İngiltere Başbakanı David Cameron, İngiltere’nin Chester kentinde otomotiv sektörü çalışanlarına yaptığı konuşmada AB’den ayrılmak yönünde kampanya yürütenlerin ortaya çıkacak ekonomik zararı ve istihdamdaki olası daralmayı “ödenmesi gereken bir bedel” olarak göstermeye çalıştığını belirtti.

İngiltere’nin AB içerisinde ekonomik yönden daha fazla güvende olduğunu vurgulayan Cameron, AB üyeliğinin son bulması durumunda İngiliz sterlini ve faizler üzerindeki baskının artabileceği, bunun da vatandaşlara yansıyabileceği uyarısında bulundu.

İngiltere’nin AB üyeliğinin 500 milyon nüfuslu bir ortak pazara doğrudan erişim imkanı sağladığını belirten Cameron, İngiltere’deki üreticilerin ürünlerini rahatlıkla gümrüksüz ihraç edebildiğinin altını çizdi.

Cameron, “AB’ye katılmadan önce son derece yüksek gümrük bedelleri ödüyorduk. Otomobil için yüzde 14, bisiklet için yüzde 17, tuz için yüzde 32, porselen için yüzde 37, eldiven için yüzde 20, çorap için yüzde 13 gümrük vergisi ödüyorduk. Bütün bunlar işletmeler için ve tüketiciler daha yüksek maliyet anlamına geliyordu. Bugün ortak pazarda tek bir gümrük vergisi var, o da yüzde sıfır” ifadelerini kullandı.

Cameron AB üyeliğin İngiltere’ye yapılan yabancı yatırımları da artırdığını belirterek, “İngiltere’nin AB üyeliği yatırımcıların bizi seçmesi için nedenlerden biri. Her gün yabancı şirketler Britanya’ya 142 milyon sterlin seviyesinde yatırım yapıyor. Bunlar BMW, Porsche, Ikea, Nissan, Siemens, General Motors gibi şirketler. Bu sadece bize istihdam yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda cari açığımızın finansmanına da yardımcı oluyor” dedi.

Cameron ayrıca 2020 yılındaki genel seçimde başbakanlık için aday olmayacağını, fakat Oxdordshire-Witney bölgesinden milletvekilliği aday olacağını açıkladı.

Birleşik Krallık'ta AB referandumu 23 Haziran'da yapılacak ve halka "Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı, yoksa AB'den ayrılmalı mı?" sorusu yöneltilecek.

AA