Güncel |
Oyun diye taş atıyorlar |
TAŞ atan çocukların bu işi bir bilgisayar oyunu gibi algıladığı belirtildi. Mersin’de Türkiye gündeminde sık sık eylemlerle anılan Şevket Sümer, Güneş, Gündoğdu, Siteler, Çay ve Çilek mahallelerinde polise taş atan çocuklar mercek altına alındı. Mersin Valiliği tarafından yürütülen “Taş Atan Çocuk Fenomeni: Mersin’in Banliyölerinde Öfke Patlaması” adlı projeyi Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nurdan Akıner yürüttü. Altı aylık çalışmasını kitap haline getiren Akıner, taş atan çocukların bu işi bir bilgisayar oyunu gibi algıladığını ve ne kadar taş atarsa o kadar puan alacağı şeklinde bir düşünceye girdiğini söyledi. Doç. Dr. Akıner, çocukların şiddet eylemlerinin aktörleri haline gelmesinin, henüz siyasal bilince erişmemiş yaştaki bu bireylerin ülke yönetimine medya aracılığıyla, “Biz de buradayız, bizi de görün, bizim de sıkıntılarımız var” mesajını iletmekten başka bir şey olmadığını söyledi. Olayların eksik olmadığı mahallelerde araştırmaya katılan erkeklerin ve kızların çoğunun, polise taş atmalarının bilinçsizce yapılmış bir eylem biçimi olduğu görüşünü savunan Doç. Dr. Akıner, “Bir başka deyişle artık mahallelerdeki bu eylemler, iki karşıt grubun birbiriyle mücadele ettiği ve ne kadar çok atış yapılırsa o kadar çok puan kazanılan bilgisayar oyunlarına dönüşmüştür” diye konuştu. Doç. Dr. Akıner, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgesi’nde dünyaya gelen çocukların, haksızlığa uğradıklarını düşündüklerinde şiddet yoluyla hak aramanın doğru bir davranış biçimi olduğuna inandıklarını ifade ederek, ailelerinin yıllık gelir seviyesi yükseldikçe, çocukların şiddetten uzak durduğunu ve onaylamadığına dikkat çekti. ÇOCUKLAR SEVGİSİZ BÜYÜYOR ÇOCUKLARIN banliyölerde sevgisiz büyüdüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Nurdan Akıner, kadınların dayak mağduru, eğitimsiz, sosyalleşip toplumda kendini ifade etmesinin engellendiğini belirtti. Doç. Dr. Akıner, Terör ve siyasî baskılar yüzünden göç eden, göç etmeye zorlanan nüfusun gittiği yere geçmişini de taşıdığını, hiç kimsenin, geçmişini yaşadığı coğrafyayı değiştirmekle buharlaşmadığını vurguladı. Geçmişe duyulan öfkenin Mersin’de dünyaya gelen çocuklarda vücut bulduğunu dile getiren Doç. Dr. Nurdan Akıner, “Ayrım gözetmeyen polis şiddeti ise banliyölerdeki öfke patlamalarının aktörlerinin sayısını gün geçtikçe arttırıyor; daha da önemlisi çocukların propaganda yoluyla şiddete itilmesinde katalizör vazifesi görüyor” dedi. |
30.10.2010 |