Gözün en keskin merceği olan korneada incelme ve sivrileşmeyle kendini gösteren "keratokonus" hastalığı, tedbir alınmazsa korneanın kaybedilmesiyle sonuçlanıyor.
Uzmanlar, çapraz bağlama (korneal cross-linking) tedavisiyle hastalığın önüne set çekilebildiğini hatırlatarak, erken teşhis konusunda uyarıyor.
Gözünüzün ışığa duyarlılığı arttıysa ve cisimlerin etrafında halkalar görmeye başladıysanız, bunlarla eşzamanlı olarak gece görüş problemleri de yaşıyorsanız keratokonus hastası olabilirsiniz. Hastalığı bu belirtilerle tanımlayan Şifa Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Direktör Yardımcısı ve Göz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Murat Uyar, “Gözümüzün en ön tabakası, kornea adlı saydam tabakadır. Kornea tabakası, objelerin net olarak görülebilmesi için gerekli en önemli optik elemanlardan, kırıcılık gücü en yüksek olanıdır. Diğer bir deyişle gözün en güçlü merceğidir. Korneanın ilerleyici miyop ve astigmat ile birlikte incelmesi ve sivrileşmesiyle oluşan hastalığa keratokonus adı verilir. Hastalık, genellikle ergenlik döneminde başlar ve 35-40 yaşlarına kadar ilerlemeye devam eder. Bu hastalarda oluşan ilerleyici miyopi ve astigmatizma, gözlüklerle tam olarak düzeltilemez ve gözlük numaraları sık sık değişir. Eğer erken tanı koyulmazsa hastalık ilerlemeye devam eder ve sonuçta korneada kalıcı iz veya leke gelişimi gerçekleşir ki bu aşamadan sonra uygulanabilecek tek tedavi yöntemi kornea naklidir.” dedi.
HER YIL 3 BİN 500 KİŞİYE KORNEA NAKLİ YAPILIYOR
Yıllık kornea nakil sayılarını vererek olayın ciddiyetine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Uyar, “Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2014 yılında ülkemizde 3 bin 598 kornea nakli gerçekleşti ve bugün itibariyle de halen 3 bin 333 kişi kornea nakli için sıra bekliyor. Korneanın kaybedilmesinde, keratokonus hastalığı önemli bir etmendir. Bu hastalığı, maalesef her topografi cihazı ile saptamak da mümkün değil. Bu nedenle modern topografi cihazlarıyla muayene esastır. Hastalığın teşhisi koyulur koyulmaz da eğer hastanın yaşı 25 veya altında ise yapılacak ilk tedavi yöntemi korneal cross-linking, yani Türkçesiyle çapraz bağlama tedavisidir. Daha yaşlı hastalarda ise hastalık altı aylık aralarla takip edilerek, ilerleme devam ediyorsa çapraz bağlama tedavisi yapıyoruz. Bu tedaviyle birlikte korneanın gerilim ve torsiyon kuvvetlerinde yüzde 70 oranında artış oluşur ve böylelikle yüzde 80-90 oranında keratokonus hastalığının ilerlemesi durduruluyor. Çapraz bağlama tedavisinde amaç, hastalığın ilerlemesini durdurmaktır ancak kornea yapısının güçlenmesi ve kornea dikliğindeki kısmi azalmaya bağlı görme artışları da olabiliyor. Böylece hasta, keratokonusun ilerlemesi sonucu kaçınılmaz olabilen kornea naklinden kurtuluyor. Hastalık stabilize olduktan sonra ise hastalığın evresine ve hastanın tercihine bağlı olarak gözlük, lens veya korneal halkalar, uygulanacak tedavi yöntemleri olarak karşımıza çıkıyor.” diye konuştu.