Havalimanında yaklaşık 12 saat bekletilen Türkler, İstanbul'a geri gönderildi. Rusya vatandaşıyla evli bir Türk ise, eşinin doğumu için gittiğini fakat kendisini de alınmadığını söyledi. 

Rus uçağının düşürülmesinin ardından Rusya’ya gitmek isteyen Türkler havalimanından ülkeye sokulmadı. İnşaat işi için giden bir grup, saatlerce havalimanında bekletildi. Türklerin pasaportlarına giriş iptal mührü vuruldu. Çalışma vizeleri olmalarına rağmen alınmayan işçiler, yaklaşık 12 saat bekletildikten sonra İstanbul’a gönderildi. 

EŞİNİN DOĞUMU İÇİN GİDECEKTİ, ALINMADI

Kosova’da bir şirkette çalışan Aytaç Bari Akarsu, izin için Türkiye’ye geldiğini, Rus vatandaşı 6,5 hamile eşinin yanına gitmek için dün uçağa bindiğini anlattı. Havalimanında kapıdan geri döndüklerini aktaran Akarsu, vizeli olanların da alınmadığını dile getirdi. Herkesin teker teker sorguya alındığını aktaran Akarsu, “Ellerindeki kağıtlarla, ‘Niye gidiyorsun’, ‘İsim soy isim, eşin ne iş yapıyor?’ şeklinde sorular soruyorlar. Eşim Rus vatandaşı, şuan 6,5 hamile kendisi de buraya gelemiyor. Bir şey açıklamadılar.” dedi.

'SUÇLU GİBİ DAVRANDILAR'

Sanki suçlu muamelesi gibi davrandıklarını aktaran Akarsu, yetkililerin sorularına hiçbir cevabın verilmediğini, ukala davranıldığını belirtti. İlk 4 saat görevlilerin kendilerini hiç dikkate almadıklarını aktaran Akarsu, “12 saat bekledik. Pasaport kontrolünün orada bekletildik. Başımıza polis koydular sanki kaçacakmışız gibi. Bizden sonra 30 kişilik kafile geldi. Durdurulduklarını söylediler. Vizeleri de varmış.” diye konuştu.

DİPLOMATİK KRİZ 

Eşiyle telefonda görüştüğünü aktaran Akarsu, “Oda şokta bakalım ne olacak. Pasaport kontrolünü yetkili kişiyi aramış, 90 günlük hakkımız olduğumuzu söylemişler fakat neden içeri alınmadığımız söylememişler. 'Diplomatik kriz demişler şuan alım durduruldu' demiş. Cevap o şekilde.” ifadesini kullandı. 

‘SİYASİ PROBLEM VAR’ DEDİLER

Yaklaşık 15 yıldır Moskova’da inşaat işiyle uğraşan Süleyman Devrim, sürekli gidip geldiğini orada yaşadığını aktardı. Bu gidişinde sıkıntı olduğunu dile getiren Devrim, “Pasaportu verdik. Normalde soru bile sormuyorlardı. ‘Şuanda siyasi bir sıkıntı var. Giremezsiniz’ dediler. Böyle bir yazı geldi mi? diye sorduk. ‘Giremezsiniz, herhangi bir şey söylenmedi. Bekleyeceksiniz siyasi problem" dediler. Dün akşam yaklaşık 6.30'da indik. Sabah uçağıyla, bir ara sıkıştırdık. Yemek ve su verilmedi. 12 saat bekledik. Ondan sonra tatsızlık çıkarmaya başladığımda duty free kısmını açtılar. Restorana aldılar. Yedik, oturduk. Sabah 6.20 uçağı vardı. Onunla göndereceğiz dediler. Hiç kimse yoktu. İlgilenen yoktu. En son ikinci uçuş olan 09.50 uçağıyla geldik. Şuanda 30 tane personel havalimanında bekliyor. Hepsi çalışma vizeli.” dedi. 

'BÖYLE BİR KONSOLOSLUK OLUR MU?'

Konsolosluğun ilgisizliğinden yakınan Süleyman Devrim yaşadıklarını şöyle anlattı: “Konsolosluğu arıyoruz. Biz ‘bir şey yapamayız’ diyorlar. Böyle bir konsolosluk var mı ? Telefonları açmıyorlar. Açmadıkları gibi, Kazakistan vatandaşı olan bir arkadaşım var. Konsoloslukta çalışan bir arkadaşla aynı okulda okuyorlar. Benim Kazak arkadaşımla iyi arkadaşlar. Bende gece onu aradım. Durumu anlattım. Müdahale edilmeyecek mi diye sordum? Bana;" Ben duymadım, binalar taşlandığı için konsolosluk çalışmıyor. Biz bilemiyoruz, bir şey yapamayız." dedi. Böyle bir konsolosluk var mı ? Biz bir şey yapamayız. Benim sülale Amerika’da yaşıyor. 11 Eylül’de ben İstanbul’daydım. Yeğenlerim de buradaydı, direk evin telefonunu aradılar. ‘Neredesiniz oradan alacağız.’ diye. Bizimkiler bir telefonu bile açamıyor o kadar aciz insanlar.” 

Hasan Sevinç ise orada çalıştığını izinli olarak Türkiye’ye geldiğini aktardı. İznin ardından geri dönmek için gittiğini aktaran Sevinç, vizesi olduğu halde alınmadığını sözlerine ekledi.