Eğitim sorunları

Eğitim yılının başladığı ilk günden bugüne dek sesler yükselmeye devam etmekte. Araştırmalarım oldu. Velilerin sıkıntılarını tarafsız olarak dinledim ve istişare ederek bilgilendirmelerde bulundum. Sorular çok, çözümler isteniyor. Ama nasıl?

Ben soru ve sorunları paylaşmak istiyor, İstanbul İl Millî Eğitim Müdürü sayın Dr. Muammer Yıldız’ın da yardımlarını talep ediyorum.

İlköğretime başlayan öğrencilerin bağış ödemesi konusunda velilerimiz soru yöneltiyor. Medyada, Millî Eğitim yetkililerince “Bağış alınmayacak, vs.” tarzında açıklamalarda bulunuluyor, fakat okullar bütçenin az oluşundan dolayı, hatta ilköğretime hiç bütçe ayrılmayışından “Bu ödemeyi almak zorundayız” diyorlar. Buna çözüm isteniyor velilerce.

İkinci bir sorun şu: Öğrencilere verilen, TV dizilerine bile konu olan ders ve faaliyet/performans çalışmalarının öğrenci seviyesi açısından ağırlığı... Öyle ki, artık herşeye veli el atmış durumda. Projeleri, faaliyetleri çocuklar yerine veliler yapmakta. Çocuklar da psikolojik olarak yıpranıyor, derslerden soğuyorlar. Strese girip anne babalarını üzer oldular. Görevleri aileye yüklemeye başladılar ve aynen şunu der oldular:

“Arkadaşımın annesi şu şu faaliyeti yaptı, güzel oldu, benim yaptığım çirkin oldu. Anne, benim faaliyetimi de sen yap!”

Buna çok yakın şahidim. Veli toplantılarında “Veliler yapmasın” dendi, ama herşey birkaç yıldır çocukların kapasitelerinin üstünde veriliyor. Bununla birlikte, verilen faaliyet, performans ödevlerinin malzemeleri de her kırtasiyede bulunmuyor ve öğrenci hâliyle ödevini üzülerek yapamıyor. Ödev yapılmayınca, öğrenci düşük not alıyor. Bu da çocuk açısından bir yıkım oluyor. Eğer kitaplarda bir faaliyet yer alıyorsa, malzemeleri de kırtasiyelerde yerini almalıdır.

Diğer bir sorun, bu sene son olması temennisiyle, şudur: Öğrenci çantalarının çok ağır olması. Çantalar gerçekten çok ağır ve hergün birçok ders kitabı okula sırtta gidip geliyor. Çocuklar derse yorgun giriyor, eve yorgun varıyor. Sınıfların hepsinde kitap dolabı da yok tabiî. Olanlar da, velilerin yaptırmasıyla olmuş. Her velinin maddî imkânı yok, sıkıntılar içinde olan çok insanımız var, çok fakir semtlerimiz var. Hiç değilse bu semtler, öğrenciler tesbit edilip o sınıflara kitap dolabı yapılması konusunda veli, okul ve Millî Eğitim bir çözüm getiremez mi? Ya da başka bir formül bulunamaz mı?

Bir başka sorunsa, komşu semtler arasında, sınıf sayısı ve öğrenci mevcudu açısından var olan tezat. Bir okulun sınıfında 35 öğrenci ders görürken, diğer bir okulda 50-60 öğrenci ders görmeye çalışıyor. Bir de şöyle bir durum söz konusu; meselâ yüzlerce hanenin bulunduğu Maltepe Fındıklı Mahallesi gibi büyük bir semtte sadece bir okul var, neden? Lise yok, ilköğretim okulu ise bir tane var. Onca çocuk nerede okuyacak? Tabiî ki en yakın okulda. Hâl böyle olunca da, o okulda yığılma oluyor ve veliler isyan ediyor. Bu soruna da yetkili mercilerin çare bulması, yani okul yaptırılması gerek. Bunun için insanların gazete ya da TV’ye çıkıp haykırması gerekmiyor. Her yerleşim yerinde, muhtarlık, belediye, kaymakamlık, millî eğitim bu işleri takip etmeli, birbirleriyle bağlantıda olmalılar. Halkın sıkıntıları hafifletilmeli. Devlet, ilgili birimleri aracılığıyla halkla el ele vermeli ve çaba sarf etmelidir.

Diğer bir sorun ise, devletimizin bütçesinden eğitime ayrılan paydır. Bu pay çok az, yeterli değil. Velilerin çoğu, elinden gelen yardımları yapmaya çalışıyorlar. Bu konunun da ele alınıp çözümlenmesini diliyoruz. Gerek TV, gerekse gazeteler aracılığıyla halk bilgilendirilebilir.

Okulların yıkılıp yeniden inşa edilmesi de ayrı bir sıkıntı. Yazın inşa edilmesi gerekirken okullar, eğitim yılının başlamasıyla eski binalar yıkılmaya ve yerlerine yenileri yapılmaya başlanıyor. Veliler haklı olarak bu işlerin yazın yapılmasını istiyor; çocuklarının zaten kalabalık olan sınıflarda, daha da kalabalık bir şekilde ve yeni arkadaşlarıyla yeniden bir uyum sürecine tâbi tutularak eğitim almalarına karşı çıkıyorlar.

Sorunlar çok ve çözümler bekleniyor. Biz biliyoruz ki, eğitimsiz hayat düşünülemez ve eğitim herşeyin başı.

Evlâtlarımız hepimizin evlâdı ve İnşâallah eğitimli, kültürlü, başarılı, vatana-millete faydalı evlâtlar yetiştirmeyi Rabbimiz bizlere nasip eder.

Sağlıklı, huzurlu, başarılı bir toplum ve hayat istiyor isek, lütfen hepimiz eğitime önem verip üzerimize düşenleri hakkıyla ifa edelim İnşâallah.

ARZU KONAN

30.10.2010