Türkiye’nin brüt dış borç stoku 2017 yılında yaklaşık 50 milyar dolar artışla milli gelirin yarısını da aştı.
Hazine Müsteşarlığı’nın verilerine göre, Türkiye’nin brüt dış borç stoku 2017 sonunda, bir önceki yıla göre yüzde 12.1 artışla 453.2 milyar dolara ve millî gelire oranı yüzde 53.3’e yükseldi. Hazine Müsteşarlığı’ndan yapılan açıklamada, “Türkiye brüt dış borç stoku, 31 Aralık 2017 tarihi itibarıyla 453.2 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olup, stokun millî gelire oranı ise yüzde 53.3 olmuştur. “Aynı tarihte, Türkiye net dış borç stoku 291.2 milyar ABD dolar olarak gerçekleşmiş ve stokun milli gelire oranı yüzde 34.2 olmuştur.” denildi. Türkiye’nin brüt dış borç stoku 31 Aralık 2016 tarihi itibarıyla 404.2 milyar dolardı ve millî gelire oranı ise yüzde 47.2 düzeyindeydi.
Dış ticaret açığı 5.76 milyar dolara çıktı
Türkiye ekonomisinin “yumuşak karnı” olarak bilinen cari açıktaki artışta en önemli etkiyi yapan dış ticaret açığı, Şubat ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 54.2 artışla 5.76 milyar dolara çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat Şubat ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9.0 artarak 13 milyar 176 milyon dolara, ithalat da yüzde 19.7 artarak 18 milyar 936 milyon dolara yükseldi. Böylece, ihracatın ithalatı karşılama oranı da 2017 Şubat ayında yüzde 76.4 düzeyindeyken, bu yıl Şubat ayında, yüzde 70’in de altına inerek yüzde 69.6’ya düştü.
İhracatın ithalatı karşılama oranı geriledi
ING Bank’ın dış ticaret verilerine ilişkin değerlendirmesinde, ithalattaki ivmelenmeye bağlı olarak genişleme eğilimini koruyan dış ticaret açığının Şubat’ta 2014 sonundan bu yana gözlenen en yüksek değere ulaştığı vurgulandı. ING Bank değerlendirmesinde, dış ticaret açığının 2018’de de yüksek seyredeceğini ve altın ithalatının açığın seyrinde belirleyici olacağı vurgulandı. İhracatın ithalatı karşılama oranı aylık bazda yüzde 69.6 olurken, 12 aylık bazda yüzde 65.6’ya gerileyerek düşüş trendini sürdürdü.
***
Büyüme sağlıklı mı?
Türkiye’nin ekonomik büyümesini “freni boşalan bir aracın” durumuna benzeten ekonomi yazarı Uğur Gürses, “Ekonomik büyüme toplumun refahını arttırdığı ölçüde değerlidir” dedi. Uğur Gürses’in Hürriyet’de yer alan yazısının bir bölümü şöyle: “Türkiye’nin dolar olarak ölçülen millî geliri 2012’deki seviyesinin altına, dolar olarak ölçülen kişi başı millî geliri de 2011’deki seviyenin altına düşmüş durumda. Buradan çıkan soru şu; bu sağlıklı bir büyüme midir? Olmadığının yanıtı; yüzde 7.4’lük büyümeye yüzde 10-12’lik enflasyonun eşlik ediyor olmasıdır. Bu enflasyona, millî gelirin yüzde 5.5’i oranında yüksek bir cari açık eşlik ediyor. İşte döviz kurunun yüksek olmasının, yükseliyor olmasının ana nedeni budur. Politikacıların da buna adres bulan söylemi yok. Ekonomik büyüme toplumun refahını arttırdığı ölçüde değerlidir. 2008’deki kişi başı milli gelir 10 bin 931 dolarken, 2017’de 10 bin 597 dolar oldu. 10 yıl geriye dönüp bakarak şu soruyu da soralım, 2008 krizi teğet geçmiş oldu mu? 2008 sonrası ekonomi politikaları ve politik seyir refah artışı sağladı mı? Gelir dağılımını iyileştirdi mi? Ne yazık ki bunlara evet diyemiyoruz. 17 milyon yoksulun harcanabilir gelirini kemiren yüksek enflasyonu dert etmeyen politikacılar, “dünya rekoru büyümeyi” kutluyor. Büyüme kutlamaları yaparken şunu aklımızdan çıkarmayalım; freni boşalan bir aracın en son sevinilecek özelliği, aracın sür’ati olmalı.”