Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Koç, “Kovid-19 tedbirleri kapsamında genişletilen yüz yüze eğitimde ailelere büyük görevler düşüyor. Çocuklarımızı beklenti zengini fakirlere dönüştürmeyelim” dedi.
Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Koç, Kovid-19 tedbirleri kapsamında genişletilen yüz yüze eğitimde ailelere büyük görevler düştüğünü belirtti. Prof. Dr. Koç, yaptığı yazılı açıklamada, yüz yüze eğitimlerin başladığı okul öncesi ve 1. sınıf öğrencilerinin velilerinin dikkat etmesi gereken birçok husus olduğunu bildirdi. Okul öncesi ve ilkokula başlayan çocukların, öğrenme stillerini, bağlanma tarzlarını, dikkat ve eylem kontrol düzeylerini, duygu düzenleme becerilerini ve temel yetenek düzeylerini belirlemenin önemli bir unsur olduğuna işaret eden Koç, “Çocuk nasıl öğrendiğini, nasıl bağlandığını, dikkat ve kontrol düzeyini, algılama, hatırlama ve ayırt etme beceri düzeylerini bilmediğimiz çocuklara ilişkin beklentilerimiz, onların önündeki en büyük engel ve stres kaynağı haline gelebilmektedir. Çocuklarımızı beklenti zengini fakirlere dönüştürmeyelim” ifadelerini kullandı.
En iyi yöntem alternatif davranışları konuşmak
Okula yeni başlayan çocukların okula hazırlanma süreci, aile ilişkileri ve ebeveyn tutumlarının çocuğun eğitim hayatına yön verdiğini aktaran Koç, şunları kaydetti: “Evde yapılan ve iyi sonuçlar veren uygulamaların okulla paylaşılması, okulda uygulanan ve iyi sonuçlar veren yöntemlerin ebeveyn ile paylaşılması gerekir. Okul öncesi ve ilkokul döneminde çocuğu olan ailelere ve her bir gelişim döneminde yapılacak en işlevsel tavsiyelerden biri de çocuğun yapması gerektiği halde yapmadığı ya da yapmaması gerektiği halde yaptığı davranışları konuşmaya başlarken ‘neden’ ve ‘niye’ kelimelerini kullanmadan yapmaktır. ‘Neden’ ve ‘niye’ ile başlayan konuşmalarda çocuğun önceliği ne yaptığını ve yaptığının sonuçlarını düşünmeden, saldırı altında olan benlik yapısını korumaktır. Bu dönemde en iyi yöntem, davranışı yapanı konuşmak yerine, davranışı ve davranışın sonuçlarını konuşmanın yanında alternatif davranışları konuşmak gerekir.”
AA