Dernek yönetiminin yazılı açıklamasına göre; astım hastalığının oluşması için kalıtsal faktörler, şişmanlık, cinsiyet gibi bireysel ve bazı çevresel faktörler risk oluşturuyor. Anne ya da babadan birisinde ve yakın akrabalarında astım varsa çocukta astım olma ihtimali riskinin daha fazla olduğu ifade edilerek, ev tozu akarları, polenler, kedi, köpek gibi allerjenler, tekrarlayan akciğer infeksiyonları, bazı mesleksel maddeler (çiftçilik, boyacılık, fırıncılık ve temizlik işleri), sigara dumanı, ilaçlar, ev içi/dışı hava kirliliği ve anne sütü ile beslenmeme gibi etkenlerin astımı tetikleyen önemli çevresel faktörler olduğu bildirildi. Gebelikte sigara içen annelerin çocuklarının 4 kat daha fazla astıma yakalanma riski altında olduğu vurgulandı.

ÇOCUKLAR BÜYÜDÜKÇE, ASTIMIN GÖRÜLME SIKLIĞINDA CİNSİYET FARKLILIĞI AZALIYOR

Türk Toraks Derneği'nin açıklamasında astımın, 14 yaşından önce erkek çocuklarda kızlara göre 2 kat daha fazla görüldüğü ancak çocuklar büyüdükçe cinsiyetler arasındaki farklılık azaldığı ve hatta erişkin yaş grubunda kadınlarda astımın daha fazla görüldüğü belirtildi. Beslenmenin ve özellikle anne sütünün astımla bağlantısının da araştırılmasına değinilerek, anne sütü alan çocukların inek sütü veya soya proteini alan çocuklara göre daha az hışıltılı solunum yolu hastalığına yakalandığı ortaya konulduğu kaydedildi.