Kutlu Doğum Haftası, Danimarka Türk Diyanet Vakfına bağlı cami derneklerinin organizasyonuyla ülkede ilk kez 8 bölgede organize edilen etkinliklerle kutlandı.
Danimarka Türk Diyanet Vakfına (DTDV) bağlı cami dernekleri tarafından İkast, Arhus, Odense, Aabenraa, Frederikssund, Slagelse, Farum ve İshoj kentlerinde Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri yapıldı.
İkast ve Arhus'ta geçen cuma günü gerçekleştirilen etkinliklerle başlayan programlar dün Farum ve İshoj kentleriyle tamamlandı.
Vakfın 4 günde 8 kentte organize ettiği programlara Paskalya tatili olması nedeniyle vatandaşların büyük ilgi gösterdiği dikkati çekti.
Camilerde Kur'an-ı Kerim eğitimi alan çocukların şiirler okuduğu ve ilahi dinletileri sunduğu programlarda, kadınlar da ev yapımı yemek ve tatlıları satışa sunarak derneklerine destek olmaya çalıştı.
Kopenhag Din Hizmetleri Müşavir Vekili Prof. Dr. Adnan Bülent Baloğlu, cami derneklerinin başkanlarının da hazır bulunduğu etkinlikler kapsamında söz konusu 8 kentte "Hazreti Peygamber ve Güven Toplumu" başlıklı konferanslar verdi.
Konferansların sonuncusu İshoj Mevlana Camisi'nde, bu caminin yanı sıra Avedøre Hacı Bayram ve Taastrup Yunus Emre camilerinin derneklerinin ortak düzenlediği programda gerçekleştirildi.
"Hazreti Muhammed -Aleyhissalatu Vesselam- ve Güven Toplumu"
Baloğlu, İshoj'daki programın ardından yaptığı açıklamada, bu sene Kutlu Doğum Haftası'nda farklı bir yol izlediklerini söyledi.
Büyük salonlarda daha az kitlelere hitap etmektense etkinlikleri derneklere yayarak daha fazla kişiye ulaşmaya çalıştıklarını anlatan Baloğlu, bunda çok başarılı olduklarını dile getirdi.
Danimarka'nın 8 kentindeki etkinliklerde, din görevlilerince yetiştirilen çocukları izlerken büyük gurur duyduklarını vurgulayan Baloğlu, "Onlarla heyecanlandık, onlarla hislendik ve eminim bu sene 2017'nin konusu olan 'Hazreti Muhammed -Aleyhissalatu Vesselam- ve Güven Toplumu' isimli Kutlu Doğum programları amacına ulaştı. Güven konusunda toplumun ne yapması gerektiği, nasıl bir toplum olması gerektiği hususunda özellikle çocuklarımızın, yarınlara emaneti teslim edeceğimiz genç nesiller olarak nasıl yetiştirilmesi gerektiği hususunda 4 gün boyunca çok verimli bir program geçirdik." diye konuştu.
***
Bediüzzaman, Mevlid-i Nebevi hakkında ne diyor?
‘Levlake’ hadis-i kudsîsi, Big Bang Teorisi ve Peygamberimiz (asm)
Bediüzzaman'ın enfes tarifleriye Kainatın Efendisi Hz.Muhammed (sav)
Levlake levlak hadisi üzerine
“Levlak hadisi uydurma diyenler var. Bu hadisin durumu nedir?”
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/levlake-levlak-hadisi-uzerine_304885
Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi, Mevlid-i Nebevi hakkında ne diyor?
''Mevlid-i Nebevî ile Miraciyenin okunması, gayet nâfi ve güzel âdettir ve müstahsen bir âdet-i İslâmiyedir. Belki hayat-ı içtimaiye-i İslâmiyenin gayet lâtîf ve parlak ve tatlı bir medar-ı sohbetidir.
Belki, hakaik-i imaniyenin ihtarı için en hoş ve şirin bir derstir. Belki, imanın envârını ve muhabbetullah ve aşk-ı Nebevîyi göstermeye ve tahrike en müheyyiç ve müessir bir vasıtadır.
Cenâb-ı Hak bu âdeti ebede kadar devam ettirsin. Ve Süleyman Efendi gibi Mevlid yazanlara Cenâb-ı Hak rahmet etsin, yerlerini Cennetü'l-Firdevs yapsın. Âmin.''
Risale-i Nur'dan Mektubat isimli eserden Yirmi Dördüncü Mektubun İkinci Zeyli, Mirac-ı Nebevî hakkında yazılan, Mevlid-i Nebevi'nin Miraciye kısmının 5 nükteyle izah ve ispat edildiği bölümü okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/mektubat/#510
Mevlid-i Nebevi Hakkında...
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Fatih M. Şeker, “Günümüzde, İslam dini ve Müslümanlık adına tarihte ne var ne yok milletin kafası boşaltılmaya çalışılıyor.” dedi.
Bursa Osmangazi Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği Bursa Şubesi işbirliğinde düzenlenen ‘Şehir ve Medeniyet Sohbetleri’ adlı programa katılan Doç Dr. Fatih Şeker, Osmanlı İslam anlayışı ve günümüze yansımaları hakkında bilgi verdi.
Seyyid Usul Kültür Merkezi’nde konuşan Şeker, “Osmanlıda hayatımız din üzerine kuruluydu. Dolayısıyla, geçmişe ve tarihi tecrübeye karşı çıkış Osmanlı ve Selçuklulara göre Müslümanlığa karşı çıkıştır. Bugün ise tam tersi bir manzara hüküm sürüyor. Müslümanlık ya da İslam adına, tarihte ne var ne yok, milletin kafası boşaltılmaya çalışılıyor. Bu da, en çok bidat ve hurafe dediğimiz şeyler etrafında kendisini gösteriyor.” diye konuştu.
Bugün insanların türbelere gidip Fatiha okumasını veya Süleyman Çelebi’nin Mevlid-i Şerif’inin okunmasının bidat ve hurafe olarak damgalandığını ifade eden Şeker, sözlerini şöyle tamamladı:
“Fakat biz biliyoruz ki Süleyman dedenin mevlidi, İslamiyet’in bu topraklarda aldığı çehrenin en mükemmel örneğidir. Peki, bidat ve hurafe dediğimiz şeyler bu mevlidi şerifin ve halkımızın İslam anlayışının neresinde? Tarihte zahiri hakikat efsane, masal ve menkıbede de ledünni hakikat gizlidir.
Dolayısıyla biz görüneni yok ettiğimiz zaman, görünenin altındaki şeyi de yok etmiş oluyoruz. Yani mevlidi şerifi ortadan kaldırırsan, halkın düşüncesindeki peygamber imajını ortadan kaldırmış oluyorsun. Dolayısıyla geçmişle bu günü kıyasladığımız zaman eskiler, yani ecdadımız, tarihte ete kemiğe bürünen her şeyi İslam’ın, Müslümanlığın ta kendisi olarak görüyor.
Bugün ise Müslümanlık adına tarihte vücut bulan her şey ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Dolayısıyla hissiyat dünyamız fukaralaştığı gibi zihniyet dünyamızda fakirleşiyor. Bunun neticesinde de, dünyada tarihi olmayan bir millet haline getirilmeye çalışılıyoruz.
İşte bu yüzdendir ki, başta genç nesil olmak üzere hepimiz uyanık olup, kurulan bu tuzakları, oynanan bu oyunları boşa çıkartmalıyız. Bizler de, bu değerlerimize sahip çıkmak adına en az bu çalışmayı yürüten din ve devlet düşmanları kadar çaba ve gayret göstermeliyiz.”
Bediüzzaman'ın enfes tarifleriyle Hz. Muhammed Aleyhissalatu Vesselam
Peygamber Efendimizin -Aleyhissalatu Vesselam- veciz bir şekilde ifade buyurdukları 'Alimler peygamberlerin varisleridir' kudsi hakikatine muhatap Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi, Kur'an- Hakimin nurlu ve hakikatli bir tefsiri olan Risale-i Nur'da, Kâinatın Efendisi ve sebeb-i vücudu olan Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, Risâle-i Nur’da çok geniş yer ayrılmıştır.
Müceddîd-i Ahirzaman ( Ahirzaman Müceddidi) olan Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi, Müceddîd-i Elf-i Sânî (İkinci bin senesinin müceddidi) olan Büyük İslam Alimi İmam-ı Rabbani'nin ''Ben sözlerim Muhammed'i (a.s.m.) övmüş, güzel göstermiş olmadım; aksine Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmdan bahsetmekle sözlerimi güzelleştirmiş oldum.'' şeklindeki güzel sözlerine Risalet-i Ahmediyeye dair olan 19 Söz'de yer veriyor ve ekliyor ''Evet şu söz güzeldir. Fakat onu güzelleştiren , güzellerin güzeli olan evsaf-ı Muhammediyedir.
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/bediuzzaman-in-enfes-tarifleriyle-hz-muhammed-aleyhissalatu-vesselam_364606
Hz. Muhammed Aleyhissalatu Vesselam Öyle Bir Peygamberdir ki...
AA