Burdur'da sürdürülen Lisinia Doğa Projesi kapsamında, kanser tedavisine destek olunması amacıyla "karpuz konsantresi" üretimine başlandı.
Proje Sorumlusu Öztürk Sarıca, gazetecilere yaptığı açıklamada, projenin yürütüldüğü merkeze getirilen karpuzların önce yıkandığını daha sonra parçalama makinesinden geçirildiğini söyledi.
Karpuzları kabuğuyla birlikte rendeden geçirerek kaynattıklarını ifade eden sarıca, "Karpuz suyunun yaklaşık yüzde 95'ini uçurarak geriye yüzde 5'lik konsantre kısım elde ediliyor. Bu konsantre kısım şeker oranı yüksek olduğu için katkısız saklanabiliyor." dedi.
Sarıca, karpuzda bulunan besinlerin büyük bir bölümünün kabuğunda olduğunu belirterek, karpuz tüketilirken yeşil kısmı hariç kabuğu ile birlikte tüketilmesi gerektiğini dile getirdi.
"Karpuzun kış aylarında da tüketilmesi gerekiyor"
Karpuzun yapısı itibariyle çok fazla miktarda vitamin ve mineral içererek insan sağlığını olumlu yönde etkilediğini vurgulayan Sarıca, özellikle yaz aylarında fazla su kaybına karşı tüketilen karpuzun kış aylarında da konsantre kullanılması gerektiğini anlattı.
Karpuz konsantresinin kanser hastalarının kemoterapiden önce kan değerlerinin yükselmesini sağladığının altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu yıl fazla olan bu talep karşısında tekrar karpuz konsantresini üretmeye başladık. Özellikle karpuzun içinde bulunan likopen insan sağlığı için çok önemli. Biz de likopeni ışıl işlemine tutarak ortaya çıkardık. Karpuz konsantresi hücresel dayanıklılığı artırdığı için insanları kanserlere karşı koruyor. Bunun yanında karpuzun yapısında olan fazlaca potasyum vücuttan suların atılmasını sağlıyor ve kan dolaşımını düzenliyor. Yapılan çalışmalarda karpuz konsantresinin prostat kanserlerinde de çok ciddi etkilerinin olduğu saptandı."
Sarıca, karpuz konsantresinin dünya genelinde insanların yaşlanma etkilerini geciktirme amacıyla da tüketildiğini ifade ederek, bu yıl Lisinia'da bir tona yakın karpuz konsantresi üretmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Lisinia Doğa Projesi
Burdur merkeze bağlı Karakent köyü yakınlarındaki bir alanda hayata geçirilen ve Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi Projesi, Burdur Gölü Projesi, Gül Projesi, Doğa Okulu Projesi, Antikanser Projesi, Lavanta Projesi, Organik Tarım Projesi gibi pek çok çalışmayı içerisinde barındıran çalışmaya yurt dışından çok sayıda gönüllü destek veriyor.
Proje kapsamında organik domates, kavun, karpuz, ayva, gül, şeftali yetiştiriliyor ve gül ile lavanta suyu üretiliyor. Proje alanındaki ahşap yapıların yanı sıra tedavi ve rehabilitasyonları gerçekleştirilen yaban hayvanları ilgi çekiyor.
AA