TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, döviz kurundaki artışın gıda güvenliği sorununa neden
olduğunu söyledi.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, kurdaki dalgalanmanın gıda güvenliğini sorununa neden olduğu ve stokçuluk tehlikesini ortaya çıkardığını belirterek, uyardı. Toprak, kurdaki her yükselişin gıda fiyatlarına direkt yansıdığını vurgularken, şunları söyledi: “TÜİK’in rakamlarını doğru kabul etsek bile yüzde 30’un üzerinde bir gıda enflasyonu var. Bunun yüzde 50’lere vardığını hepimiz görebiliyoruz. Dün aldığınız ürünün fiyatı, bugün farklı olabiliyor. Aynı ürünü iki gün üst üste aynı fiyata alamıyorsunuz. Bugün 90 liradan aşağı normal bir yağ 90 yok. Aynı şekilde un, şeker… Sürekli artışta. Mevsiminde bile domatesi, salatalığı yüzde 100’e varan zamlarla alabildik. Ekim 2021 enflasyonuna baktığımız zaman ekmek geçen yıla göre yüzde 26 oranında zamlanmış. Onun dışında yine tavuk eti yüzde 60’lara varan, ayçiçek yağı yüzde 50’lere varan zamlar gördü.”
Enflasyonu dizginlemek lâzım
“Ekmeğin yarın bir gün 4 ya da 5 lira olmasını öngörmek yanlış olmaz” diyen Toprak, “Bu ürünlere gelen zamlar işçi ve emekçinin üzerinde yıkıcı bir etki yaratıyor. Ve ne yazık ki kur artışı öncelikli olarak bir gıda güvencesi sorunu yaratıyor. Onun dışında stokçuluk gibi bekleyen bir tehlike var. Fiyatlar sürekli artışta. Bir karne sisteminden hiçbir farkı yok. ‘Birer-ikişer taneden fazla alamazsınız’ diyorlar. Bir nevi stokçuluk yaşıyoruz ve görüyoruz. Ne yazık ki ileride belki daha fazla yaşayacağız. Ürünleri stoklayıp fiyatlar en yükseğe çıktığı zaman bundan haksız kazanç sağlamak isteyen kişiler de var. Bunun önüne geçebilmek için mutlaka döviz kurunu dengelemek lazım. Gıda enflasyonunu da dizginlemek gerekiyor. Stokladığınız zaman, ‘Daha fazla fiyata satalım’ mantığı taşıdığı için kayıt dışı işletmelere yol açacak. İnsanlar ürün almak isteyecek. Dolayısıyla kayıt dışı dediğimiz işletmelerde bu ürünler üretilip piyasaya sunulacak. Bu da gıda güvenliği problemini ortaya çıkaracak.”
TARIM POLİTİKASI OLUŞTURULMALI
Toprak, şu değerlendirmeleri yaptı: “Çiftçinin mazotundan, ekmekten vergi alırken, yatın mazotundan almazsanız, bazı kesimlere af uygularsanız burada eşitlikten ve adaletten bahsedilemez. Mazot fiyatı sürekli artıyor, girdi maliyetleri yükseliyor. Çiftçi hak ettiğini alamıyor. Çiftçi kazanamadığı için köyü terk ediyor. Ne yazık ki en büyük sıkıntılardan biri de bu. Çiftçinin köyüne, üretime dönmesi lazım. Kooperatifçiliğin mutlaka desteklenmesi ve üzerindeki baskının kaldırılması gerekiyor. Tohum dahil olmak üzere kendi ürünümüzü kendimiz üretmeliyiz. Gıda egemenliğine dair bir tarım ve gıda politikası oluşturmak gerekiyor. Çünkü bunları yapmadığımız sürece ne yazık ki bu gıda enflasyonunu her ay konuşmamız gerekiyor. Tüm gıda ürünlerinde KDV’nin sıfırlanması ya da yüzde 1 seviyesine çekilmesi gerekiyor. Yurttaşın üzerindeki dolaylı veya dolaysız vergi yükünün kaldırılması gerekiyor.”