İran’ın önde gelen SünnÎ Âlimlerinden MevlevÎ Abdulhamid İsmailzehi, Mursi’nin mahkeme salonundaki vefatı üzerine, ‘’Tarih bu büyük zulmü hiçbir şekilde unutmayacaktır” dedi.
İran’ın önde gelen Sünnî âlimlerinden Mevlevî Abdulhamid İsmailzehi, Mısır’ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin vefatına ilişkin “Tarih bu büyük zulmü hiçbir şekilde unutmayacaktır” mesajını paylaştı. İsmailzehi, dün mahkeme salonunda vefat eden Mursi için taziye mesajı yayımladı. Mesajında Mursi’nin ölüm haberini büyük bir üzüntüyle öğrendiğini belirten İsmailzehi, “Mursi’nin mahkeme salonundaki vefatı, dünyadaki bütün aydınlar ile hürriyet yanlıları için üzüntü ve acı vericidir. Bu utanç verici kara leke, komployu hazırlayan ve cinayeti işleyen darbenin öncüleri üzerinde sonsuza kadar kalacaktır. Tarih bu büyük zulmü hiçbir şekilde unutmayacaktır.” ifadelerini kullandı.
Mevlevî Abdulhamid İsmailzehi
Hür bir seçimde halk tarafından seçilen Mısır’ın meşrû Cumhurbaşkanı Mursi’nin uluslar arası sahnedeki aktörlerin desteği ve içerideki komplolar sonucu askerî bir darbe ile görevinden uzaklaştırıldığını ve yerine bir “kukla” getirildiğini vurgulayan İsmailzehi, “Bu zulüm, demokrasi ve uygarlık iddiasındaki dünyada nasıl olur da büyük bir sessizlikle karşılanır?” değerlendirmesinde bulundu.
Sorumlusu Sisi rejimi
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Muhammed Mursi’nin mahkeme salonunda ani ölümünün sebebinin ortaya çıkarılması için bağımsız bir kuruluş tarafından hızlı, tarafsız, eksiksiz ve şeffaf bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu. BM’den ilk somut açıklamayı OHCHR Sözcüsü Rupert Colville yaptı. Açıklamada, “Eski bir Cumhurbaşkanı olarak Muhammed Mursi, ölümü sırasında Mısırlı yetkililerin gözetimi altındaydı. Devlet (Mısır), onun insanca muameleye tabi tutulmasından, hayat hakkından ve sağlığına saygı duyulmasından sorumludur. Gözaltındaki herhangi bir ani ölüm, ölüm sebebinin açıklığa kavuşturulması için bağımsız bir kuruluş tarafından yürütülen hızlı, tarafsız, eksiksiz ve şeffaf bir soruşturma ile takip edilmek zorundadır. Bunlar, tam olarak hemfikir olduğumuz, Afrika İnsan Hakları Komisyonu da dahil olmak üzere çeşitli uluslar arası insan hakları organları tarafından detaylandırılmış genel ilkelerdir.” dedi. Sözcü Colville, “O (Mursi) ayrıca, uzun süreli yalnız hücre hapsinde tutulmuşa benziyor. Dolayısıyla, soruşturma, gözaltındaki koşulların ölümü üzerinde etkisi olup olmadığının incelenmesi için yetkililerin Mursi’ye yaptığı muamelenin tüm yönlerini de kapsamalıdır” ifadesini kullandı.
Ölüme terk ettiler
İngiliz Independent gazetesinin haberine göre, pazartesi günü duruşma salonunda rahatsızlanarak yere çöken Mısır’ın demokratik yollarla seçilmiş ilk ve tek Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin arkadaşları ve meslektaşları, güvenlik güçlerini kafes içinde tutulan Mursi’yi kurtarmak için ilk yardım müdahalesinde bulunmamakla suçladı. Mısır Başsavcılığından yapılan Mursi’nin “derhal hastaneye nakledildiği” yönündeki açıklamaya karşılık duruşma salonunda bulunanlar, diğer sanıkların yardım çağrısına rağmen güvenlik güçlerinin 20 dakikadan uzun süre Mursi’ye yardım etmediğini belirtti. Babası ve erkek kardeşi Mursi ile birlikte yargılanan Abdullah el-Haddad, tanıkların kendisine Mursi yere çöktüğü zaman yetkililerden kimsenin kendisine yardım etmediğini söylediğini aktardı. Haddad, “Gardiyanlar onu dışarı çıkarıncaya kadar bir süre yerde kaldı. Ambulans 30 dakika sonra geldi. Diğer sanıklar onun yere düştüğünü fark edince bağırmaya başladılar. Bazıları doktor olan sanıklar gardiyanlardan ona yardım edebilmek için izin istediler ya da gardiyanların ilk yardım müdahalesinde bulunmasını istediler. Kasıtlı şekilde yardım etmediler. Gardiyanlar tutukluların bağırmaya başlamasından sonra tutuklu ailelerini mahkeme salonundan çıkardı.” dedi. İsminin açıklanmasını istemeyen bir aktivist, duruşma salonunda olanlara ilişkin,”Mursi, konuşmasını kestikten yaklaşık 10 dakika sonra kafesin içindeki insanlar Mursi’nin bilincini kaybettiğini ve yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyerek duvarlara vurmaya başladılar. Ailelerin haykırışlarına rağmen polis 20 dakikadan fazla bir süre hiçbir şey yapmadı. Onu orada bıraktılar. Daha sonra polis, aileleri mahkemeden çıkardı ve ambulans geldi.” diye konuştu.
İlk eylem köyünde
Mısır’ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin doğduğu köyde gıyabi cenaze namazının ardından gösteri düzenlendi. Yargılandığı dâvânın dünkü duruşması sırasında vefat eden, Mısır’ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin doğduğu köyde gıyabi cenaze namazının ardından gösteri düzenlendi. Ülke dışından yayın yapan ve Müslüman Kardeşler Teşkilâtı’na (İhvan) yakınlığıyla bilinen Vatan televizyonunun haberine göre, Mursi’nin doğduğu Eş-Şarkıyye iline bağlı El-Adve Köyü’nde gıyabi cenaze namazı kılındı. Mursi destekçilerinin namazın ardından gösteri düzenlediği aktarılan haberde, eyleme katılan köy sakini onlarca kişinin fotoğrafı yayınlandı. Haberde, emniyet güçlerinin köye gelerek tedbir aldığı bilgisi de yer aldı. Söz konusu eylemin Muhammed Mursi’nin vefatının ardından Mısır’da yapılan ilk gösteri olduğu belirtiliyor.
Mahkeme salonunda vefat etmişti
Mısır’da 6 yıl önce askerî darbeyle iktidardan uzaklaştırılan 67 yaşındaki Mursi, önceki gün, yargılandığı “Vadi en-Natrun Hapishanesi’nden kaçış ve Hamas adına caususluk” olarak bilinen dâvânın duruşması esnasında vefa etmişti. Mursi’nin naaşı bugün yerel saatle 05.00’te ailesi ve avukatının katılımıyla başkent Kahire’nin doğusunda, Medinet Nasr semtindeki Müslüman Kardeşler Teşkilâtı’nın (İhvan) mürşitlerinin defnedildiği kabristanda toprağa verildi. Muhammed Mursi, eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’i istifaya zorlayan 2011 yılındaki halk devriminin ardından 2012’de ülke tarihinde demokratik yollarla göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı olmuştu. Mursi, 3 Temmuz 2013’te dönemin Savunma Bakanı ve ardından Cumhurbaşkanı olan Abdulfettah es-Sisi tarafından gerçekleştirilen askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılmıştı.