Diyete yeni bir kapı aralayan beyin diyetinin zayıflamanın önündeki bütün engelleri ortadan kaldırdığına dikkat çeken Doç. Dr. Müge Arslan, “Diyette önemli olan uzun dönemde davranış değişikliği oluşturabilmektir.
Diyete başlamadan önce beyin diyeti yaparak kendinizi sürece hazırlayabilirsiniz” dedi. Kişinin isteksiz başladığı diyet, verilen kiloların fazlasıyla geri alınmasıyla son bulabiliyor. Diyete başlamadan önce kişinin kendisine yaptığı uyarılara dikkat etmesi gerektiğini ifade eden Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Müge Arslan, şunları söyledi: “Diyet düşündüğünüz gibi sevdiğiniz yiyeceklerden uzak kalacağınız, sadece meyve ve sebze tüketeceğiniz bir süreç değildir. Diyet, kişilerin yaşama tarzlarına adapte edilmiş listelerle, onların sevdiği yiyeceklere de yer vererek, sosyal yaşantılarını kısıtlamadan, uzun dönemde davranış değişikliği oluşturabilmektir. Bu yüzden diyete başlamadan önce beyin diyeti yapmalısınız.”
Beyin diyetinin 5 ilkesi
Beyin diyetinin 5 ilkesinin yaşama stili haline getirilmesinin ardından diyet sürecinin başlaması gerektiğini belirten Müge Arslan, diyetinin 5 ilkesini şöyle sıraladı: “Beyin diyeti sayesinde diyete bakış açısını öğrenecek ve beraberinde getirdiği başarıya daha kısa sürede sahip olacaksınız. Birinci ilke sevgi, ilk olarak kendinizi sevmekle başlayacaksınız. İkinci ilke güven ve inanç, yaşamanızda elde ettiğiniz tüm başarılar ve gerçek diye tabir ettiğimiz her şey güven ve inanç üzerine kurulmuştur. Başarılı olmanız için kendinize güvenmelisiniz. Üçüncü ilke hedefinizi doğru belirleyeceksiniz, hedefiniz geçici başarılar olmamalıdır. Yani asla kısa sürede çok kilo kaybetmeyi hedeflememelisiniz. Dördüncü ilke emek ve azim, bu sürece emek vermelisiniz. Diyet süresince her zaman aynı hızla ve miktarda kilo kaybetmeyebilirsiniz. Bu yoldan vazgeçmeme ve inancınızı kaybetmemelisiniz. Beşinci ilke ise başarı, sevgi, inanç, doğru belirlenmiş hedef ve emek sonrasında elde edilen başarı yani yeterli ve dengeli beslenerek aç kalmadan, yaşama tarzına adapte edilmiş diyet kalıcı kilo kaybına neden olur.”
***
Ramazan’da dost bakterilerle rahatlayın
Ramazanda uzun süreli açlığa bağlı sindirim sisteminin korunması, kabızlık ve şişkinlik gibi olumsuzlukların önlenmesinde dost bakteriler olarak bilinen probiyotiklerin her gün düzenli olarak alınmasının faydalı olduğu belirtildi. Ramazan süresince özellikle geç saatlerde yenilen ve uzun süreli açlığın üzerine hızlı tüketilen öğünlerin, bağırsakların işleyişinde değişikliğe yol açtığını anlatan Beslenme Eğitimi ve Araştırma Vakfı (BESVAK) Yönetim Kurulu Üyesi Diyetisyen Elvan Odabaşı, “Kabızlık, şişkinlik gibi şikâyetler ortak sorun haline geliyor. Oysa düzenli çalışan sindirim sistemi hem ruhsal hem de fiziksel konforumuz için oldukça önemli. Bu anlamda sindirim sistemimizin konforunu arttırmak, iştah yönetimine destek olmak, karaciğerin yükünü azaltmak, kan şekerini dengede tutmak ve ruhsal anlamda süreci daha huzurlu geçirmek için dost bakteriler içeren probiyoktikleri öneriyoruz.” diye konuştu.
DHA - AA