"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bahar aylarında 'gül hastalığı'na dikkat!

16 Mart 2016, Çarşamba 12:12
Bahar mevsimlerinde sık görülen, kendi kendini sınırlayarak iyileşen, üzeri ince kepekli, kırmızı döküntülü bir hastalık olan “gül hastalığı” en sık 10-45 yaşları arasında görülmekle birlikte, nadir de olsa yeni doğanlarda ve yaşlılarda da görülebiliyor.

Medikal Estetik Uzmanı Uzm. Dr. Sevil Özdöl, “Hastalığın nedeni bir bakteri veya mantar enfeksiyonu değildir. Ayrıca bir alerjik reaksiyon da değildir. Herhangi bir iç hastalıkla ilişkisi yoktur. Yorgunluk, stres, mevsimsel özellikler hastalığa yakalanma sürecini kolaylaştırabilir” dedi.

KİŞİDEN KİŞİYE BULAŞMAZ

Dr. Sevil Özdöl'ün verdiği bilgiye göre, gül hastalığına sebep olarak bir çeşit virüsten (Herpes virus 7) şüphelenilir. Diğer viral enfeksiyonlarda olduğu gibi hastada halsizlik ve yorgunluk olabilir. Ancak diğer virüs enfeksiyonlarının aksine gül hastalığı kişiden kişiye bulaşmaz. Lezyonlar göğüs bölgesinde veya karında, haberci leke adı verilen büyük tek bir yama olarak, hafif kabarık, üzeri kepekli kırmızı bir leke ile başlar. Haberci lekeden birkaç gün veya birkaç hafta sonra, genellikle göğüste, sırtta veya karında daha küçük, ince kepekli döküntülü halini alır. Bazen yüzü ve boynu tutan atipik formları da görülebilir. Lezyonlar kaşıntılı olabilir. 

Tanı dermatolojik muayene ile konulur. Gül hastalığı genellikle sırtı, boynu, göğsü, karnı, kol ve bacakların üst bölümünü etkiler. Döküntü farklı kişilerde farklı biçimlerde görülebildiğinden bazen tanıda zorluk çekilebilir. Lezyonların sayısı ve boyutları kişiden kişiye değişir, ara sıra döküntü vücudun farklı alanlarında, örneğin vücudun alt kısmı ve yüzde görülebilir. Bu duruma benzer lezyonlara sebep olan diğer döküntülü hastalıklarla karışabilir. Bu noktada dermatoloji uzmanı tanı koymak için bazı kan testleri isteyebilir, gerekirse biyopsi yapabilir. 

Güneş ışığı, döküntülerin ilk haftasında hastalığın düzelmesinde oldukça etkilidir ve tedavi olarak hastalara mümkünse gün içinde gövdelerini yarım saat direkt güneş ışığına tutmaları önerilir. Kaşıntı yoksa ve lezyonlar az sayıda ve sınırlı bölgedeyse ilaç tedavisi gerektirmez. Tahriş ve sürtünme ile lezyonların sayısı artabilir. Bu nedenle kese ve lif yapılmamalıdır. Dar ve sıkı kıyafetlerden kaçınılmalıdır. Sıcak olmayan ılık banyolar yapılması tavsiye edilir.

Okunma Sayısı: 3412
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı