Suyun kullanıldığı ölçüde fiyatının arttırılmasına karşı olduğunu dile getiren Sözlü, şöyle devam etti: “O şehirde su sıkıntısı çekiliyorsa (bu uygulama) bir tedbir olarak konulmalı. Adana’da böyle bir sıkıntı olmadığı için katlamalı su fiyatının doğru değildir. İşyerlerinde su fiyatlarını düşürdük. Müteşebbisleri cezalandırmamak gerekir. Bunu ilerleyen dönemde de daha aşağıya çekeceğiz. Nihayetinde kırsal kesimi bünyemize aldık. Kırsal kesimin fakirliğini de göz önünde bulundurarak birçok yerde su fiyatlarını –Büyükşehir ile tanışırken, bedeli ağır olmasın– sübvanse ederek, düzelttik. Kozan ile Saimbeyli arasında Göller Yaylası var ve orada su yok. Evlerin altında beton depolar. Kışın çatılardan akan yağmur sularını kullanıyorlar. Yaşadığımız çağda medeni bir topluma yakışmıyor. Biz Göller Yaylası’na suyu getireceğiz. Belediye oraya satacağı su ile ömrübillah o parayı çıkaramaz. Ama insanın olduğu yerde hizmet lazım. Refah toplumunu hedefliyorsak, orada su olmalı ve orada bunun ince hesabı olmamalı.” 

Vali Mustafa Büyük, bir yıl önce Büyükşehir Belediyeleri Yasası ile çok şeyin değiştiğini hatırlattı. Bu düzenleme ile çok değişik kuruma ait işlerin tek elden yürütülmeye başlandığını bildiren Büyük, “Su ile ilgili konular ASKİ’ye verilmesiyle daha düzenli ve bütüncül planlamaları yapma fırsatı çıktı. Su kaynaklarını muhafaza adına daha çok altyapı yatırımlarını gerçekleştirmemiz gerekir. Bunların tek bir elden düzenli bir şekilde yapılmasının faydalarını hep beraber görmüş olacağız.” diye konuştu. 

'SU FAKİRİ ÜLKELER GRUBUNA ADAYIZ'

ASKİ Genel Müdürü Rehmi Pekar, Türkiye topraklarına yıllık 500 milyar metreküp su düştüğünü aktardı. Bu suların yarısının tekrar buharlaşarak atmosfere karıştığını bildiren Pekar, ülkenin ortalama su rezervinin 115 milyar metre küp civarında olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de kişi başına bin 600 metreküp su düştüğünü açıklayan Pekar, “Türkiye su sıkıntısı çeken ülkeler sınıfına giriyor. Her ne kadar biz ülkemizi cennet vatan olarak tanımlıyorsak, her tarafından akarsular ve yeşillikler olduğunu gözlemliyorsak da maalesef su sıkıntısı çeken ülkeler sınıfındayız. Su fakiri ülkeler grubuna adayız. Küresel ısınma ve kuraklıktan dolayı yıllık yağışlar her geçen yıl azalıyor. Nüfus artıyor. Belki 40, 50 yıl sonra kişi başına su tüketimi bin 200, bin 300 metre küplere düşecek. Irak’ta kişi başına düşen su miktarı 2 bin 20 metre küp. Şu anda Irak’tan daha su fakiri bir ülkeyiz. Bu şartlarda baktığımız zaman suyun dünyamız, bölgemiz ve ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Bunun için hepimize düşen fedakarlıklar var.” şeklinde konuştu. 

Zirve’nin öğleden sonraki oturumlarında konunun uzmanları, “Hidrolik kuraklık: Geleceğimizi kurtaralım, Kıtalararası su sıkıntısı: Su savaşları mı geliyor?, Suya sahip çık, geleceğe sahip çık, su yönetimi, havza yönetimi, tarım alanlarında atık suların sulama suyu olarak kullanılması ve etkileri, evsel ihtiyaçlar;aramızdan su sızmasın, içme suların dezenfeksiyonu” başlıklı konular ele alınacak.