Eğitimin de içerisinde bir çift kanatlılığı barındırdığına dikkati çeken Selçuk, şöyle konuştu: “Bugün maalesef sadece belirli sınavları kazanmakla yetinen, insan yetiştirmek yerine sınava adam hazırlamakla ilgili amacı olan bir bakış açısı söz konusu. Sadece sınavlara hazırlanan çocukların odalara kapanacaklarını, soru çözeceklerini, ama büyüyünce sorun çözemeyecekler. Çünkü soru çözmek ile sorun çözmek arasında anlayış açısından ciddî  bir fark var. Eğitim sistemimizin bir terbiye sistemi olduğunu asla unutmamakta ve sadece sınavlarda soruları bilmenin ötesinde davranışımız ve hayata bakış açımızdaki olgunlaşmanın da birlikteliğini öne çıkarmakta fayda var. Bu da akıl ve kalp ilişkisini bütünlemekle oluyor” ifadesini kullandı. 

Eğitim, insanı öncelemeli

Selçuk, gençlere şu tavsiyelerde bulundu: “Bulunduğunuz yeri bir öğretim kurumu olarak görmeyin, bir hayat okulu olarak görün ve hayatta hiç mezun olmayın. Mezun olan kişi izan sahibi olduğunu düşünür. Böyle bir sorumluluk ya da yetkinlik kolay kolay edinilecek bir şey değil. O yüzden hiç mezun olmamayı tercih edin ve sürekli içten, kalpten öğrenmenin ve bilimle ilişkinizin taze kalıp kalmadığını kontrol edin. Eğer bunları yaparsanız eğitim sizi gerçekten eğitir. Aksi takdirde dünyadaki bugünkü eğitim sisteminin kendisinin eğitime ihtiyacı var. Çünkü insanı önceleyen bir eğitim sistemini dünyada maalesef göremiyoruz. Sadece belirli finansal ve üretimsel kaygıları olan eğitim sisteminin baskınlaştığını görüyoruz. Bizden beklenen şey, eğitimin insanlaşmaya yol açan bir süreç olduğudur. Yani her insan beşer olarak doğar, ama iyi bir eğitim alırsa insanlaşır.”

AA