Prof. Dr. Mustafa Öztürk, “ Dünya genelinde tarımsal üretim yağmura bağlıdır. Yağmur suyunun hasat edilmesi ve korunması mahsul verimini arttırmanın anahtarıdır. Su kıtlığı gıda güvenliğini riske sokar” dedi.
Prof. Dr. Mustafa Öztürk, “Yeterli yağış gelmezse ülkemiz çok ciddî bir kulaklık sorunu ile karşı karşıya” dedi. Prof. Dr. Mustafa Öztürk twitter hesabından yaptığı paylaşımda Gölyazı’yı kuraklık vurduğunu belirterek, “Şu an görmüş gölün en derin yeri 1 metre 20 santimetreye düştü. Sığlaşan sularda mevsim normalinin üzerinde sıcaklık etkisi ile daha su buharlaşarak kaybolacak. Kuraklık ile birlikte sığlaşan yerüstü su kaynaklarının kalitesi bozulacak. Kalitesini bozulan yerüstü sularını arıtmak için daha fazla kimyasal madde tüketilecek ve arıtma maliyetleri ciddî oranda artacaktır. Şehirlerde bileşik kanalizasyon sisteminden dolayı düşen yağmur suyunun çoğu kanalizasyona karışıyor” dedi.
Kıtlık çatışmayı da körükler
Yağmur suyu hasadının dünyayı beslemek için çok önemli olduğunu kaydeden Öztürk, “Yağmur suyu hasadı için, Yağmur suyunu geçiren, toprakla buluşturan, yürüyebilir yollar (kaldırımlar) yapılmalı” şeklinde konuştu. Öztürk şöyle devam etti, “Dünya genelinde tarımsal üretim yağmura bağlıdır. Bu nedenle yağmur suyunun hasat edilmesi ve korunması mahsul verimini artırmanın anahtarıdır. Ödünç su ve ödünç alınan zaman. Su kıtlığı gıda güvenliğini riske sokar. Su kıtlığı, su mültecileri oluşturur” Suriye’deki iç savaşın sebeplerinden birinin su kıtlığının etkisi olduğunu söyledi. Öztürk, Suriye’de yaşanan aşırı kuraklığın büyük ölçekli göçe yol açtığını, bu göçün Suriye’nin savaşa girmesinin temelini oluşturan sosyo-ekonomik baskıları daha da şiddetlendirdiğini vurgulayarak, Obama’nın ‘Daha fazla kuraklık, daha fazla kıtlık, daha fazla kitlesel yer değiştirmeye neden olur - bunların hepsi on yıllar boyunca daha fazla çatışmayı körükleyecek’ sözünü hatırlattı.