Yükseköğretim Kanunu’ndaki değişikliklere dair tasarının, 13 üniversitenin bölünmesini ihtiva eden maddesi Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. İlk altı maddesi 2 Mayıs’taki görüşmelerde kabul edilen 17 maddelik “Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” görüşmeler devam ediyordu. Tasarının 8. maddesinin görüşmelerinde oylamada karar yeter sayısı bulunamaması üzerine, TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, birleşimi 8 Mayıs Salı günü saat 15.00’da toplanmak üzere kapattı. Tasarıya karşı İstanbul Üniversitesi başta olmak üzere pek çok üniversitede protestolar yapılmış, Meclis’teki muhalefet vekilleri de görüşmelerde bölünmelere karşı çıkmıştı.

7. maddede ne var?

Tasarının 22 ek maddeyi ihtiva eden 7. maddesine göre 13 üniversite bölünüyor, dört yeni vakıf üniversitesi kuruluyor.

* Öğrenci sayısının en az yüzde 50’si tam burslu olan ve toplam öğrenci sayısının en az yüzde 50’si tezli yüksek lisans ve doktora programlarındaki öğrencilerden oluşan vakıf üniversitelerinde çalışan personelin ücretlerinden kesilecek gelir vergisi tutarı, özel bir hesaba aktarılacak. Bu kaynak, vakıf üniversitesinin eğitim, öğretim, araştırma, geliştirme, her türlü yatırım harcamalarının gerektirdiği giderler için kullanılacak. Özel hesabın oluşturulması, kullanımı, denetimine ilişkin usûl ve esaslar Maliye ve Millî Eğitim Bakanlıkları ile YÖK tarafından belirlenecek. 

* Dört yeni vakıf üniversitesi kurulacak. 

‘Üniversiteler deneme tahtası değildir’

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Üzel, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç’ın üniversitelerin bölünmesine yönelik tasarıya ilişkin açıklamalarını değerlendirdi. Doç. Dr. Üzel, “İstanbul Üniversitesi’nde yeni bir model deneyeceğiz´, `Neticeleri izlenecek´ ifadelerini kabul etmiyoruz. Yaklaşık 600 yıllık üniversitemiz deneme tahtası veya denek değildir” ifadelerini kullandı.