Kalori kısıtlamasının yaşama kalitesini nasıl etkilediğini söyleyen Harvard Üniversitesi Profesörlerinden Gökhan Hotamışlıgil, beslenmeyle diyabet arasındaki ilişkiyle bu hastalıkların muhtemel tedavi yolları konusunda yaptığı çığır açıcı çalışmalar dolayısıyla Avrupa Diyabet Araştırmaları Derneği–Novo Nordisk Vakfı Diyabet Ödülü’ne lâyık görüldü.

Şişmanlıkla gelen zafiyeti önlemeye çalışıyoruz

Dünya çapında bir çok ödülün sahibi olan Profesör Hotamışlıgil’i bu başarıya taşıyan, bütün akademik hayatı boyunca vücudun adaptasyon mekanizmalarına odaklanması. Amerikanın Sesi sitesinde yer alan habere göre, Hotamışlıgil ve ekibi, uç stres şartlarında vücudun kullandığı mekanizmaları çözmeye çalışıyor, “Vücudun içinde çok güçlü direnç mekanizmaları olduğunu, savunma mekanizmaları olduğunu biliyoruz. Ve gençlerde çocuklarda bu tür hastalıkların hiçbiri gözükmüyor. En azından çok kısa bir zamana kadar gözükse bile çok daha az şiddette gözüküyordu. Buradan yaptığımız çıkarım bizim henüz anlamadığımız, ama özellikle uç stres şartlarında vücudu savunma amacıyla kullanılan mekanizmalar olması lâzım. Bu mekanizmaları ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Onu yapmaktaki amacımız da eğer bunları ortaya çıkarırsak, o zaman bu yaşla beraber gelen veya şişmanlıkla beraber gelen zaafiyeti ortadan kaldırabiliriz. Onu da yaşam tarzı değişiklikleriyle bir araya getirebilirsek çok daha etkin tedavi edici yöntemler geliştirebiliriz.”

Yaşama kalitesi ve süresi arasında ilişki var

Bu durumu, “Genelde tüketilen kalori miktarıyla yaşam kalitesi ve süresi arasında ciddî bir ilişki var. Fakat o ilişkinin en güçlü olarak gösterildiği yer kalori kısıtlamasından kaynaklanan bir şey yani en düşük organizmalardan örneğin meyve sineğinden ya da kurtlardan tutun, insana kadar uzanan bir yelpazede çok ağır düzeyde yani normal yaşam kalitesini bozacak kadar kalori kısıtlaması yapıldığında bunun beden sağlığı üzerinde çok olumlu etkileri olduğu kesin. Bu bütün hayvanlarda gözleniyor ve yaşam süresini uzatıyor. Fakat bu uygulanabilir bir şey değil.”