Taraf yazarı ekonomist Süleyman Yaşar, Türkiye'nin IMF'nin kapısını yeniden çalmak üzere olduğunu yazdı.
Süleyman Yaşar, ekonominin içine sürüklendiği yere dikkat çekerek, IMF ile yeni bir anlaşma yapma noktasına geldiğimizi yazdı. Taraf yazarı Yaşar, rakamlarla gelinen noktayı anlattı.
Ekonomist Yaşar, Türkiye’nin içine sürüklendiği ekonomik durumun IMF’nin kapısını çalmayı zorunlu hale getirdiğini öne sürdü.
Gelir azalınca risk arttı
Türkiye’nin döviz rezervlerinin altın dahil 100 milyar dolardan daha aşağıya düştüğünü, 7 ayda 44 milyar doların ülkeyi terk ettiğini, Merkez Bankası’nın ihracatı finanse edemez hale geldiğine dikkat çeken Süleyman Yaşar, “Geldik yine IMF’nin kapısına” başlıklı yazısında, ihracatın 9 aydır üstüste gerilediğini hatırlattı.
2015'in ilk yedi ayında 44 milyar dolarlık yabancı sermayenin Türkiye'den çıkış yaptığına dikkati çeken Yaşar, yaşanan gelişmelerin Merkez Bankası'nın döviz rezervlerini olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Döviz rezervlerinin, altın dâhil, son bir yılda 134,4 milyar dolardan 117,9 milyar dolara, altın hariç, 112,7 milyar dolardan 99,5 milyar dolara geriledi bilgisini aktaran Yaşar, şunları kaydetti: "Döviz gelirlerinin azalmasıyla Merkez Bankası rezerv kaybetmeye başladı. Çünkü muhalif gazetecilerin dövülmesi, çıplak arama, mal müsaderesi, makul şüphe, verginin iktidardaki parti tarafından silah olarak kullanılması bizi tekrar IMF’nin kapısına getirdi. Peki, niye IMF’nin kapısına tekrar geldik? Geldik, çünkü IMF’nin mevzuatına göre; döviz rezervlerinin yapılandırılması, ülke parasına istikrar kazandırılması, ithalat ödemelerinin yerine getirilmesi, ülke koşullarının sağlam bir büyümeye geçiş için restore edilmesi amacıyla IMF ödünç para verebiliyor. Yani ödünç para almanın koşullar bunlar."
Döviz rezervi dış borcu karşılamıyor
Merkez Bankası'nın döviz rezervinin kısa vadeli dış borçları karşılamadığını aktaran Yaşar, "Kısa vadeli dış borçlar 128 milyar dolar düzeyindeyken altın dâhil döviz rezervleri 117,9 milyar dolara geriledi. İşte bu nedenle rezervlerin yapılandırılması gerekiyor. Yine Türk parası son sekiz aydır bir türlü istikrarı bulamıyor. Dolar 3 lirayı geçti. Yarım dolar ve yarım euro’dan oluşan sepet kur 3 lira 17 kuruş oldu. Ve bu durumda ithalat ödemelerinde sorun çıkıyor. Tabii bu arada büyüme hızı geriledi. Dolayısıyla sağlam bir büyüme için koşulların restore edilmesi şart. Kısaca IMF’den borç almak için bütün koşullar tekrar geçerli oldu." Anlayacağınız, 2002 seçimlerinde vatandaş, IMF’yi göndersin diye AKP’yi iktidara getirdi. O zaman demokrasi ve Avrupa Birliği çıpasına tutunan AKP, IMF’yi gönderdi. Ama AKP, demokrasi ve Avrupa Birliği çıpasını bırakınca ülkeyi tekrar IMF’nin kapısına getirdi. İşte ekonomide rakamlar bize bu gerçeği gösteriyor. Nereden nereye…” ifadelerini kullandı.