“Başkanlık değil, yeni bir anayasa lâzım” mevzulu yazımız üzerine birçok olumlu sözlü ve yazılı tepkiler aldık.
Bunlardan birisi, başta iman, ahlâk, ibadet, adalet, içtimaî ve siyasî Kur’ân’ın temel meseleleriyle ilgilenen duyarlı okuyucularımızdan birisi Kalp ve Damar Cerrahi Uzm. Hekimi Op. Dr. Cenap Özkara.
Bizimle paylaştığı toplum, basın, başkanlık ve anayasa hakkındaki görüşlerinden bir bölümü şöyle:
“Artık yeni anayasa yapılmasının gerekliliği konusunda kimsenin bir tereddüdü yok. Bundan böyle anayasanın mahiyetinin nasıl olacağı önem arz etmekte. Bu anayasada evrensel demokratik normlar esas olacak mı? Yoksa 1930’lu yıllarda uygulanmış olan tek adama dayalı sistemi tekrar başarı ile yürürlüğe sokan bu iktidarın sözde demokratik sistemi mi baz alınacak?
“İktidarın şartlandırmasıyla toplumun bir çok kesimleri tek adam sistemini zaten anormal karşılamaz hale gelmiştir. 1982 Anayasasını görünce 1961 Anayasasını nisbeten arar hale geldik. Hazırlanacak 2016 anayasasını görünce de 1982 Anayasasını arar hale gelmeyelim. Ben bu sebeple zatıalinizin yeni anayasanın nasıl olması gerektiği konusunda yazılar yazmanızı ve yayınlar yapmanız gerektiğini düşünüyorum.”
Nasıl bir anayasa?
Kemalizmi, devleti, müstebit rejimi esas alan bir anayasa değil, bireyi, insanı, vatandaşı esas alan bir anayasa yapmak gerekir.
Neden?
Zira, devlet birey için, toplum için vardır; yoksa birey, toplum devlet için yoktur.
Anayasa, insan hak ve hürriyetlerle donatılmalıdır.
Ve böyle bir anayasayı, ancak, demokrat, hürriyetçi bir zihniyet yapabilir.
İşte, “Neden bu iktidar böyle bir anayasa yapmıyor, yapamıyor?” sualinin cevabı buradadır.
“Neden baştan ayağa yasaklarla dolu darbe anayasası, 12 Eylül darbe-i münafıkanesinin anayasası değiştirilmiyor, değiştirilemiyor?” sorusunun cevabı burada.
İyi de yapmıyor, yapamıyor! Zira, yapsa yapsa darbe anayasası gibi bir anayasa yapar. Böyle bir anayasası var zaten! Neden zahmete katlanıp aynısını yapsın!
Bu darbe anayasası ile gül gibi geçinip gidiyor işte!
Böyle bir anayasayı ancak, “İnşallah, o Ahrarlar istibdad-ı mutlakı kaldırıp, tam bir hürriyet-i şer’iyeye vesile olacak”1 olan Ahrarlar/hürriyetçiler/Demokratlar yapabilir ve yapacaklar.
Dipnot: 1- Emirdağ Lâhikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 267.