Güncel |
Doğu’da kış hazırlığı |
KIŞ mevsiminin soğuk ve çetin geçtiği Doğu Anadolu Bölgesi’nde, özellikle köylerde yaşayan vatandaşlar yakacaklarını ormanlık arazilerin bulunduğu dağlardan karşılıyor. Motorlu araçların gidebileceği yol olmaması dolayısıyla yaz mevsimi süresince topladıkları odunları, havaların soğumaya başlamasıyla yük hayvanları ve sırtlarında kilometrelerce uzaklıktan evlerine taşıyan köylülere, çocukları da yardım ediyor. Köylüler, evlerinin şehir merkezinden uzak ve maddî durumlarının yakacak satın almak için yeterli olmaması sebebiyle, dağlardan topladıkları odunlarla evlerini ısıtabiliyorlar. Van’ın Çatak ilçesine bağlı Kaçit Köyünde yaşayan Mehmet Semo, köylerinin sarp kayalıklar üzerinde kurulu olması dolayısıyla motorlu araçların köye çıkamadığını, bu sebeple de dağdan topladıkları odunları katır ve eşeklere yükleyerek evlerine taşıdıklarını ifade etti. Havaların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden dolayı kış hazırlıklarının halen devam ettiğini vurgulayan Semo, kar yağmadan köydeki kadın ve çocukların da kendilerine yardımcı olarak odun topladığını anlattı. Hakkâri’nin Çukurca ilçesi Narlı Köyünde yaşayan ve kış mevsiminde yakacak alamayacak durumda olan köylüler de hiçbir tehlikeye aldırış etmeden dağlık arazide topladıkları odunları çuvallara doldurarak evlerine taşıyor. |
26.11.2010 |
Kanser tedâvisine az para harcıyoruz |
‘’TÜRKİYE’DE Hastaların Kanser İlâçlarına Erişimi Raporu’’na göre, Avrupa ülkelerinde sağlık harcamalarında kanser harcamalarının payı ortalama yüzde 6.3 olurken, Türkiye’de bu oranın yüzde 3 olduğu belirlendi. Sağlık Bakanlığı da Türkiye’de sağlık harcamalarından 2.3 milyar Avro’nun kanser tedavisine gittiğini, nüfusun yoğun olmasına bağlı olarak kişi başına kansere harcanan paranın az ve kanser tedavisi sonrasında sağ kalım oranlarının geç teşhis konulmasından dolayı Avrupa ülkelerine kıyasla düşük olduğunu bildirdi. |
26.11.2010 |
Uludağ’da 3 cm kar var |
BURSA Uludağ’da kar kalınlığı 3 santimetreye ulaştı. Uludağ Meteoroloji İstasyonu yetkililerinden alınan bilgiye göre, Uludağ’da oteller bölgesinde kar kalınlığı 3 santimetre olarak ölçüldü. Hava sıcaklığının artı 2 dereceye düştüğü Uludağ’da kar yağışı devam ediyor. Bugün öğleden sonra yine etkili olması beklenen yağışın, Cumartesinden itibaren Salı gününe kadar yerini açık havaya bırakacağı tahmin ediliyor. Kar yağışından dolayı Uludağ’da yer yer sis görülüyor. Görüş mesafesi zaman zaman 200 metreye kadar düşüyor. |
26.11.2010 |
Belediyeler sigara cezalarını uygulasın |
SAĞLIK Bakanlığı, sigara yasağını ihlâl eden işyerlerine kesilen cezaları tahsil etmeyen belediyelere tepkili. Bakanlık Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seracettin Çom, bazı belediyelerin, tutumları ile sigarayla mücadeleyi baltaladığını söyledi. Seracettin Çom, yaptığı açıklamada, cezaları uygulamayan belediyelerin suç işlediğini belirterek, “Kötü niyetli olsak, hepsi için Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmamız lâzım” dedi. Belediye encümenlerini ikaz eden Çom, “Görevlerini lütfen yapsınlar.” diye konuştu. |
26.11.2010 |
Kamu binaları engellilere göre dizayn edilecek |
ANKARA Valiliği, başşehirde kamuya açık binaların engellilerin faydalanabileceği şekilde yeniden düzenlenmesi için genelge yayınladı. ‘Kamuya açık binalarda mimari engellerin kaldırılması’ başlığıyla Ankara Valisi Alaaddin Yüksel’in imzasıyla yayınlanan genelgede; kamu binalarının koridor, merdiven ve rampa eğilimleri ile asansör ve tuvalet standartlarının bir kez daha gözden geçirilmesi, gerekli iyileştirici tadilatlara derhal başlanması istendi. Genelgede, Türkiye’de ve Ankara’da çok sayıda engelli vatandaşın bulunduğu hatırlatılarak, “Engelli vatandaşlarımız, kamu hizmetlerinden yararlanmaları esnasında özellikle kamuya açık binaların mimari engelleri nedeniyle hala bazı zorluklarla karşı karşıya kalmaları hali, özellikle başkent Ankara’ya yakışmamaktadır. Kamuya açık binalarda mimarî engellerin kaldırılması, engellilerin gerek hizmetlerden yararlanmaları ve gerekse toplumla daha fazla kaynaşmalarının sağlanması bakımından mutlaka faydalı olabileceği değerlendirilmektedir. Bu itibarla, Ankara ilinde bulunan kamu kurum ve kuruluşlarında engelli vatandaşlarımızın kamu hizmetlerinden yararlanmalarına esas olmak üzere, kamuya açık binalarda mimarî engellerin kaldırılması çalışmalarına derhal başlanacaktır” ifadelerine yer verildi. |
26.11.2010 |
İsrail’in ne yapacağı belli olmaz |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’İsrail belirsizlikler ülkesi. Ne zaman ne yapacağı belli değil’’ dedi. Erdoğan, Lübnan Başbakanı Saad Hariri ile baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından iki ülke arasında serbest ticaret anlaşması ile yüksek düzeyli stratejik işbirliği anlaşması imzalandı. Ticaret anlaşmasına Türkiye adına Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, işbirliği anlaşmasına ise iki başbakan imza koydu. İmza töreninin ardından iki başbakan ortak basın toplantısına geçti. Toplantıda bir gazetecinin ‘’İsrail, Lübnan’a saldırabilir mi?’’ şeklindeki soru üzerine Erdoğan, ‘’İsrail belirsizlikler ülkesi. Ne zaman ne yapacağı belli değil. Gerekli mesajı Akkar’daki konuşmamda verdim’’ dedi. ‘’Esad ile görüştüğünüzü ifade ettiniz. Esad’dan Hariri’ye bir mesaj mı getirdiniz?’’ sorusuna da Erdoğan, ‘’Şu anda Lübnan temaslarımızı bitirmedik. İşin başındayız. Yarın daha yoğun görüşmelerde bulunacağız. Muhalefet yetkilileriyle görüşeceğiz, sonra da Sayın Beşşar Esad ile tekrar görüşeceğiz’’ cevbını verdi. |
26.11.2010 |
ERDOĞAN'A 'YILIN LİDERİ' ÖDÜLÜ |
Başbakan Erdoğan, Lübnan’nın başşehri Beyrut’ta Arap Bankalar Birliği tarafından verilen “Yılın Lideri” ödülünü aldı. Erdoğan, Lübnan Başbakanı Saad Hairiri’nin de hazır bulunduğu ödül töreninde Türkiye’nin Arap ülkeleriyle ilişkilerinin önemine dikkat çeken bir konuşma yaptı. Tarihi bağları olan bu ilişkinin bugün de giderek güçlendiğini belirtten Başbakan, eksen kayması tartışmalarının art niyetli olduğunu belirterek, “Bizim dayanışmamızı çekemiyorlar” diye konuştu. “İsrail’in bölgedeki saldırgan tutumunu eleştirmeye devam edeceğini de” kaydetti. “Susmayacağız, var gücümüzle gerçekleri söylemeye devam edeceğiz” diyen Erdoğan, Arap Bankalar Birliği tarafından verilen “Yılın Lideri” ödülünü aldıktan sonra Sayda şehrinde “TİKA” tarafından yapılan bir hastanenin açılışını yaptı ve bölgedeki türk barış gücü askerlerini ziyaret etti. |
26.11.2010 |
SİVİLLER DARBE YAPMAZ |
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, “Cumhuriyet tarihinde ilk defa, bakanlar tarafından üç general açığa alındı.CHP’den ‘sivil darbe’ eleştirileri geldi, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz’’ sorusuna şu karşılığı verdi: “Siyasî partilerimizin değerlendirmeleri kendi takdirleridir. Ancak sivil irade darbe yapmaz, siviller seçim yaparlar.’’ CUMHURBAŞKANI GÜL: KONUYU ABARTMAYA GEREK YOK Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de İsviçre’ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, üç generalin açığa alınmasıyla ilgili, “Yasaların sayın bakanlara verdiği yetki, bakanlar değerlendirmişler ve kullanmışlardır. Aslında bu hususu çok fazla abartmaya da gerek yok’’ dedi. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, üç generalin açığa alınmasıyla ilgili yorumlar konusunda, ‘’Sivil irade darbe yapmaz, siviller seçim yapar’’ dedi. Şahin, vefat eden eski milletvekili Muammer Baykan için TBMM’de düzenlenen törenin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. TBMM Başkanı Şahin, ‘’Cumhuriyet tarihinde ilk defa, bakanlar tarafından üç general açığa alındı. CHP’den ‘sivil darbe’ eleştirileri geldi, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz’’ sorusuna şu karşılığı verdi: ‘’Dün bu konuyla ilgili Antalya’da da bana soru yöneltilmişti. Orada kısa bir açıklama yapmıştım. Söyleyecek yeni bir şeyim yok. İlgili yasaların sayın bakanlara vermiş olduğu yetki çerçevesinde bir uygulama yapıldığı anlaşılıyor. Yasalar sınırları içerisinde olduğu kanaatindeyim ama kamuoyunda dikkati çekmesinin sebebi bu yasal düzenlemenin, yani 65. maddenin, ilk defa uygulanıyor olmasıdır. Tabiî, siyasî partilerimizin değerlendirmeleri kendi takdirleridir. Ben onlarla ilgili, Meclis Başkanı olarak bir şey söyleyemem. Partilerimizle bir polemiğe girmek istemem. Ancak sivil irade darbe yapmaz, siviller seçim yaparlar.’’ Şahin, ‘’Zamanlamaya ilişkin de eleştiriler var’’ sözlerine, ‘’O soruyu tasarrufta bulunan bakanlara sorun...’’ karşılığını verdi.
FÜZE KALKANLARI
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, ‘’Muhalefetin, füze kalkanları konusunda iktidarın Meclisin bilgilendirilmediği eleştirileri var’’ denilmesi üzerine, ‘’İktidar partisi muhalefetin bu taleplerini herhalde duyuyordur. Onlar değerlendirecektir’’ şeklinde konuştu. ‘’Sizce gerekli mi’’ sorusunu, Şahin, ‘’Benim bu konuda bir şey yapmak gerekmiyor. İçtüzük bu konuda gerekli düzenlemeyi yapmış. Hükümet her zaman parlamentoya bilgi verebilir. Gizli oturum talebi var; bunun da koşulları İçtüzük’te belli...’’ cevabını verdi. |
26.11.2010 |
GÜL: BAKANLAR YETKİLERİNİ KULLANDI |
CumhurbaşkanI Abdullah Gül, üç generalin açığa alınmasıyla ilgili, ‘’Yasaların sayın bakanlara verdiği yetki, bakanlar değerlendirmişler ve kullanmışlardır. Aslında bu hususu çok fazla abartmaya da gerek yok’’ dedi. Gül, İsviçre’ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, ‘’Üç generalin haklarındaki dâvâyla ilgili açığa alınmasıyla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine, şunları söyledi: ‘’Yasaların sayın bakanlara verdiği yetki, bakanlar değerlendirmişler ve kullanmışlardır. Aslında bu hususu çok fazla abartmaya da gerek yok. Biliyorsunuz bu ülkede emniyet genel müdürleri bile aynı şekilde açığa alınmıştır.’’ Ankara / aa
KANUN UYGULANDI
MİLLÎ Savunma Bakanı Vecdi Gönül, 3 generalin açığa alınmasına ilişkin, ‘’Bu, 926 sayılı kanunun 65. maddesinin uygulanmasından ibarettir’’ dedi. Eski İzmit Belediye Başkanı Necati Gençoğlu’nun cenaze törenine katılmak üzere Kocaeli’ye gelen Bakan Gönül, Kocaeli Valiliğini ziyaret ederek Vali Ercan Topaca ile bir süre görüştü. Burada bir gazetecinin, ‘’3 general görevden neden alındı’’ sorusuna, Bakan Gönül, ‘’Bu, 926 sayılı kanunun 65. maddesinin uygulanmasından ibarettir. Söyleyeceğim başka bir şey yok’’ yanıtını verdi. Gönül, ‘’Polislerin askerlik yapıp yapmayacağıyla’’ ilgili soru üzerine de ‘’Çalışmalar devam ediyor’’ dedi. Kocaeli / aa
GENERALLERİ SAVUNDULAR
Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu, ‘’Balyoz Planı’’ soruşturması kapsamında isimleri geçen üç generalin açığa alınmasını, yayımladığı bir bildiriyle kınadı. İstanbul Barosuna kayıtlı avukatların oluşturduğu Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu Yürütme Kurulu tarafından basın mensuplarına e-posta yoluyla gönderilen bildiride, Kurulun bir toplantı yaptığı ve üç generalin açığa alınmasıyla ilgili kınama yayımlamaya karar verdiği ifade edildi. Bildiride şu ifadeler yer aldı: ‘’Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kararını hiçe sayarak, Atatürk İlke ve Devrimlerine bağlı olan Türk Silahlı Kuvvetleri yöneticisi generalleri görevden alan Bakanlar Kurulunun iki üyesinin bu tutumunu şiddetle yadırgadığımızı; Anayasamız gereği onun üstünde bir iç hukuk belgesi olarak kabul ettiğimiz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ‘aykırı bir yasa maddesine sığınmayı’ demokrasi ve hukuk düzeni gibi algılayanları şiddetle kınadığımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.’’ |
26.11.2010 |
Başörtülü öğrenciler AÖF’ye kayıt yaptıramıyor |
Bayan öğrenciler, Açık Öğretim Fakültesi’ne (AÖF) başörtülü fotoğraflarıyla kayıt yaptıramıyor. Kayıt yaptırmak için perukla fotoğraf çektirmek zorunda kalan öğrenciler, bu mağduriyetin giderilmesini bekliyor. Yetkililer, YÖK’ün kararının sadece sınavlara ve üniversitedeki derslere girilmesiyle ilgili olduğunu, kayıtları içermediğini savunarak, kayıtlarda başörtülü fotoğraf kabul etmediklerini ileri sürdüler. AÖF kayıtlarında mağduriyet yaşayanlardan biri de Çorumlu Fatma Oruçoğlu. İktisat Bölümü’nde okumaya karar veren Oruçoğlu, Bahçeli Evler’deki AÖF bürosuna kayıt yaptırmaya gitti. 4 saat kayıt sırasında bekleyen Oruçoğlu, sıra kendisine gelince, “Başörtülü fotoğraf kabul etmiyoruz’’ sözleriyle kapıdan geri döndü. YÖK’ün, üniversitelerde başörtüsü serbestliği getiren kararından sonra umutlarının yeşerdiğini söyleyen Oruçoğlu, “Engellerle karşılaşmak beni ve ailemi çok üzüyor. Ailem bu kadar eziyete değer mi?” diye tepki gösterdi. |
26.11.2010 |
Yargıda modernleşme zorunluluk |
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, modern çağın gereklerinden yararlanamayan bir yargının etkisiz ve işlemez hale geleceğini, suç ve suç örgütleri ile mücadelede başarısız olacağını ve toplumun adalet ihtiyacını karşılayamayacağını belirterek, “Bu anlamda yargıda modernleşme bir ihtiyaç değil, bir zorunluluktur’’ dedi. Yargıda modernleşme ihtiyaç değil,zorunluluk Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yargıda modernleşmenin bir ihtiyaç değil, bir zorunluluk olduğunu söyledi. Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul Conrad Otel’de düzenlenen 30. Avrupa Konseyi Adalet Bakanları Konferansı’nın açılış oturumunda konuşan Ergin, ‘’Modern çağın gereklerinden yararlanamayan bir yargının etkisiz ve işlemez hale geleceği, suç ve suç örgütleri ile mücadelede başarısız olacağı ve toplumun adalet ihtiyacını karşılayamayacağı aşikardır. Bu anlamda yargıda modernleşme bir ihtiyaç değil, bir zorunluluktur’’ diye konuştu. Adalet hizmetlerinde halen çözüm bekleyen, gün geçtikçe daha da karmaşık hale gelen ve bir an önce ele alınması gereken sorunlar da bulunduğunu kaydeden Ergin, şunları kaydetti: “Ceza infaz kurumları konusu, bunlar arasında yüksek önceliğe sahip ve günümüzde sadece Avrupa’da değil, tüm dünyada önemli gelişmelerin ve değişimlerin kaydedildiği, ancak aynı zamanda gittikçe büyüyen sorunları da içeren bir konudur. Cezaevlerinin fiziki koşulları, buna bağlı olarak yaşanan aşırı kalabalıklaşma, çağın gereklerine uygun mevzuat ihtiyacı, ceza infaz kurumlarında görevlendirilen personelin eğitimi ve ‘kırılgan gruplar’ olarak adlandırılan çocuk, kadın ve yabancı tutuklu ve hükümlülerin durumu gibi konular ilk etapta akla gelen ve çözüm bekleyen sorunlardır.’’ |
26.11.2010 |
12 Eylül’e yeni suç duyurusu |
Eşitlik ve Demokrasi Partisi üyesi bir grup kadın, başta Kenan Evren olmak üzere, 12 Eylül 1980 askerî müdahalesinin tüm sorumluları hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) üyesi bir grup kadın, başta Kenan Evren olmak üzere 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinin tüm sorumluları hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelen grup, suç duyurusu dilekçesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine sundu. Şüpheliler kısmına ‘’Kenan Evren’den başlayarak dönemin tüm sorumluları’’ ifadesi yazılan dilekçede, dönemin sorumlularının “darbe yapma’’, “anayasayı değiştirme’’, “hükümeti yıkma’’, “sistemli bir şekilde planlayarak ve tasarlayarak adam öldürme’’, “kasten yaralama’’, “işkence yapma’’, “eziyet etme’’, “hürriyetten yoksun bırakma’’ ve “cinsel saldırıda bulunma’’ gibi suçlardan yargılanması istendi. Dilekçede “müdahale döneminin acısını yaşayan erkeklerle birlikte kadınların da gözaltında işkence gördüğü, cinsel şiddet, taciz ve tecavüze uğradığı, öğrenim haklarının ellerinden alındığı, binlerce kadının ev geçindirme yükünü tek başlarına üstlenmek zorunda kaldığı, çocuklarını cezaevlerinde doğurarak büyüttükleri, binlerce çocuğun anne ve babasız büyümek zorunda bırakıldığı’’ belirtildi. Adliyenin önünde grup adına basın açıklaması yapan EDP İstanbul Kadın Meclisi üyesi Ayla Şeşan, EDP İstanbul Kadın Meclisi’nin 25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde 12 Eylül 1980 askeri müdahalesiyle ilgili suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Şeşan, ‘’Affetmiyoruz. Çünkü acıların zaman aşımı olmaz’’ dedi. Grup, açıklamanın ardından dağıldı. |
26.11.2010 |
AKP neyi bekliyor? |
HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, “İstediği her yasayı çıkarabilen bir siyasî iktidar acaba Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki engelleri kaldırma konusunda neyi beklemektedir?’’ dedi. Aralarında farklı siyasi partilerden eski belediye başkanı ve il başkanlarının da yer aldığı isimlerin HAS Parti’ye katılımı dolayısıyla parti genel merkezinde tören düzenlendi. HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, törende yaptığı konuşmada, demokrasiyi en ileri düzeyde kuracak bir kararlılığa, birikime ve hazırlığa sahip olduklarına işaret etti. Kurtulmuş, ‘’Sadece kendimize demokratlık değil, bize en aykırı fikirlere sahip insanların bile hakkını koruyacak özgürlüklerini sağlayacak ileri demokrasi programına sahibiz’’ dedi. AKP’nin 8 yılda Türkiye’de bürokratik oligarşiden millet egemenliğine geçiş anlamında gereken hukuki adımları atmadığını ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu: ‘’İstediği her yasayı çıkarabilen bir siyasi iktidar acaba Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki engelleri kaldırma konusunda neyi beklemektedir? Ama gördük ki 13 Eylül gününden itibaren sayın Başbakan yeni bir anayasal reformu 2011 seçimlerin sonrasına tehir etmiştir. Yani, ‘bize bir kez daha destek verin, ondan sonra biz sizin 8 yıldır talep ettiğinizi düşünmeye başlayabiliriz’ diyor. Demokrasi sadece insanları seçip, onları iktidara yönlendirmek meselesi değildir. Demokrasi hesap sorma meselesidir.’’
3.DÜNYA SAVAŞININ ADIMI ATILIYOR Kurtulmuş, füze kalkanıyla ilgili olarak ‘’Belki de üçüncü dünya savaşının ilk adımı atılıyor, bu kadar önemli bir husus’’ görüşünü bildirdi. Füze kalkanı meselesinin üstünün örtüldüğünü ileri süren Kurtulmuş, ‘’Maalesef füze kalkanıyla ilgili mesele, sanki kılıç kalkan meselesiymiş gibi magazin haline dönüştürülüyor. Benim üzüldüğüm taraf bu. Bu konu ustalıklı bir şekilde örtülüyor ve sanki hükümetin başarısı gibi takdim ediliyor’’ diye konuştu. |
26.11.2010 |
2-B’ye hız verildi |
Orman vasfını kaybetmiş 2-B arazilerine ilişkin çalışmalara hız verildi. 2-B’lere ilişkin yasa taslağının 2011 Ocak ayı içinde Meclis’e sunulması düşünülüyor. 2-B çalışmaları hızlandı Orman vasfını kaybetmiş 2-B arazilerine ilişkin çalışmalara hız verildi. İlgili kuruluşlar, bir yandan 2-B’ler üzerindeki tescil ve işgalcileri belirlerken, bir yandan da yasa taslağına son şeklini veriyor. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın 2011 genel seçimlerinden önce gündeme gelebileceğini açıkladığı 2-B’lere ilişkin yasa taslağının Ocak ayı içinde Meclis’e sunulması düşünülüyor. Maliye, Çevre ve Orman ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığının halen üzerinde çalıştığı yasa taslağında, 2-B’ler, ‘’31 Aralık 1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerden, tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık gibi çeşitli tarım alanları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanlarının Hazine adına orman dışına çıkarılması uygulaması’’ olarak tanımlanıyor. Taslakta, öne çıkan bazı unsurlar da şöyle sıralanıyor:Belediye mücavir alan sınırları içinde yapılaşma bulunan yerler (yerleşim yerleri), bina ve bahçe gibi kullanım alanlarıyla birlikte metrekare sınırlaması olmaksızın hak sahiplerine doğrudan satılabilecek. Taslak çalışmalarında, belediye mücavir alan sınırı ayrımının kaldırılması, bu alanların içindeki ve dışındaki yerlerin aynı esaslara göre satılması da tartışılıyor. Belediye mücavir alan sınırları dışında kalan, 100 dönüme kadar tarım arazileri de, sulu-kuru ayrımı yapılmaksızın hak sahiplerine doğrudan satılabilecek. Tarım arazileri dışında kalan, üzerinde yapılaşma bulunan ve Maliye Bakanlığınca uygun görülen taşınmazlar, Toplu Konut İdaresine (TOKİ), büyükşehir ve ilçe belediyelerine kentsel dönüşüm projeleri gerçekleştirmek üzere devredilebilecek. 2-B’lerde hak sahipliği için süre şartı aranmayacak.
NE ZAMAN VE NEREYE BAŞVURULACAK?
2-B’lerİn satışını Maliye Bakanlığı koordine edecek. 2-B’leri satın almak isteyen hak sahipleri, 3-6 ay içinde başvuruda bulunacak. Bu süre, Bakanlar Kurulu Kararı ile uzatılabilecek. Başvurular, illerde defterdarlıklara, ilçelerde ise mal müdürlüklerine yapılacak. 2-B’ler, rayiç bedelleri üzerinden satılacak. 2-B arazileri için taksit süresi 5 yıl olacak. Hak sahipleri isterlerse bedeli peşin, isterlerse kanuni faiziyle 5 yıl taksitle ödeyebilecek. 2-B arazileri için 5 yıl olacak. Hak sahipleri isterlerse bedeli peşin, isterlerse kanuni faiziyle 5 yıl taksitle ödeyebilecek. Yürütülen çalışmalar çerçevesinde, yaklaşık 50 bin hektarının yeniden ormana dönüştürülmesi planlanıyor. 2-B’ler, ilk aşamada kadastro ve güncelleme işlemleri tamamlanan ve büyük bölümü sahil şeridinde yer alan 36 ilde satışa çıkarılacak. Diğer illerdeki 2-B arazileri de, kadastro ve güncelleme çalışmalarına paralel değerlendirmeye alınacak. 2-B’ler, Türkiye’de 473 bin 419 hektarlık alanı kaplıyor. İlk etapta tekrar ormana dönüştürülmesi planlanan 50 bin hektarlık alan dikkate alındığında, orman vasfını yitirmiş arazi büyüklüğünün 420 bin hektar dolayında olması bekleniyor. Yetkililer, 2-B satışından ilk aşamada 10-15 milyar lira gelebileceğini, bu rakamın daha sonraki satışlarla 20-25 milyar lira düzeyine ulaşabileceğini ifade ediyor. |
26.11.2010 |
KOSGEB desteğine rekor başvuru |
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, KOSGEB aracılığıyla esnaf-sanatkarlarla KOBİ’lere yönelik başlatılan ve 23 Kasım 2010 tarihinde başvuruları alınan 3 Milyar liralık Yeni Destek Kredisine 80 bine yakın işletmenin başvuruda bulunduğunu bildirdi. Ergün yaptığı yazılı açıklamada, başvuruları 23 Kasım 2010 Salı günü başlayan ‘’Ölçek Endeksli Büyüme Destek Kredisi’’ Programına esnaf-sanatkarlar ile KOBİ’lerin başvurusunun bugün itibariyle 73 bin 588’e ulaşırken, bunun için belirlenen 1,5 milyar liralık kredi hacminin de 2 günde aşıldığını kaydetti. |
26.11.2010 |
Elektrik dağıtımına 39 teklif |
TEDAŞ’IN bağlı şirketleri olan Akdeniz, İstanbul Anadolu Yakası ve Toroslar Elektrik Dağıtım’ın özelleştirilmesi ihaleleri için toplam 39 teklif alındı. Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş’nin (TEDAŞ) bağlı şirketleri olan Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş., İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. ve Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.’deki TEDAŞ’a ait 100 oranındaki hisselerinin özelleştirilmesi amacıyla açılan ihalede, son teklifler alındı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan (ÖİB) yapılan yazılı açıklamada, söz konusu ihalelerde son teklif verme tarihinin önceki gün saat 16.00’da sona erdiği belirtildi. |
26.11.2010 |
Ücret dengesizliğine son verin |
Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen) Genel Merkezi, kurumlar arasındaki ücret dengesizliğinin arttığını savundu. Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezinden yapılan yazılı açıklamada, kurumlar arasındaki ücret adaletsizliğinin 2010 Kasım ayı itibariyle yıllık 5500 TL’ye ulaştığı öne sürüldü. Konfederasyonun Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yaptığı araştırmaya göre, aynı unvanda, aynı kıdem ve derecedeki memurlar çalıştıkları kurumlara göre farklı ödemelere tabi olduklarından, aralarında da büyük ücret farkının ortaya çıktığı bildirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: ‘’Öyle ki kurumsal ek ödemesi olmayan kurumda çalışan bir tekniker, emsallerinden aylık 142 lira daha düşük maaş alıyor. Bu fark yılda 1707 lirayı buluyor. Buna göre kurumsal ek ödemesi olmayan kurumlarda çalışan bir hizmetli, emsallerine göre yıllık 1984, şoför 2253, memur 3196, programcı 4206, avukat 4407, şube müdürü ise 5481 lira daha az maaş alıyor.’’ Eğitim durumu, kıdemi, unvanı ve iş tanımları aynı olmasına rağmen yalnızca görev yaptıkları kurumların farklı olması nedeniyle memurlar arasında ortaya çıkan ücret dengesizliğinin, iş barışının da bozulmasına neden olduğu ifade edilen açıklamada, memurların nakillerini daha yüksek maaş veren kurumlara yaptırmak istedikleri bildirildi. |
26.11.2010 |
Esnaf uzun tatile tepkili |
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, son yıllarda bayramların adeta seyahat ve tatil günleri olarak anılmaya başlandığını belirterek, ‘’9 günlük tatiller sadece turizmcilere yarıyor. Bu durum esnafı çok fazla rahatsız ediyor’’ dedi. Özgenç, geçmişte mali ve siyasi krizlerden dolayı çok sıkıntılı günler geçiren esnafın beklenilen alışverişin gerçekleşmesi için bayram veya özel günleri adeta iple çektiğini söyledi. ‘’9 günlük tatiller sadece turizmcilere yarıyor. Bu durum esnafı çok fazla rahatsız ediyor’’ diyen Özgenç, şöyle konuştu: ‘’Uzun bayram tatillerinde vatandaşlar adeta turizm beldelerine gitmeleri için teşvik ediliyor. Bu bayramın ruhuna aykırıdır. Halkımız arasında bayram kültürü yok edilmektedir. Bayram denildiğinde önce büyükler, eş-dost, akraba ve kabirler ziyaret edilir, akrabalar arasında sohbet ve kaynaşma sağlanırdı fakat şimdi uzun bayram tatilleriyle milli gelenek ve hasletlerimizin değiştiğini söyleyebiliriz. Artık bayram denilince birlik ve beraberliğin pekiştiği günler değil, tatil ve evden uzaklaşmak akla gelmeye başlamıştır.’’ Özgenç, halkın büyük çoğunluğunun tatil için farklı yörelere gitmeleri sebebiyle büyükşehirlerin adeta terk edilmiş şehirlere dönüştüğünü ifade ederek, ‘’Esnaf dükkânını açtı ancak cadde ve sokaklarda vatandaş olmamasından dolayı beklenilen alışveriş olmayınca masraf yapmamak için kapatmak zorunda kaldı’’ diye konuştu. Uzun süreli tatile sadece turizm ve seyahat firmalarının sevindiğini, diğer bütün esnaf grubunun ise üzüldüğünü anlatan Özgenç, şunları kaydetti: “Sadece AVM’ler, havalimanları, otobüs terminalleri, tren garları doluydu. Bayramda iş olur umuduyla dükkânına yeni mal alan esnaf bunları satamadığı ve ödemelerini de yapamadığı için hayal kırıklığına uğruyor. Esnaf da herkes gibi büyümenin, gelişmenin, daha çok kazanmanın, daha iyi yaşamanın hesabını yapıyor ama aldığı malı satamayınca kara kara düşünüyor. Böyle olunca esnaf çikolata tadında bir bayram yapamıyor.’’
LÜZUMSUZ TATİL ÖNLENMELİDİR Bu kadar uzun tatillerin dünyanın hiçbir ülkesinde görülmediğini iddia eden Özgenç, şöyle devam etti: ‘’Bu tatiller iş performansını bozuyor. Pazartesi sendromunu da tetikliyor etkisini artırıyor. Türkiye’nin ekonomik çarkları sırf turizmle dönmüyor. Ülkemizin önemli dinamikleri olan esnaf, sanatkâr ve KOBİ’ler bu hususta sayısal açıdan bakıldığında daha önemlidirler. Turizmimizin kalkınabilmesi için izlenecek yol, yabancı turistleri ülkemize çekmenin yollarını aramaktır. Ülkemizde lüzumsuz tatil yapılması önlenmelidir. Bu durum, önümüzdeki yıllarda hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulması gereken bir sorun olarak ele alınmalıdır. Bizim ülkemizin kalkınabilmek ve gelişebilmek için daha fazla tatile değil, daha fazla çalışmaya ihtiyacı vardır.’’ |
26.11.2010 |
15 milyon çalışan 9 milyon emekli var |
SGK kayıtlarında, Temmuz 2010 itibariyle 15 milyon 969 bin 748 kayıtlı çalışan bulunurken, emekli sayısının da toplamda 9 milyon 434 bin 209 kişi olduğu bildirildi. 16 milyon kayıtlı çalışan Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi, Sosyolog Prof. Dr. Adnan Gümüş, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarında Temmuz 2010 itibariyle 15 milyon 969 bin 748 kayıtlı çalışanın bulunduğunu, bunlardan 10 milyon 416 bin kişinin işçi statüsünde olduğunu belirtti. Gümüş, ‘’Türkiye’de İller Bazında İşçi ve Ücret Durumu’’ araştırmasında, Türkiye’deki işci ve ücret durumlarını ele aldığını söyledi. Gümüş, SGK kayıtlarında Temmuz 2010 itibariyle 2 milyon 244 bin 534’ü Emekli Sandığı’na 3 milyon 309 bin 531’i Bağkur ve 10 milyon 415 bin 684’ü SSK’lı olmak üzere toplam 15 milyon 969 bin 748 kayıtlı çalışanın bulunduğunu bildirdi. Bunun toplam nüfusun yüzde 22’sine denk düştüğünü belirten Gümüş, ‘’Türkiye nüfusunun 72 milyon 562 bin olduğu dikkate alınırsa bir kayıtlı çalışana yaklaşık 6 kişi düşüyor’’ dedi. |
26.11.2010 |
Yaşını doldurup prim borcu olana iyi haber |
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Emin Zararsız, Cumhuriyet tarihinin en büyük borç yapılandırmasında emeklilik bekleyenlere müjde verdi. SGK’dan yaşını doldurmuş prim borçlusuna iyi haber Yaşını doldurduğu halde borcu bulunan Bağ-Kurluların primlerini ödemeleri halinde emekli maaşına bağlanacağını kaydeden Zararsız, borçların banka kredisiyle ödenebileceğini açıkladı. Zararsız, “Vatandaşların banka kredisiyle emekli olabilmesi için bankalarla protokol yapma çalışmalarını sürdürüyoruz” Benzer bir uygulama 2008 yılında yapılmış ve bu kapsama giren 178 bin Bağ-Kurlu’dan 35 binden fazlası borcunu ödeyip emekli olmuştu. Emekli maaşına bağlanan 35 bin kişi, aldığı emekli parasının bir kısmını çektiği banka kredisinin taksiti olarak ödemişti” dedi. Kanun tasarısının Meclis’e bu hafta ya da önümüzdeki hafta geleceğini açıklayan Emin Zararsız, borç yapılandırmasında prim asıllarının olduğu gibi durduğunu belirtti. Prim asıllarından vazgeçilmeyeceğini vazgeçilenin prim asıllarına uygulanan faizlerde olacağını aktaran SGK Başkanı, “Güncellemede TEFE ve TÜFE kullanılır. 100 birim borcu olan kişinin her ay ceza oranı söz konusu. Bu faizlerde bir azalma olacak. Taksitlendirme de üç seçenek var. 12, 18 ve 36 aylık şeklinde var. Vergi ve SGK prim borçları girdiği için taksitler 1 ay SGK 1 ay Maliye’ye şeklinde olacak” bilgisini verdi. Peşin ödeyenlerin prim aslına TEFE ve TÜFE’ye uygulanan güncellenen rakamı ödeyeceğini kaydeden Zararsız, taksitlerde belirlenen faiz oranlarının uygulanacağı ifade etti. SGK Başkanı, 12 ayı tercih eden borçluların toplam borcunun 1,05 faizle çarpılacağını ve 6 ay taksit halinde ödeyeceğini aktardı. |
26.11.2010 |
'Çobanyıldızı' KOBİ’lere yol gösterecek |
Mıkro düzeydeki işletmeler ile KOBİ’lerde finansman yönetimi konusunda eksikliği fark eden katılım bankası Bank Asya, bu kesime danışmanlık konusunda yardım edecek ‘Çobanyıldızı’ programını başlattı. Çobanyıldızı buluşmalarının ilki önceki gün Malatya’da gerçekleştirildi. Bu alanda büyük eksik gördüklerini kaydeden Bank Asya Genel Müdürü Cemil Özdemir, “KOBİ’ler yaptıkları işi çok iyi biliyor. Üretim ve pazarlama konularında başarılılar. Ancak finansmanı ikinci plana atıyor. Büyümeye başlayınca bu ihtiyaçlarını karşılamak için nasıl davranacağı konusunda bilinçli değil. Çobanyıldızı programı ile onlara yol göstereceğiz” dedi. Teşvik dendiği zaman akla bürokrasinin geldiğini ve girişimcilerin nereye nasıl başvuracağını bilmediğini belirten Bank Asya Genel Müdürü Cemil Özdemir, Çobanyıldızı ile bu sıkıntıyı da ortadan kaldıracaklarını söyledi. Cemil Özdemir, aynı şekilde Dünya Bankası ve AB fonlarına erişim konusunda da yol gösterileceğini kaydetti. Teşviklerin birçoğunun yüzde 50 düşük maliyetli kredi ya da hibeden oluştuğundan bahseden Genel Müdür, hizmet verdikleri işletmeler yerine prosedürleri takip edeceklerini, teşvik alınması durumunda da dilerlerse yatırım maliyetinin diğer yüzde 50’sinin finansmanını kendilerinin yapacağını duyurdu. Bankanın 30 bin KOBİ müşterisinin dışında da isteyenler bütün şubelerden danışmanlık hizmeti alabilecek. Program, hukuki ve mali konulardaki danışmanlığın dışında, eczane finansman kredisi ve işyeri arsası alım kredisi gibi paketleri de içeriyor. Asya Asist Kart ile standart asistans hizmetlerinden yurtdışı fuar organizasyonlarına kadar birçok konuda hizmet verilecek. Bugün itibarıyla 3 olan bölge müdürlüğü sayısını 7’ye çıkaracaklarını belirten Özdemir, “Şu an şubelerimizin 250 bin liraya kadar olan kredilere onay yetkisi var. Bölge müdürlükleri ise 1 milyon liraya kadar kredileri onaylayabiliyor. Bölge müdürlüklerimizi artırarak KOBİ’lerin kredi taleplerine de daha hızlı yanıt verebileceğiz” ifadesini kullandı. Özdemir, Çobanyıldızı toplantılarının başka illerde devam edeceğini bildirdi. 8 AYRI FİNANSMAN PAKETİ Çobanyıldızı, işletme destek paketleri ve AsyaAsist ile KOBİ’lerin hayatını kolaylaştırıyor. Toplantıda Bank Asya’nın Çobanyıldızı bünyesinde sunduğu ürünlerden sektörlere özel 8 ayrı finansman paketinin (Turizm Destek Finansman Paketi, Tarım Destek Finansman Paketi, Üye İşyeri Destek Finansman Paketi, Franchising Finansmanı, Akaryakıt Bayii Destek Finansman Paketi, Eczacı Destek Finansman Paketi, Taksi Plakası Finansmanı, İşyeri ve Arsa Alım Destek Finansman Paketi.) yanı sıra KOBİ’lere özel olarak sunulan asistans hizmetleri olan AsyaAsist, AsyaAsist Platinum ve AsyaAsist Teşvik Takip hakkında da katılımcılara ayrıntılı bilgi verildi.
ÜMİT KIZILTEPE/MALATYA |
26.11.2010 |
Japonya ile ekonomik işbirliğimizi güçlendirmeliyiz |
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ve Japonya’nın önümüzdeki 10 yıllık zaman diliminde gıda güvenliği, Ar-Ge ve inovasyon, düşük karbonlu ekonomiye geçiş ve üçüncü ülkelerde işbirliği konusunda güçlendirilmiş bir ekonomik işbirliği modeli üzerinde çalışması gerektiğini bildirdi. Türk-Japon İş Konseyi 18. Ortak Toplantısı’nın açılışında konuşan Hisarcıklıoğlu, 2010’da Asya’nın iki büyük ekonomik gücü olan Türkiye ve Japonya’nın dostluğunun 120. yılını ve Türkiye’de Japon Yılı’nı kutladıklarını hatırlatarak, Türk halkının hep dostluk gördüğü Japon halkına her zaman büyük sevgi ve saygı duyduğunu ifade etti. İki ülkenin, aralarındaki dostluğa karşın ekonomik ilişkileri istenen seviyelere çıkaramadığını belirten Hisarcıklıoğlu, “Bunun için önümüzdeki 10 yıllık zaman diliminde 4 ana eksen üzerinde güçlendirilmiş bir ekonomik işbirliği modeli üzerinde çalışmalıyız. Bu 4 ana eksen; gıda güvenliği, Ar-Ge ve inovasyon, düşük karbonlu ekonomiye geçiş ve üçüncü ülkelerde işbirliğidir.” Hisarcıklıoğlu, Japonya’nın şirketlerini Türkiye’nin Ar-Ge yatırım teşviklerinden yararlanmaya davet etti. |
26.11.2010 |
MÜSİAD: KOBİ’lere destek verilmeli |
Müstakİl Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, KOBİ’lere destek çıkılması gerektiğini, aksi takdirde, Ar-Ge harcamalarını ülke ölçeğinde artırmanın mümkün olamayacağını belirtti. KOSGEB’in KOBİ’lere sağlayacağı yeni destek programlarına ilişkin düzenlenen toplantıda konuşan MÜSİAD Başkanı Vardan, Ana hedeflerini, ‘’KOBİ’lerin kurumsal gelişmelerine yardımcı olmak ve böylece endüstriyel üretimlerini geliştirmelerini, üretim imkanlarını artırmalarını ve büyümelerini desteklemek’’ şeklinde açıkladı.Vardan, KOBİ’lerin öncelikle rekabetçi üretim yapabilir hale gelmesi gerektiğinin altını çizerek, şöyle devam etti: ‘’Ancak, ne yazık ki, bugüne kadar ülkemizde Ar-Ge faaliyetlerinin çoğu, büyük ölçekli sanayilerle sınırlı kalmış olup, yüzde 99’luk dilime sahip olan KOBİ’lerin bu tür faaliyetleri istenilen düzeyin altında kalmıştır. Halbuki, KOBİ’lerin esnek yapıları, bu firmaları yeniliklerin uygulanması için büyük firmalara göre daha avantajlı kılmaktadır. Sermaye, finansman, nitelikli eleman yetersizliği ve ölçek ekonomisi uygulayamama gibi sıkıntılar sebebiyle yenilikçi ve araştırmacı potansiyellerini hayata geçiremeyen KOBİ’lere bu anlamda destek çıkılmalıdır. Aksi takdirde, Ar-Ge harcamalarını ülke ölçeğinde artırmak da mümkün olamayacaktır.’’ KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan da, 2010 yılının ilk 10 ayında 7 bin kişiye eğitim verildiğini kaydeden Kaplan, hedeflerinin yıl sonu itibarıyla 12 bine ulaşmak olduğunu bildirdi. Bu eğitim ve girişimcilik ruhu ile istihdam sorunun da çözüleceğini savunan Kaplan, yeni KOSGEB destek sistemi ve destek modelleri, yeni KOSGEB destek programları ve yeni kredi faiz destek programlarına ilişkin bilgi verdi. Kaplan, KOBİ’lerin değişen yapılarına ve farkılıkların a uyabilecek, esnek bir yapı kurguladıklarını belirtti. |
26.11.2010 |
Su kuyuları barıştırıyor |
SağlIklI içme suyuna erişim açısından dünya ortalamasının çok altında kalan Çad’da yaşanan kabile savaşları, Türk hayırseverlerce yaptırılan su kuyuları sayesinde azalma gösterdi. İHH İnsanî Yardım Vakfı, Çad’ın başşehri Encemine ve çevresine, 3 yılda 180 su kuyusu açtırdı. Çad’da kurulu Yoksullukla Mücadele ve Kalkınma Derneği’nin (ADLM) koordinasyonuyla açılan kuyular, suya hasret bu coğrafyadaki insan davranışlarını da değiştirdi. Ülkede yaşanan iç çatışmalar ve kabileler arası çekişmeler, özellikle su kuyusu açılan bölgelerde asgariye indi. Birbiriyle selâmlaşmayan kabileler, Türk hayırseverlerin yaptırdığı su kuyularının başında barışmaya başladı. ADLM Başkanı Ahmet Muhammet Fadıl, İHH ve Türk hayırseverler sayesinde Çad’da 180 su kuyusu açıldığını söyledi. Fadıl, ‘’Bu su kuyularından en az 30 kabile faydalanıyor. Su kuyusu açtığımız bölgelerde kabileler arasındaki problemler asgariye indi. Kabile kavgaları dolayısıyla birbiriyle selâmlaşmayan insanlar, aynı su kuyusunun başında barışıyor, aralarındaki kin ve nefret duyguları yerini barışa ve dayanışmaya bırakıyor. Her açılan su kuyusu, kabileler arasındaki ayrışma ve nifakı daha da azaltıyor’’ dedi. |
26.11.2010 |
Generalleri savundular |
Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu, “Balyoz Planı’’ soruşturması kapsamında isimleri geçen üç generalin açığa alınmasını, yayınladığı bir bildiriyle kınadı. Bildiride, “Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin kararını hiçe sayarak, Atatürk İlke ve Devrimlerine bağlı olan Türk Silâhlı Kuvvetleri yöneticisi generalleri görevden alan Bakanlar Kurulu’nun iki üyesinin bu tutumunu şiddetle yadırgıyoruz” ifadesi de yer aldı. Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu, ‘’Balyoz Planı’’ soruşturması kapsamında isimleri geçen üç generalin açığa alınmasını, yayımladığı bir bildiriyle kınadı. İstanbul Barosuna kayıtlı avukatların oluşturduğu Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu Yürütme Kurulu tarafından basın mensuplarına e-posta yoluyla gönderilen bildiride, Kurulun bir toplantı yaptığı ve üç generalin açığa alınmasıyla ilgili kınama yayımlamaya karar verdiği ifade edildi. Bildiride şu ifadeler yer aldı: ‘’Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kararını hiçe sayarak, Atatürk İlke ve Devrimlerine bağlı olan Türk Silahlı Kuvvetleri yöneticisi generalleri görevden alan Bakanlar Kurulunun iki üyesinin bu tutumunu şiddetle yadırgadığımızı; Anayasamız gereği onun üstünde bir iç hukuk belgesi olarak kabul ettiğimiz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ‘aykırı bir yasa maddesine sığınmayı’ demokrasi ve hukuk düzeni gibi algılayanları şiddetle kınadığımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.’’ |
26.11.2010 |