Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şevki Çetinkalp, Türkiye’nin şeker hastalığında dünya genelinde ilk 10 ülke arasında yer aldığını söyledi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, “Diyabetin Dünyada ve Türkiye’deki Durumu ve Önemi” adlı bir sunum yapıldı. 20 Mayıs Amfisi’ndeki sunuma öğretim görevlileri, öğrenciler ve diyabet hastaları katıldı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün, diyabet hastalığının çok hızlı yayılması sebebiyle 14 Kasım’ı Dünya Diyabet Farkındalık Günü ilan ettiğini hatırlatan Doç. Dr. Çetinkalp, “Bu farkındalığa 125 ülke de katıldı. Bizim için gizli şekeri olan hastayla diyabetik hasta arasında fark yoktur. İkisi de aynı derecede tehlikelidir. 2013 yılında 382 milyon hasta vardı, 2035 yılında 592 milyon insanın diyabetik olması bekleniyor. Beklenenin üstünde bir artış söz konusu. Türkiye ise artışta dünyada ilk 10 ülke arasında. Aileler glikometriyi evde her zaman bulundurmalı ve bireyler her ay ölçüm yapmalı.” dedi.
Diyetisyen Selda Seçkiner ise, “Beslenmede Yanlışlıklar ve Öneriler” başlıklı bir sunum yaptı. Diyete genellikle hayatı kısıtlayıcı bir unsur olarak bakıldığını ancak bunun böyle olmadığını vurgulayan Seçkiner, “Diyabetten korunmak için beslenme alışkanlığımızı düzene sokmamız gerekir, çünkü obezite riski olduğu zaman diyabet riski de artıyor. İkisi de birbirini tetikleyen şeylerdir. En büyük yanlış, kilo alıp vermede yaşanıyor. Kilo nasıl kısa sürede alınmıyorsa kısa süre içinde de verilmeye çalışılmamalı. Bizim için önemli olan bir ayda 10 kilo vermek değil, üç ayda sağlıklı bir şekilde 5 kilo verebilmek ve o kiloyu koruyabilmektir. Zaten her verilen kilo, kan şekeri üzerinde etkili oluyor. Her gün mutlaka sebze, meyve, süt ürünleri tüketilmelidir.” diye konuştu.