meclisinde eyalet okulları sözcüsü olarak her hafta eyalet meclisine gidiyor ve burada siyasetçiler ve kültür bakanlığı çalışanlarıyla görüşüyor. “Demokrasiyi aktif olarak deneyimlediğimiz ilk yer, demokratik bir bilinç geliştirdiğimiz yer; okul. İşleyen bir topluma giden yolun rotası burada çiziliyor” diyen Sohl, “Fikrimiz ne kadar erken sorulursa o kadar iyi. Demokrasinin bizlere okullarda öğretilmesi gerekiyor, böylece ileride toplumda anti demokratik düşüncelerin oluşumu engellenebilir” fikrini savunuyor.

“Okul yönetimi çoğu zaman öğretmenleri destekliyor. Bu durumda bir oylamada öğrenci ve veliler aynı fikirde olsa bile öğretmenler ve okul yönetimi oy çoğunluğu ile bizi susturabiliyor. Bunun âdil olmadığını düşünüyorum.” Sohl, her üyenin eşit oy hakkının olması gerektiğine inanıyor. “Daha yüksek bir uzlaşım sağlanmalı. Sonuçta buradaki kararlar en çok biz öğrencileri etkiliyor. Bu yüzden de sesimizin duyulması ve ciddiye alınması önemli” diyerek son veriyor konuşmasına.

Kadınlar şubesi başkanı Gabriele Wenner için herkesin sesinin duyulması, demokrasinin özünü teşkil ediyor. ”Benim için demokrasi, herkesin sesinin duyulması ve dikkate alınması demek.”

Seçim gözlemcisi Andrea Stäritz için bir konuda fikrini belirtebilme ve toplumsal konularda harekete geçebilme hakkı demokrasinin temel sütunları. Berlinli gazeteci şöyle diyor: “Ben nasıl burada müdahil olabiliyorsam, başka ülkelerdeki insanların da bunu yapabilmesi gerekir. Bu yüzden seçim gözlemcisi olarak görev alıyorum.” 

Bugüne kadar bir düzineden fazla ülkede seçim gözlemciliği yapmış olan Stäritz, bu süre içinde önemli dönüm noktalarında bulunmuş olan toplumları gözlemleme şansını elde etmiş. Gözlemcilerin en önemli özelliği; olaylara karışmadan bilgi toplayabilmek. Görevlendirilen ekipler sivil toplum organizasyonlarıyla, medyayla, siyasî partilerle ve seçim kurumlarıyla temasa geçiyor ve siyasî durumu, güvenlik durumunu ve seçim kampanyalarını analiz ediyorlar. Stäritz’in ifadesiyle: “Ülke ne konumda diye bakıyoruz. ‘Demokrasiyi desteklemek için ne yapabiliriz’, ‘AB ve AGİT projeleri anlamlı mı’ gibi soruların cevaplarını arıyoruz.” Seçim gözlemleme faaliyetleri sadece demokrasi yolundaki ülkelerde gerçekleştirilmiyor; AGİT, Almanya ve ABD’ye de seçim gözlemcisi gönderdi. Bu girişimlerdeki amaç, seçim kampanyalarındaki imkân eşitliği ve seçimin medyadaki varlığı gibi konularda gözlemlerin yapılması.

Demokrasinin kırılganlığını Jumas Medoff da tecrübe etmiş. “Demokrasi çok değerli, ama başarısı kendiliğinden gelen bir şey değil. Genelde insanlar demokrasiyi olduğu gibi kabul ediyor, hâlbuki herkesin demokrasi için üzerine düşen katkıyı sunması gerekir.” “Benim için demokrasi, insanların hürce yaşayabilme imkânına sahip olabilmesi demek.”

Michael Helge düşüncelerini şöyle ifade ediyor: “Egemenliğin sahibi vatandaştır. Seçimlerin tek başına demokrasiyi oluşturmadığı nüktesi Barak Obama’ya ait. Doğru söze ne denir? Ama yine de... Seçme ve seçilme hakkı demokrasinin en önemli özelliği olarak kabul ediliyor.         

 —DEVAMI YARIN—

Okunma Sayısı: 2837
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı