"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Güzel bir Sünnet-i Seniyye: Öğle uykusu tansiyona iyi geliyor!

31 Ağustos 2015, Pazartesi 13:58
Yunanistan’ın başkenti Atina’da, Asklepieion Voula Genel Hastanesi’nde yapılan araştırma; Peygamber Efendimizin -Aleyhissalatu Vesselam- Sünnet-i Seniyye'sinin ne derece önemli olduğunun ve Sünnet-i Seniyye'ye sıkıca tutunmanın, hayatımızı Sünnet-i Seniyye'ye göre şekillendirmenin, her iki dünyamızın sıhhat, selameti ve kalitesi açısından ne kadar nurlu sevaplı bir vazife olduğunun binler örneğinden sadece birtanesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

''Sünnet-i Seniyye edeptir. Hiçbir meselesi yoktur ki, altında bir nur, bir edep bulunmasın.'' (Risale-i Nur,Lem'alar, 11. Lem'a, 7. Nükte, syf. 59) hakikatini hatırlatan ilgili haberi ve hayatımızın önemli bir bölümünü oluşturan uyku ve uykunun Kur'an-ı Hakşm ve Sünnet- İ Seniyye'ye göre mahiyeti ile ilgili Risale-i Nur'dan derlediğimiz izahları istifadenize sunuyoruz;
 

Milliyet'te yer alan habere göre; Yunanistan’ın başkenti Atina’da, Asklepieion Voula Genel Hastanesi’nde yapılan araştırmada, öğle vakti kısa bir süre şekerleme yapan yüksek tansiyon hastası kişilerin tansiyonunun öğle uykusu almayan diğer hastalara göre daha düşük olduğu açıklandı.

61 yaş ortalamasına sahip 200 erkek ve 186 kadının incelendiği araştırmada öğle vakti şekerleme yapanların diğer kişilere kıyasla yüzde 5 oranında daha düşük tansiyona sahip olduğu belirtildi. 

Araştırmacılar, bunun kalp krizi riskini de önemli oranda düşürdüğünü vurguladı. Gün ortası bir saat boyunca uyuyan kişilerin en sağlıklı tansiyon sonuçlarına sahip olduğu aktarıldı. Uzmanlara göre, bir saatlik öğlen uykusu tansiyon değerlerine gün boyunca etki ediyor. 

Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi'nin; Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın tâlimiyle ve Kur'ân-ı Hakîmin dersiyle ilhamen kaleme aldığı hakikatli ve nurlu bir Kur'an tefsiri olan Risale-i Nur'da; Peygamberimizin -Aleyhissalatu Vesselam- Sünnet-i Seniyyesi ve Sünnet-i Seniyyesi'nin önemi üzerinde hassasiyetle durur. Hatta bu konu ile ilgili müstakil bir risale( Lem'alar, 11. Lem'a, Sünnet-i Seniyye ile ilgili risale) telif eder.

Son derece önemli olan söz konusu risalenin bazı bölümlerini istifadelerinize sunuyoruz;

''BİRİNCİ NÜKTE

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: 

مَنْ تَمَسَّكَ بِسُنَّتِى عِنْدَ فَسَادِ اُمَّتِى فَلَهُ اَجْرُ مِائَةِ شَهِيدٍ 1

Yani, “Fesâd-ı ümmetim zamanında kim benim sünnetime temessük(sıkıca tutma) etse, yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir.”

Evet, Sünnet-i Seniyyeye ittibâ, mutlaka gayet kıymettardır. Hususan bid’aların istilâsı zamanında Sünnet-i Seniyyeye ittibâ etmek daha ziyade kıymettardır. 

Hususan fesâd-ı ümmet zamanında Sünnet-i Seniyyenin küçük bir âdâbına mürâât etmek, ehemmiyetli bir takvâyı ve kuvvetli bir imanı ihsas ediyor. Doğrudan doğruya Sünnete ittibâ etmek, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmı hatıra getiriyor. O ihtardan, o hâtıra, bir huzur-u İlâhi hâtırasına inkılâp eder. 

Hattâ en küçük bir muamelede, hattâ yemek,2 içmek3 ve yatmak4 âdâbında Sünnet-i Seniyyeyi mürâât ettiği dakikada, o âdi muamele ve o fıtrî amel, sevaplı bir ibadet ve şer’î bir hareket oluyor. 

Çünkü o âdi hareketiyle Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma ittibâını düşünüyor ve şeriatın bir edebi olduğunu tasavvur eder. Ve şeriat sahibi o olduğu hatırına gelir. Ve ondan, Şâri-i Hakikî olan Cenâb-ı Hakka kalbi müteveccih olur. Bir nevi huzur ve ibadet kazanır.

İşte, bu sırra binaen, Sünnet-i Seniyyeye ittibâı kendine âdet eden, âdâtını ibadete çevirir, bütün ömrünü semeredar ve sevabdar yapabilir.'' Risale-i Nur, Lem'alar, 11. Lem'a

Uykunun 3 çeşidi ve Sünnet-i Seniyye olan Kaylule uykusu

28. Lem'adan Dokuzuncu Nükte

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ 

اَوْ هُمْ قَاۤئِلُونَ 1 : (“Veya onlar gündüz uykusunda iken…” A’râf Sûresi, 7:4.)

Refet, اَوْ هُمْ قَائِلوُنَ âyet-i celilesindeki قَائِلوُنَ kelimesinin mânâsını merak edip sorması münasebetiyle ve hapiste sabah namazından sonra sairler gibi yatmasından gelen rehavet dolayısıyla, elmas gibi kalemini atâlete uğratmamak için yazılmıştır.

Uyku üç nevidir.

BİRİNCİSİ: Gaylûledir ki (sabah tan yerinin ağarmaya başlamasından ta güneşin bir mızrak boyu -yaklaşık 45 dk- yükselmesine kadar geçen zaman dilimi), fecirden sonra, tâ vakt-i kerahet bitinceye kadardır. Bu uyku, rızkın noksaniyetine ve bereketsizliğine hadisçe sebebiyet verdiği için, hilâf-ı sünnettir. Çünkü rızık için sa’y etmenin mukaddemâtını ihzar etmenin en münasip zamanı, serinlik vaktidir. Bu vakit geçtikten sonra bir rehavet ârız olur. O günkü sa’ye ve dolayısıyla da rızka zarar verdiği gibi, bereketsizliğe de sebebiyet verdiği, çok tecrübelerle sabit olmuştur.

İKİNCİSİ: Feylûledir ki( ikindiden akşama kadar ki zaman dilimi), ikindi namazından sonra, mağribe( akşam vaktine) kadardır. Bu uyku ömrün noksaniyetine, yani, uykudan gelen sersemlik cihetiyle, o günkü ömrü nevm-âlûd, yarı uyku kısacık bir şekil aldığından, maddî bir noksaniyet gösterdiği gibi, mânevî cihetiyle de, o gün hayatının maddî ve mânevî neticesi ekseriya ikindiden sonra tezahür ettiğinden, o vakti uykuyla geçirmek, o neticeyi görmemek hükmüne geçtiğinden, güya o günü yaşamamış gibi oluyor.

ÜÇÜNCÜSÜ: Kaylûledir ki (kuşluk vaktinden öğlenden biraz sonraki zaman dilimine kadar olan uyku), bu uyku sünnet-i seniyyedir.1 Duhâ vaktinden, öğleden biraz sonraya kadardır. Bu uyku, gece kıyamına sebebiyet verdiği için sünnet olmakla beraber, Ceziretü’l-Arabda, vaktü’z-zuhr denilen şiddet-i hararet zamanında bir tatil-i eşgal, âdet-i kavmiye ve muhitiye olduğundan, o sünnet-i seniyyeyi daha ziyade kuvvetlendirmiştir. Bu uyku hem ömrü, hem rızkı tezyide medardır. Çünkü yarım saat kaylûle, iki saat gece uykusuna muadil gelir. Demek, ömrüne hergün bir buçuk saat ilâve ediyor. Rızık için çalışmak müddetine, yine bir buçuk saati, ölümün kardeşi olan uykunun elinden kurtarıp yaşatıyor ve çalışmak zamanına ilâve ediyor.''

Said Nursî

Risale-i Nur, Bediüzzaman, Lem'alar, 28. Lem'a, 9. Nükte

UYKUYU İBADET YAPAN SÜNNETTİR

Uyumayı İbadet Yapan Sünnetler

Günde en az altı saat uyuyan bir insan, ömrünün en az dörtte birini uyku ile geçiriyor demektir. Ki, küçük bir rakam değildir. Hayatımızda böylesine önemli bir yere sahip olan uykuya Sünnet-i Seniyye gözetilerek girilirse, âdi bir hareketten ibaret olan uykumuza –inşaallah- ibâdet mahiyeti kazandırmamız mümkün olacaktır.

Yatma esnasında uymamız tavsiye edilen Sünnet-i Seniyyeler: Yatağa abdestli girmek, sağ yanı üzerine yatmak ve yatarken “eûzü-besmele” çekerek duâ okumaktır.



Aşağıda görülecektir ki, uykuya girerken okunması sünnet olan duâların genelinde Allah’a sığınma, ölüm ve diriliş temaları işlenmiştir. Çünkü uyku ölümün küçük kardeşidir ve uyku halinde alıp verdiğimiz nefesler bilinç dışıdır. 

Bu duâlardan herhangi birini veya bir kaçını okuduğumuzda, Allah’a sığınmış oluruz. 

Yeni Asya İlahiyatçı Yazarı Süleyman Kösmene'nin 'Uykuyu İbadet yapan Sünnettir' başlıklı yazısının tamamını okumak için tıklayınız; 

http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/uykuyu-ibadet-yapan-sunnettir_350711

Haber Merkezi

Okunma Sayısı: 8714
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı