Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram, Türkiye'de yaklaşık 3,5 milyon astım hastası olduğuna değinerek, astımın tedavi edilebildiğini ve en iyi tedavinin astım yapan faktörlerin iyi belirlenmesi ve bunlardan korunma yollarının iyi bilinmesi olduğunu belirtti.
Bayram, 7 Mayıs Dünya Astım Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, derneğin akciğer sağlığını koruma ve geliştirme hedefini gerçekleştirirken, bu özel günlerde toplumun ve hekimlerin eğitimi, farkındalığının artmasına yönelik çeşitli etkinlikleri, çalışma gruplarının önderliğinde ve Türkiye'nin bütünü kapsayan şube yapılanması aracılığıyla yaptığını anlattı.
Dünya Astım Günü kapsamında Astım Alerji Çalışma Grubu ve şubelerce düzenlenen toplum ve sağlık çalışanlarına yönelik eğitim ve farkındalık toplantılarıyla konuya dikkati çektiklerini aktaran Bayram, bu yıl da bu kapsamda faaliyetleri olacağını ifade etti.
Bayram, dünyada yaklaşık 300 milyon kadar astımlı hasta olduğu tahmin edildiğini kaydederek, şu bilgileri verdi:
"Ülkemizde ise yaklaşık 3,5 milyon astım hastası vardır. Astım, tedavi edilebilen bir hastalıktır. En iyi tedavi, astım yapan faktörlerin iyi belirlenmesi ve bunlardan korunma yollarının iyi bilinmesidir."
"Tedavi uyumsuzluğunun en önemli nedeni cihazları doğru kullanamamak"
Türk Toraks Derneği Astım Alerji Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Ömür Aydın ise astımın, tekrarlayan ve ataklar halinde gelen nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterdiğini anlattı.
Hastalığın, akciğer içi hava yollarında mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının şişmesi sonucu daralmaya neden olan kronik bir akciğer hastalığı olduğunu aktaran Aydın, tedavi konusunda şunları paylaştı:
"Astım tedavisinin amacı hastalığın kontrol altına alınmasıdır. Uygun ilaç tedavisinin verilmesi ile astım belirtileri kontrol altına alınabilmektedir. Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlardır ve bu yolla daha az yan etki ile direk hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluştururlar. Bu ilaçlar özel cihazlar ile verildiğinden tedaviye başlanırken cihazların kullanım şekli mutlaka hastalara anlatılmalıdır. Tedavi uyumsuzluğunun en önemli nedeni bu cihazları doğru kullanamamaktır."
Aydın, astım hastalarının dikkat etmeleri gerekenleri şöyle sıraladı:
"Diğer bütün kronik hastalıklar gibi astım da düzenli hekim kontrolü gerektirir. Bu kontroller hastanın yeterli ve uygun ilaçlarla tedavisini devam ettirmesini, ilaçların yan etkilerinden hastaların korunmasını da sağlar. Astım hastaları düzenli kullanılan ilaç tedavisiyle iş ve okul dahil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler. Ancak günlük yaşam esnasında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Sigara, hava kirliliği, enfeksiyonlar ve bazı alerjenlerden kaçınmak gerekir. Ayrıca aşırı kilolu hastaların kilo vermesi, sağlıklı beslenilmesi ve fiziksel aktivite yapılması yakınmaların kontrolü için önem taşımaktadır. Astımlı hastalar düzenli tedavi altında spor ve aktiviteleri kısıtlamadan yapabilir."
AA