Britanya Parlamentosu’nda düzenlenen ‘Rohingya Krizi’ başlıklı toplantıda, Müslüman azınlık olan Rohingyalılara karşı yapılanlar ‘soykırım’ olarak nitelendirilirken ve Britanya dahil bütün devletler ve uluslar arası kuruluşlar “daha ciddî karşılık vermeye” çağrıldı.
Britanya Parlamentosu’nda organize edilen İşçi Partili Gölge Adalet Bakanı Yasmin Qureshi’nin evsahipliğini yaptığı programda, ‘Rohingya Krizi’ hakkında konuşmak üzere siyasetçiler, akademisyenler ve düşünce kuruluşları bir araya geldiler. Konuşmacılar arasında bulunan Queen Mary Üniversitesi Hukuk ve Küreselleşme Profesörü ve Uluslararası Devlet Suçları Girişimi Direktörü Penny Green ve Ceza Hukuku Avukatı Thomas McMannus, Rohingyalılara yapılanları 2000li yılların başından beri incelediklerini ve son dönemde Bangladeş’teki kampları ziyaret ettiklerini söylediler. Profesör Green yaşananların bir devlet suçu olduğunu savundu. Soykırım teorisinde çeşitli aşamaların olduğunu, ötekileştirme, vatandaşlık haklarını inkâr etme ve devlet tarafından gruplar arası şiddetin teşvik edilmesi gibi aşamaların çoktan geçildiğini belirten Green, Burma ordusunun sistematik bir şekilde katliâm ve yerinden etme yaptıklarını söyledi.
Srebrenitsa gibi olmasın
İslamafobiye karşı çalışmalar yapan Müslim Engagement and Development kuruluşunun kurucusu Sufyan İsmail de dünya kamuoyunun bu vahşete sessiz kalmasını anlayamadığını ve Srebrenitsa’da olduğu gibi vahşetin çok geç durdurulmasından korktuklarını söyledi.
288 köyün tamamen yok edildiğini ve Rohingyalıların var olduğuna dair bütün izlerin silinme çabasının olduğunu söyleyen İsmail Burma’nın 1948’den beri Birleşmiş Milletler üyesi olduğunu ve BM’nin Burma’yı durdurmamasını anlayamadığını belirtti.
AA