Türkiye Kasaplar Federasyonu Genel Başkan Vekili ve Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı, Türkiye'de artık kasap yetişmediğini, böyle giderse 5 yıl sonra bu mesleğe işçi bulunamaz hale gelineceğini söyledi.
Kasaplık mesleğinin dededen geldiğini söyleyen Osman Yardımcı, Türkiye'de yeni kasap yetişmemesinden dert yakındı. Kasaplığın en ağır meslek grubuna girdiğini söyleyen Osman Yardımcı, en ağır işçilik kendilerinde olmasına rağmen, en az kazananın da kendileri olduğunu belirtti. Devletin bir an önce kasaplık mesleğine el atması gerektiğini ve kendilerine destek vermesinin şart olduğuna vurgu yapan Osman Yardımcı şöyle konuştu:
"Bugün Antalya'da bir 'Kasaplık Okulu' açılsın biz buna gövdemizi koyarız. Ama böyle bir okul yok. Böyle bir yetiştirici de yok. Zaman zaman Çıraklık Okulu'na giriyoruz ve bakıyoruz ki orada mesleği bilmeyenler sınav yaptırıyor. Bu olmaz. Adam çocuğunu getirip sana çırak olarak vermiyor. Tatillerde çocukları kasaplara verelim, kasaplar da onlara hem harçlık versin, hem de mesleği öğrensinler istedik. Bu da kabul görmedi. 'Kasaplık bilekte altın bileziktir' dedik, yine gönderen olmadı. Kasaplık böyle giderse 5 yıl sonra işçi bulamaz. Baba mesleğini devam ettirenler çalışıyor. Devam ettirmeyenler kalfa çırak bulamıyoruz."
KASAPLIK SINIFI YOK
Türkiye'de çıraklık eğitimi olduğunu ancak kasaplıkla ilgili sınıf bulunmadığına dikkati çeken Osman Yardımcı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çıraklık Okulu'nda aşçılıkla bizi bir tutuyorlar. Böyle bir şey olmaz. Kasaplık ayrı, aşçılık ayrıdır. Meslek okuluna kasaplık olarak giriyorsun ama üye azlığından dolayı sana özel öğretmen veremiyorlar. Dolayısıyla o birkaç kişiyi aşçılık sınavında eğitmeye çalışıyorlar. Çıraklık Okulu'nun bunda bir suçu yok. Bir iki kişiye öğretmen tahsil edecek halleri yok."
Büyük holdingelerin, büyük marketlerin işçi emeği olmadan satış yapmayı sevdiğine de vurgu yapan Osman Yardımcı, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bir işçiye ücret vermemek için, mangallık hazırlamamak için, poşetli alıp poşetli satma sistemini getirdiler. Senden marketlerde paketlenmiş mamül almanı istiyorlar. İşçi gücü yok. İşçiye ekmek yok. Bunları herkes biliyor. Biz görüyoruz, bize ekmek yok. Ben bazen kasaplara diyorum ki, dükkanlarımızı kapatırsak büyük marketlerde bize hiç iş vermezler. Çünkü neden, biz doğruları söylüyoruz. Bugün işçinin de markette çalışması gerekiyor. Marketler kapansın demiyoruz. Marketler de iş yapsın. Marketlere göre kanun çıkması lazım. Bugün Türkiye'de Kasaplar Odası Federasyonu var. Bu işin ilmini de, konumunu da, mesleğinin de ustalarıdır. Bizim en kötü kasabımız bir okumuştan, bir bilgiliden daha iyi. Çünkü, pratikte ve mesleği yaparak yetişiyor. Bugün çıraklık okuluna verdiğiniz öğrenci nasıl yetişecek. Et doğramasını bilecek mi? Hayır. Sadece teorik dersleri alacak. Teorik dersleri zaten vatandaşla ilişkide yine alır. En güzel sistem, kendi bazında dükkanlarda yetiştirilen kesicilerdir. Bugün ben mesleğimde koyunu almasını, kesmesini, satmasını da biliyorum. Kasaplık işte bu."
AA