Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Petkim Genel Müdürü Sadettin Korkut, ambalaj sektörünün önemine dikkati çekerek, "Türkiye'de 19 milyar dolarlık ambalaj sektörü 300 milyar dolarlık bir ekonomik hareketi mümkün kılıyor" dedi.
Korkut, Türkiye ambalaj sektörünü değerlendirdiği basın toplantısında, ambalajın, tüketicilerin satın alma kararlarında etkili olduğunu, doğru ambalajın, içindeki ürünü saklayıp sattırdığını, markaların, daha çevreci ve daha inovatif ambalajlarla rekabette bir adım öne geçtiğini anlattı.
Ambalajın, küresel iş yapma sürecinin en önemli unsurlarından biri haline geldiğini ve ürünü izlenebilir hale getirdiğini belirten Korkut, "Kayıt dışını ortadan kaldırıyor, ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Ambalajlı ürünler hijyen ve sağlık açısından insanlara verilen önemin bir göstergesi" diye konuştu.
Dünya ambalaj sektörünün yılda ortalama yüzde 3 büyüdüğünü, endüstrinin 2016 yılında 820 milyar dolarlık bir ciroya ulaşacağının tahmin edildiğini belirten Korkut, ambalaj tüketiminde ilk iki ülkenin ABD ve Çin olduğuna dikkati çekti.
Çin’in 2017’de ABD’yi geçmesinin öngörüldüğünü vurgulayan Korkut, "Hindistan’ın ise gelecek 5 yılda ambalaj tüketimini yaklaşık ikiye katlayarak 24 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması ve dünyadaki en büyük 10 ambalaj tüketicisinden biri haline gelmesi bekleniyor. Ambalaj üretiminin yaklaşık yüzde 50’sini gıda ve içecek ürünleri olmak üzere günlük ihtiyaç maddeleri, yüzde 20-30’unu diğer gıda dışı tüketim malları ve yüzde 20-30’unu endüstriyel ambalajlar oluşturuyor" diye konuştu.
Sadettin Korkut, dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de orta sınıfın hızla güçlendiğini ve şehirlere göç ettiğinin altını çizerek, tüketim alışkanlıkları ve ihtiyaçlarının hızla değiştiğine işaret etti. Türkiye’de ambalaj sektörünün 2014 yılında 19 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşmasını beklediklerini bildiren Korkut, şunları kaydetti:
"Türkiye'de 19 milyar dolarlık ambalaj sektörü, 300 milyar dolarlık bir ekonomik hareketi mümkün kılıyor. Türkiye’de kişi başı ambalaj tüketimi 2014 yılında 240 dolar seviyesine ulaştı. Bu rakam Kuzey Amerika’da 350-400 dolar, Avrupa’da 250-300 dolar, Japonya’da ise 550 dolar seviyesinde. Yaklaşık 1,5 milyon ton ambalaj ihracatı gerçekleştirildi, 4 milyar dolarlık ihracat geliri elde edildi. Ambalaj sektörü, en fazla ihracatı 303,6 milyon dolarla Almanya’ya yaptı. Almanya’yı, 270 milyon dolarla İngiltere, 251 milyon dolarla Irak izledi. Bölgesel olarak bakıldığında AB, Orta Doğu ve Kuzey Afrika, Kafkaslar ve Balkanlar gibi çevre bölgeler Türkiye ambalaj sektörünün güçlü olduğu pazarlardır."
Korkut, sektörün 2014 yılında 1,9 milyon ton ambalaja karşılığında 3,6 milyar dolar tutarında ithalat yaptığını bildirdi. Ambalaj ithalatının yüzde 3 azaldığını, ithalatın en fazla Almanya, Çin, ABD, İtalya ve Güney Kore’den yapıldığını belirten Korkut, "Katma değerli üretime odaklanan ambalaj sektörü 2014 yılında 366 milyon dolar dış ticaret fazlası vererek Türkiye ekonomisine ve cari açığa pozitif katkı sağlamayı sürdürdü. Sektör, 2014 yılında kilogram başına 2,7 dolar ihracat gerçekleştirerek 1,6 dolar olan Türkiye ihracat/kg ortalamasının üzerinde bir performans gerçekleştirdi" diye konuştu.
2023 yılında ihracatı 10 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz
Sadettin Korkut, ambalaj sektörünün 2023 yılı hedefleri doğrultusunda pazar büyüklüğünü 30 milyar dolara, kişi başı tüketimi 240 dolardan 300 dolara, ihracatı ise 4 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
21. Uluslararası Avrasya Ambalaj Fuarı'nın bu yıl ASD ve REED TÜYAP iş birliğinde 22 - 25 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirileceğini belirten Korkut, Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nı da bu yıl 6. kez düzenleyeceklerini, yarışmaya başvuruların 24 Nisan'a kadar yapılabileceğini kaydetti.
Korkut, ASD'nin 2013 yılında, dünyada az sayıdaki ve Türkiye’deki ilk sektör müzelerinden birini kurmak için yola çıktığını anımsatarak, müze projesi kapsamında planlanan etkinliklerin, "Ambalaj Sanal Müzesi, Ambalaj Fiziki Müzesi, 'Kaynak azaltımı / çevreye dost ambalaj üretimi ve tüketimi' konularında workshoplar, tasarım konferansları, Ambalaj Kütüphanesi ve çeşitli yarışmalar" olduğunu belirtti. Korkut, müze projesinin ilk adımı olan Ambalaj e-Müzesi için çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Yarım litrelik suyun pet ambalajının ağırlığı 10 gramın altına inecek
Sadettin Korkut, ambalajların birer çöp olmadığını, ambalajların kullanım ömürlerini tamamladıktan sonra geri dönüşüm sürecine girmesi gerektiğini belirtti.
Tüketicilerin son yıllarda çevre duyarlılığının artmasıyla ambalajların çöpten ayrı toplanması gerektiğiyle ilgili önemli bir bilinçlenme yaşandığını vurgulayan Korkut, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla ambalaj teknolojisi de hızla gelişiyor. Ambalaj üretiminde minimum hammadde, doğal kaynak ve enerji kullanımı ile sürdürülebilir üretim sağlanabilmesi için detaylı çalışmalar yapılıyor. Örneğin, Türkiye'de içme suyu pet şişeye ilk girdiğinde ambalajın ağırlığı 22 gramdı. 6-7 yıl önce 13 grama indi. Bugün, yarım litrelik suyun pet ambalajının ağırlığı 10,5 grama inmiş bulunuyor. Yakında 10 gramın altına da inecek. Ambalaj satılabilirliğini sağladığı ürünün yüzde 2-5 (ortalama yüzde 3,5) civarında bir maliyetini oluşturuyor. Bu oranın nispeten daha lüks tanımlanacak emtiada yüzde 10 civarında olduğu kabul ediliyor."
Ambalajın ürün kaybını en aza indirdiği için maliyetten tasarruf sağladığını anlatan Korkut, dünyada en önemli sorunlarından birinin yüz milyonlarca insana sağlıklı ve besleyici gıdaların ulaşamaması olduğunu söyledi. Korkut, bugün dünyada her 8 kişiden birinin aç yattığını, doğru ambalajlarla, her gün daha fazla insana gıda ulaştırılabileceğini ifade etti.
Ambalaj ve dağıtım sistemlerinin yeterli olmadığı bölgelerde, gıdaların yüzde 50’ye varan oranlarda israf olduğunu ve tüketiciye ulaştırılamadığını aktaran Korkut, ambalaj tüketiminin yüksek olduğu gelişmiş ülkelerde, örneğin Batı Avrupa’da gıdaların sadece yüzde 2-3’ünün israf olduğunu söyledi.
Türkiye'de ise her yıl 1,5 milyar liralık ekmeğin çöpe gittiğine dikkati çeken Korkut, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ambalaj sayesinde ekmek israfını yüzde 50 azaltmak mümkün. Ekmek israfı nedeniyle 2012 yılında 1,6 milyar liralık ekonomik kayıp meydana geldiğini biliniyor. ASD, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Toprak Mahsulleri Ofisi koordinasyonuyla 2013 yılında başlatılan 'Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası' sayesinde günde 1 milyon 50 bin, yılda ise 384 milyon adet ekmek çöpe atılmaktan kurtarıldı. Yaş, sebze meyve, bakliyat, et ve süt ürünlerinde de benzer adımlar atılması elzemdir. Büyük emeklerle üretilen yaş sebze ve meyvedeki yıllık kayıp 16 milyar liraya ulaştı. Bakliyat ürünlerinde de maalesef benzer sorunlar yaşanıyor. Oysa ambalaj sayesinde gıda ürünlerinin çöpe değil, sofralara gitmesini sağlayabiliriz."
AA