"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Takıntı hastalığının tedavisi var

03 Şubat 2016, Çarşamba 11:10
Takıntı, toplumda yaygın olarak görülen bir psikolojik rahatsızlık. 'Obsesif Kompulsif Bozukluk' olarak adlandırılan takıntı hastalığının bazı boyutları, kişinin ve ailelerin yaşam kalitesini düşürmekle kalmayıp, hayatını kabusa çevirebiliyor.

Aile ve Evlilik Terapisti Dr. Obengül Ejder, halk arasında 'Takıntı Hastalığı' olarak bilinen rahatsızlığın, en sık karşılaşılan tipinin temizlikle ilgili olduğunu belirtti. Ejder, yaptığı açıklamada, kişilerin düşüncelerinin saçma olduğunu bildiği halde, içinde bulundukları sıkıntıdan ekurtulmak için yineleyici davranışlardan kendilerini alamadıklarını kaydetti.

"TAKINTI HASTALIĞININ KESİN NEDENİ BİLİNMİYOR"

Dr. Ejder, Obsesif Kompulsif Bozukluğunun (Takıntı Hastalığı) kesin nedeni bilinmemekle beraber nedenlerini şöyle sıraladı: "Genetik nedenler; genellikle birinci derece akrabalarda veya ikinci kuşakta görüldüğünden genetik geçişli olduğu düşünülüyor. Hormonal nedenler; beyinde iletim ağında önemli rolü olan serotonin maddesinin azalması. Çocukluk çağı travmaları; erken çocukluk döneminde yoğun stres altında kalınmış olmak, anne veya babaya karşı duyulan yoğun öfkenin içe bastırılması, cinsel taciz veya istismara uğramak gibi…Kişilik özellikleri; kişilik yapısı olarak titiz, kuralcı, ayrıntıcı, mükemmeliyetçi özelliklere sahip olan kişiler bu hastalığa daha yatkındırlar."

"HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE İKİ TÜRLÜ YOLA BAŞVURULUYOR"

Takıntı hastalığının tedavi edilebilen bir psikolojik rahatsızlık olmasına karşın kişilerin çoğu zaman doktora gitmekten çekindiğini vurgulayan Ejder, dolayısıyla tedavilerini geciktirdiğini ifade etti. Ejder, “Oysa ki ilaç tedavisi ile birlikte uygulanan Bilişsel Davranışçı Terapi ve diğer terapi teknikleri ile tedavide başarı şansı oldukça yüksek.” dedi. 

Genellikle beyindeki hormonal sistemin düzenlenebilmesi için seratonin sistemi üzerinde etkili olan ilaçların tedavide ilk seçenek olarak kullanıldığına dikkat çeken Ejder, şu bilgileri verdi: "Bu tür ilaçların yan etkilerine tolerans gelişebilmesi için en az 5-7 gün geçmeli. Ve etkinliğini tam olarak görebilmek için de en az 3 hafta ilaç kullanımına devam edilmelidir. Bunun yanı sıra ‘Bilişsel' terapi ile kişinin kaçındığı nesne veya kişiden aşamalı olarak karşı karşıya gelmesini sağlayan veya törensel davranışları önlemeye yönelik ‘Davranışçı‘ terapi tekniğinin birlikte kullanılması ile ortalama 6-8 seansta hastada düşünsel ve davranışsal değişiklikler sağlanabilmektedir.”

Etiketler: takıntı, adana, tedavi
Okunma Sayısı: 3855
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı