Akademisyenlerin birçoğunun siyasete bulaştığını belirten Bağcı şunları yazdı; “Fakat bir çoğunun siyasi nedenler ile “burnu büyüdü”. Meselâ doktora, doçentlik ve profesörlük aşamalarında çok destek olduğum “medyatik ve devlet destekli think tank” de çalışan bir meslektaşım bana “çok cesaretli yazıyorsunuz” dedi. Bende evet dedim. Zamanı gelince yazacağım.” “Bir diğeri ise şimdi CB danışmanı. Çok yardımcı olmuştum. Ben ve jürideki tüm diğer hocalara( Prof.Ahmed Davutoğlu dahil) öyle bir şey yaptı ki, onu da zamanı gelince yazacağım. Sonuçta  30 yıldır yaşananlar ülkede bilim adamının itibarını zedeliyor günden güne. Hoş değil.” “Sonuçta bu ülkenin Cumhurbaşkanı bile öyle ağır söylemler kullandı ki Profesörler hakkında son yıllarda, tüm dünya bizi ayıpladı. Üniversite ve öğretim üyeleri en fazla itibar kaybeden kurumlar içinde. Gerçek bu. CB ise çok ayıp etti bu söylem biçimi ile. Yakışmadı, yakışmıyor.” “Son olarak, 30 yıldır  üniversite ve öğretim üyeleri hiç bu kadar aşağılanmadı. Ne alim kaldı, ne ulema. Bizde genel yıkımdan ve erozyondan payımızı alıyoruz. Durum kötü ve daha kötüye gidiyor. Bilimsel ahlak yok oluyor.Kaybediyoruz. Bende uyarması. Kimse uyarmadı denmesin sonra.”