29 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

VATANDAŞLAR ZOR ONLAR YAŞADI

Çanakkale’de önceki gün akşam saatlerinden itibaren etkili olan sağanak, hayatı olumsuz etkilemeyi sürdürüyor.

Yetkililer, yağışın aralıklarla devam edeceğini bildirdi. Alınan bilgilere göre, yağış dolayısıyla şehir genelindeki bazı ara sokaklarda su birikintileri oluştu. Biriken sular sebebiyle bazı araçlar yollarda kaldı. Sabah işlerine gitmek üzere evlerinden çıkan vatandaşlar ise su birikintileri ve yağış dolayısıyla zor anlar yaşadı. Meteoroloji yetkililerinden alınan bilgiye göre, il merkezinde 24 saatte metrekareye 101,5 kilogram yağış düştü. Yağışların, azalarak bugün da süreceği kaydedildi.

POYRAZ DENİZ ULAŞIMINI AKSATTI

Çanakkale ile adalar arasında deniz ulaşımını sağlayan GESTAŞ A.Ş yetkilileri, şehirde etkili olan poyraz nedeniyle Kapatepe-Gökçeada ve Kepez Eceabat arasındaki seferlerin iptal edildiğini bildirdi. Güney Marmara hattında ise Erdek-Balıklı, Balıklı-Avşa, Avşa-Ekinlik, Ekinlik-Marmara seferlerinin de karşılıklı olarak iptal edildiğini ifade eden yetkililer, diğer hatlardaki seferlerin normal olarak sürdürüldüğünü kaydetti.

29.10.2010


 

Marmara lodos ve sağanağa teslim

Bursa, Balıkesir ve Çanakkale’de son 24 saatte aylık ortalamanın yaklaşık 2 katına varan oranlarda yağış kaydedildi.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden aldığı bilgiye göre, Ekim ayı uzun yıllar ortalaması metrekareye 66,6 kilogram olan Bursa’nın şehir merkezinde, son 24 saatte yaklaşık 94,2 kilogram yağış düştü. Ekim ayı içerisinde Bursa’daki yağış miktarı ise 337,4 kilogram oldu. Bu oranla Bursa, uzun yıllar ortalamasının 5 katından fazla yağış almış oldu. Bursa’nın Yenişehir ilçesinde 47,6 kilogram olan son 24 saatlik yağış, Karacabey’de 85,6 olarak gerçekleşti. Çanakkale’de ise ekim ayı ortalamasının 2 katından fazla yağış oldu. Uzun yıllar Ekim ortalaması 46,7 olan Çanakkale’ye son 24 saatte 105,2 kilogram yağış düştü. Balıkesir merkezde ise aynı zaman diliminde metrekareye 47,8 kilogram yağış düştü. Uzun yıllar ekim ortalaması 39,5 kilogram olan ilde bugüne kadar gerçekleşen yağış ise 174,4 kilogram oldu. Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde 47, Bandırma’da 55 ve Edremit’te ise 60 kilogram yağış kaydedildi. Etkili olan yağış dolayısıyla gece boyunca Bursa’da bazı evleri su bastı, özellikle sabah saatlerinde sürücüler trafikte zor anlar yaşadı.

29.10.2010


 

Sigarayı bırakana kameralı cep telefonu

Konya’nIn merkez Selçuklu ilçesine bağlı Tepekent Belediyesi, ‘’Sigarasız Beldem’’ isimli proje kapsamında sigarayı bırakanları kameralı cep telefonu veya çeyrek altın ile ödüllendirecek.

Tepekent Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Karsavuran, yaptığı açıklamada, Bir Hayalim Var Derneği’nin yürüttüğü ‘’Sigarasız Beldem’’ projesine destek verdiklerini söyledi. Sigaradan çok rahatsız olduğu halde daha önce bir türlü bırakamadığını anlatan Karsavuran, ‘’Özellikle toplantılara gittiğimizde kendimi ikinci sınıf vatandaş gibi hissettim. Toplantılarda verilen ilk arada dışarı çıkıp sigara içerdim’’ dedi. Karsavuran, sigaranın bir çok zararını bildiği halde yıllarca sigarayı bırakamadığını ancak derneğin yürüttüğü projeden etkilenerek önceki gün sigarayı bırakmaya karar verdiğini bildirdi. Projeye belediye olarak da destek verdiklerini vurgulayan Karsavuran, belde sakinlerinin de bu sigaradan kurtulması için mücadele vereceğini dile getirerek, ‘’Projeyle tüm beldeye sigarayı bıraktırmayı hedefliyoruz. Beldemizde kampanyaya katılan ilk kişi benim, ancak son kişi ben olmayacağım’’ dedi.

29.10.2010


 

Üniversitelilere terör örgütü uyarısı

Kütahya’da, emniyet yetkililerince üniversite öğrencilerine verilen konferansta, terör örgütlerinin üye kazanma yöntemleri anlatıldı. Kütahya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı yükseköğrenim öğrenci yurdunda verilen konferans, terör örgütlerinin militan kazanma yöntemlerini konu alan belgesel filmin izletilmesiyle başladı.

Terörle Mücadele Şube Müdürü Hacı Çağlar, konferansta yaptığı konuşmada, terör örgütlerinin, bir ideoloji doğrultusunda şiddet eylemleriyle ülkenin meşru düzenini bozmayı hedefleyen oluşumlar olduğunu bildirdi. Terör örgütlerinin eylemlerinde gençleri kullanmak için çeşitli yollara başvurduğunu belirten Çağlar, konferansın sonunda öğrencilerin sorularını cevapladı.

29.10.2010


 

Doğu Anadolu’da kar bekleniyor

Erzurum, Kars ve Ardahan’da soğuk hava etkili oldu. Erzurum Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Doğu Anadolu Bölgesi’nde gece hava sıcaklığında düşüş yaşandı.

Gece en düşük hava sıcaklığı Kars’ta eksi 3, Erzurum’da eksi 2, Ardahan’da eksi 1, Ağrı 1, Erzincan ve Iğdır’da 8 derece olarak ölçüldü. Bugün beklenen en yüksek hava sıcaklığının da Ardahan’da 13, Kars’ta 15, Ağrı ve Erzurum’da 16, Erzincan’da 21 ve Iğdır’da 22 derece olması tahmin ediliyor. Hava sıcaklığındaki düşüşle birlikte, bölgede don olayı gerçekleşti. Ardahan şehir merkezinde sabah saatlerinde işe gitmek isteyen vatandaşların, araçlarının camındaki buzları çözmeye çalıştığı dikkati çekti. Bu arada yetkililer yarından itibaren aralıklarla sağanağın, hafta sonu ise yüksek kesimlerde kar yağışının etkili olacağını bildirdi.

29.10.2010


 

Protokol tribünü yıkıldı

KIrklarelİ’nde dün akşam saatlerinde başlayan sağanak ve fırtına etkili oluyor.

Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Vilayet Meydanı’na kurulan protokol tribünü fırtınada yıkıldı. Kırklareli Meteoroloji Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, son 24 saatte metrekareye 4.4 kilogram yağış düşerken, rüzgârın hızı saatte 45 kilometre olarak ölçüldü. Hava sıcaklığının akşam saatlerinde 10 dereceye düştüğü şehir merkezinde yağışlar aralıklarla devam edeceği belirtilirken, yağış dolayısıyla Karakaş, Karacaibrahim ve Pınar Mahallelerinde bazı sokak ve caddelerde su birikintileri oluştu.

29.10.2010


 

İzmir’de şiddetli yağış

İzmİr’de gece saatlerinden itibaren etkili olan şiddetli yağış, hayatı olumsuz etkiliyor.

Sağanak nedeniyle polis ve itfaiyeye çok sayıda su baskını ihbarı yapılırken, yollarda biriken sulardan trafik de olumsuz etkilendi. Sürücülerin yağmur nedeniyle trafikte yavaş seyretmesinden dolayı yollarda yoğunluk yaşanırken, İzmirliler işyerlerine ve öğrenciler okullarına gitmekte zorlandı.

29.10.2010


 

Başörtüsü yasağı kadına saygısızlık

İngiltere eski Başbakanı Tony Blair’in Müslümanlığı seçen baldızı Lauren Booth, Kelime-i şahadet getirdiğinde içine büyük bir huzurun dolduğunu söyledi Booth, “Ben İslâmı seçmedim, İslâm beni içine almaya karar verdi” dedi.

KADININ AKLI KÜÇÜMSENMEMELİ Kadınların örtünmesinin yasaklanması için ise Booth, “Bu yasaklar, kadının kararına saygısızlık. Bir kadın hem örtülü olur, hem de her işi yapar. Bunun aksini düşünmek kadının aklını küçümsemektir” diye konuştu. İngiltere eski Başbakanı Tony Blair’in eşi Cherie Blair’in Müslümanlığı seçen kız kardeşi Lauren Booth, Katoliklikten İslâma geçiş sürecini ve başörtüsü yasağı gibi konulardaki görüşlerini dile getirdi. Milliyet’te yer alan söyleşisinde Lauren Booth, Müslümanlıkla ilk sıcak ilişkisini 2005’te gazeteci olarak Filistin’e gittiğinde kurduğunu anlattı. Filistin’e girerken daha havaalanındaki kontrol noktasında büyük bir değişimin eşiğinde olduğunu hissettiğini belirten Booth, bütün o şiddetin, yoksulluğun, imkânsızlıkların ortasında insanların inançları sayesinde nasıl barışçıl duygular içinde yaşayabildiklerini hayretle gördüğünü söyledi. Filistin’de yaşanan kargaşaya rağmen şahit olduğu bu sükunet dolu havadan çok etkilendiğini belirten Booth, daha sonra İran’a gidişinin sürecin başlangıcı olduğunu anlattı. İran’da gittiği bir kutsal mekânda bir anda Müslüman olmaya karar verdiğini belirten Booth, Kelime-i Şehadet getirdiğini ve içini büyük bir huzurun doldurduğunu söyledi. Booth, “Ben İslâmı seçmedim, İslâm beni içine almaya karar verdi” diye konuştu.

BLAIR AİLESİ MEMNUN

Kendİsİ de İran’a giderken Müslüman olacağını bilmediği için, bu kararından ablası Cherie Blair’i önceden haberdar edemediğini de belirten Booth, Blair ailesinden kararına bir tepki gelmediğini söyledi ve “Gelse de aldırmazdım zaten” diye konuştu. Booth, iki kızını Müslüman olarak mı yetiştireceği sorusunu da, “Ben onları dinlerini seçmeleri konusunda serbest bırakacağım. Ama onlar başımı örtmemden memnun oldular. Çocuklar muhafazakâr ailelerin içinde olmaktan mutlu oluyorlar” diye cevapladı. Booth, Türkiye’yi görmeyi çok istediğini de belirtti.

ÖRTÜNMEKLE

ÖZGÜRLÜKTEN

UZAKLAŞILMAZ

Fransa gibi çeşitli örtüleri yasaklayan ülkelerde, kadının örtünmesiyle özgürlüğünden uzaklaştığının düşünüldüğünü, oysa bu düşüncenin yanlış olduğunu söyleyen Booth, bu konuda Türkiye’de de bazı sorunlar yaşandığını bildiğini ifade etti. Booth, “Bu yasaklar, kadının kararına saygısızlık. Bir kadın hem başörtülü olur, hem de her işi yapar. Bunun aksini düşünmek kadının aklını küçümsemektir” diye konuştu.

29.10.2010


 

430 bin hacı adayı Medine’de

Önümüzdekİ ay başlayacak olan Hac görevini ifa etmek isteyen dünyanın değişik yerlerinden toplam 430 bin 604 kişi, Hz. Muhammed’in (asm) kabrinin de bulunduğu Mescid-i Nebevi’yi ziyaret etmek için Medine’ye geldi.

Medine’deki ziyaretin ardından 162 bin 186 kişinin Mekke’ye geçtiği ve diğerlerinin Medine’de bulundukları bildirildi. Endonezya şu ana kadar hac için gelenlerin sayısı bakımından birinci sırada.

29.10.2010


 

Çorba Çeşmesi’ne ilgi büyük

Akşehİr Belediyesi tarafından 4 yıl önce başlatılan ‘’Çorba Çeşmesi’’ havaların soğumaya başladığı şu günlerde vatandaşlar tarafından ilgi görüyor.

Akşehir Belediye Başkanı Mustafa Baloğlu ve oyuncu senarist Levent Kazak’ın ortak fikriyle ortaya çıkan proje kapsamında, zengin fakir ayrımı yapılmadan canı çorba içmek isteyen ya da karnını doyurmak isteyen herkes çeşmeden akan sıcak çorbayı içebiliyor. Akşehir Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğüne bağlı Çorba Çeşmesi Salonunda, sabah 8.00’den akşam 20.00’a kadar yaklaşık 4 bin kase çorba dağıtılıyor. Verilen hizmet karşılığında ise her hangi bir ücret alınmıyor. Proje hakkında açıklama yapan Belediye Başkanı Baloğlu, çorba çeşmesi projesinin açlığa, yoksulluğa çare olması için değil, şifa olması amacıyla başlatıldığını söyledi. Vatandaşların limitsiz olarak istedikleri kadar çorba içebildiğini ifade eden Baloğlu, ‘’Çorbalarını içenler karınlarını doyurduktan sonra kimseyle muhatap olmadan, kimsenin bakışları altında olmadan çekip gidebiliyorlar’’ dedi. Baloğlu, projenin bütün Türkiye’ye yayılmasının en büyük dileği olduğunu belirtti.

29.10.2010


 

Dede-torun buluşması

Ankara’nIn Pursaklar ilçesinde dedeler ve torunlarının birlikte zaman geçirecekleri özel bir mekan oluşturuldu.

‘’Dedeler ve Torunlar Lokali’’ adıyla açılan sosyal tesislere torunlarıyla birlikte gelen yaşlılar, burada yaşıtlarıyla sohbet ederek zaman geçirirken, torunları da kendileri için hazırlanan alanda oyunlar oynuyor. Pursaklar Belediyesi’nin Kültür ve Sosyal İşlerden Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Osman Kayaer, ‘’Açtığımız lokalle dede ve torunlarına sıcak bir ortam oluşturduk’’ dedi. Lokale sabah saatlerinde gelenlere çay ve simit ikramında bulunduklarını ifade eden Kayaer, şöyle devam etti: ‘’Buraya gelen dedeler birbirleriyle sohbet ediyorlar, televizyon seyrediyorlar. Torunları ise kendileri için özel olarak hazırlanan oyun alanlarında güven içinde vakit geçiriyorlar.”

29.10.2010


 

HSYK Kanunu Mecliste

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısı ile ilgili anayasa değişikliğine uyum amacı taşıyan kanun tasarısı TBMM Başkanlığına sunuldu.

Anayasa değişikliğine uyumu amaçlayan, HSYK’nın kuruluşu, teşkilatı, görev ve yetkileri ile çalışma usul ve esaslarını düzenleyen ‘’Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu Tasarısı’’ TBMM Başkanlığına sunuldu. Tasarıya göre, HSYK 22 asıl, 12 yedek üyeden oluşacak. Kurul, 3 daire halinde çalışacak. Kurulun Başkanı Adalet Bakanı olacak. Adalet Bakanlığı Müsteşarı kurulda tabii olarak yer alacak. Müsteşar bulunmadığı zaman kendisine vekalet eden kişi kurul toplantılarına katılacak. HSYK, Adalet Bakanı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı, Cumhurbaşkanınca seçilecek 4 asıl, Yargıtay’dan seçilecek 3 asıl ve 3 yedek, Danıştaydan seçilecek 2 asıl ve 2 yedek, Türkiye Adalet Akademisinden seçilecek 1 asıl ve 1 yedek, birinci sınıf olan adli yargı hakim ve savcıları arasından seçilecek 7 asıl ve 4 yedek ile birinci sınıf olan idari yargı hakim ve savcıları arasından seçilecek 3 asıl ve 2 yedek üyeden oluşacak. HSYK, görevlerini yerine getirirken ve yetkilerini kullanırken bağımsız olacak, hiçbir organ, makam, merci veya kişi, Kurula emir ve talimat veremeyecek. Kurul, mahkemelerin bağımsızlığı ile hakimlik ve savcılık teminatı esaslarını gözeterek adalet, tarafsızlık, doğruluk ve dürüstlük, tutarlılık, eşitlik, ehliyet ve liyakat ilkeleri çerçevesinde görev yapacak.

HSYK ÜYELİĞİ SEÇİMLERİ

4 YILDA BİR YAPILACAK

HSYK Genel Kurulu, başkanvekili ve daire başkanlarını seçecek, dairelerin kararlarına karşı yapılan itirazlar ile daireler arasında çıkan görev ve iş bölümü uyuşmazlıklarını karara bağlayacak. Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini de genel kurul karara bağlayacak. HSYK üyeliği için aday olanlar, kendilerini tanıtan ve mesleki konularda düşüncelerini açıklayan mektup, elektronik posta, kısa mesaj gönderebilecek, kapalı yer toplantısı yapabilecek. HSYK üyeliği seçimleri 4 yılda bir yapılacak. Seçimler, YSK’nın yönetim ve denetiminde gerçekleştirilecek. Yargıtay, Danıştay ve Türkiye Adalet Akademisi’nde yapılacak. Seçimlerde, her hâkim ve savcı, seçilecek asıl ve yedek üye toplamı kadar aday için oy kullanabilecek.

29.10.2010


 

Cumhuriyet, demokrasi ile taçlandırılmalı

HAK-İŞ Genel Başkanı Salim Uslu, Cumhuriyetin 87 yıllık şanına uygun bir demokrasi uygulaması ile taçlandırılmasını talep ettiklerini kaydetti.

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, Cumhuriyetin ilânının 87. yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin 87 yılda, demokratikleşme, çağdaşlaşma, hukuk devletini gerçekleştirme, ekonomik, sosyal ve siyasi gelişmeleri kaydetme noktasında önemli mesafeler katettiğine işaret etti. Uslu, ancak Türk demokrasi tarihinin yarısının ihtilâl, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerle geçtiğini bildirdi. Uslu, açıklamasında şunları kaydetti:

‘’Kendi bölgesinde rol model olan, uluslar arası diplomatik girişimlere ve toplantılara ev sahipliği yapan Türkiye’nin gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında, başta demokrasi olmak üzere, daha uzun bir yol almasının gerektiğini görüyoruz. Bizler, çalışanlar olarak, demokratik gelişmiş ve kalkınmış bir ülkede hakkımızı alacağımıza inanıyor, bu nedenle Cumhuriyetin 87 yıllık şanına uygun bir demokrasi uygulaması ile taçlandırılmasını talep ediyoruz. Cumhuriyetin 87. yılında, siyasal gerilimler ve kısır döngülerden öte, cumhuriyete yaraşır nitelikli projeler üreterek, bunların çalışma ve sosyal hayatımıza kazanımlarını konuşmak, bunun heyecanını yaşamak istiyoruz.’’

29.10.2010


 

CHP, AB için Meclis araştırması istedi

CHP, Türkiye-AB ilişkilerinin son 14 yıldaki gelişimi, bugünkü durumu ve geleceğine ilişkin Meclis Araştırması açılmasını istedi.

İstanbul Milletvekili Birgen Keleş ve arkadaşların imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in her vesile ile Türkiye’nin AB’ye üye olmasına karşı olduklarını açık biçimde ifade ettikleri, bu ‘’açıklamaların saygı ölçülerini aştığı’’ dile getirildi. AB ülkelerinin, Türkiye’nin potansiyelini, 46 yıllık çabalarını ve özverisini görmezden geldiği, Türkiye’yi baskı altında tutarak daha fazla ödün almak için müzakerelere hazırlık gibi bir aşamaya olumlu yaklaştıkları iddia edilen gerekçede, ‘’ucu açık müzakere’’, ‘’imtiyazlı ortaklık’’ gibi başka hiçbir ülke ile ilişkilerde yer almayan birçok sınırlama ve kısıtlamanın Türkiye için gündeme getirildiği belirtildi. Gümrük Birliği’nden sonra, Türkiye-AB ilişkilerindeki gelişmelerin objektif bir şekilde değerlendirilmesi için Meclis Araştırmasının gerekli olduğu vurgulan önergede, Türkiye-AB ilişkilerinin son 14 yıldaki gelişmesi, bugünkü durumu ve gelecekte nasıl gelişebileceğini incelemek ve çözüm önerileri geliştirmek üzere ‘’Meclis Araştırma Komisyonu’’ kurulması talep edildi.

29.10.2010


 

Sivil, demokratik anayasa koltuklarımızdan daha kıymetli

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ‘’Sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa her birimizin koltuğundan, kişisel çıkarlarından binlerce defa önemlidir, değerlidir” dedi.

Demirtaş ile Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan ve Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’dan oluşan BDP Heyeti, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu’yu makamında ziyaret etti. Parti olarak, Türkiye’nin en büyük işçi örgütü ile Türkiye’nin yeni anayasaya hangi yöntemlerle ulaşılacağını görüştüklerini belirten Demirtaş, bu görüşmenin kendileri açısından son derece öğretici ve verimli bulduğunu bildirdi. Demirtaş, şöyle devam etti: Türkiye’nin 30 yıl sonra darbe anayasasından tümden kurtulma süreci bizce hayati derecede önemlidir. Bütün siyasî partiler şöyle bakabilmelidir; sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa her birimizin koltuğundan, kişisel çıkarlarından binlerce defa önemlidir, değerlidir. Türkiye, kendi toplumsal sözleşmesini ve toplumsal uzlaşmasını ararken siyasi, partizan çıkarlardan çok daha ötede toplumun, halkın çıkarlarını demokratik bir ülkenin çıkarlarını önce tutabilmelidir.”

29.10.2010


 

İlâç raporları elektronik ortamda

KRONİK hastaların katkı payı ödemeden ilaç almalarını sağlayan sağlık raporları yarından itibaren eczaneler tarafından doğrudan internet ortamında görülebilecek.

Hem hastalar, hem de eczaneler açısından büyük kolaylık sağlayacağı belirtilen uygulamanın, sahteciliği ortadan kaldırması bekleniyor. Mevcut uygulamada, kanser, şeker, kalp ve tansiyon gibi kronik hastalığı bulunanların ilaçlarını katkı payı ödemeden alabilmeleri için çıkarılan sağlık raporları, sağlık kurumlarınca hastalara elden veriliyor. Hastalar da ilaçlarını eczanelerden alırken bunları ibraz ediyor. MEDULA sisteminde yapılan düzenlemeyle yarından itibaren sağlık raporları internet ortamına yüklenecek, eczaneler de bunları sistem üzerinden görebilecek.

29.10.2010


 

Çocuk devletin değil, ailenindir

Çocukların devlet de dahil olmak üzere kimseye ait olmadığını, Allah’ın ailelere bir emaneti olduğunu belirten Mazlumder: “Çocuklarına verilecek eğitimin kendi inançlarına uygun olmasını talep etmek ailelerin hakkıdır.”

MAZLUM-DER İstanbul Şubesi’nden yapılan açıklamada, çocukların devlet de dâhil olmak üzere kimseye ait olmadığı belirtilerek, “Çocuk, Yaratıcının ailelere bir emanetidir ve onların maddi ve manevi gelişimlerinde ebeveynleri sorumluluk ve hak sahibidir” denildi. MAZLUM-DER İstanbul Şubesi’nin açıklamasında, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AKP Milletvekili Zafer Üskül’ün, çocuklarını başörtülü olarak okula göndermek isteyen ailelerle ilgili olarak “Bu iş daha ileriye giderse, devlet o çocuğu alır ve öğrenim görmesini sağlar” dediği hatırlatıldı. İnsan hakları ve hukuk ile bağdaşmayan açıklamalara Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın destek verdiği, bazı kabine üyeleri ve milletvekilerinin de mezkûr aileleri provokasyonla suçladığı kaydedilen açıklamada, kamuoyunun yanıltıldığı ve ailelerin bu haklı talebinin kötü gösterilerek yok edilmeye çalışıldığı ifade edildi.

Açıklamada, Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları İnsan Hakları Evrensel beyannamelerine göre, çocuğun da din ve vicdan hürriyeti olduğu, ebeveynler çocuklarını istedikleri dinî ve ahlaki prensiplere göre eğitme hakkına sahip olduğu kaydedildi. Yine uluslararası insan hakları hukuku gereği devletin -kötü muamele ve ihmal- olmaksızın çocukları ailelerinden ayıramacağı vurgulanan açıklamada, “Yeryüzünde, yetişkinlik dönemlerinde yaptıkları değerlendirmeler neticesi din ya da hayat tarzı değiştirenler de dâhil olmak üzere hemen herkes ilk dinî ve ahlakî değerlerini ailelerinden alır” denildi.

“İDEOLOJİK YASA VE UYGULAMALAR

KALDIRILMALI”

MAZLUM-DER İstanbul Şubesi’nin açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:

Çocuklar devlet de dâhil olmak üzere kimseye ait değildir. Çocuk, Yaratıcının ailelere bir emanetidir ve onların maddî ve manevî gelişimlerinde ebeveynleri sorumluluk ve hak sahibidir.

İlköğretim çağında da olsa isteyen ebeveynlerin çocuklarına verilecek eğitimin -gerek içeriğinin gerekse fiziksel şartlarının- kendi inançlarına uygun olmasını talep etmek hakları vardır. Aynı şekilde ailelerin dinî inançlarına aykırı her türlü uygulamayı reddetmeleri de bir insan hakkıdır ve aksi devlet tarafından zorlanamaz.

Çocuklarını inandıkları dinin kaidelerine göre yetiştiren ailelerin onları bu çerçevede okula göndermelerinin kötü muamele ya da ihmal sayılamayacağı açıktır. Dolayısı ile devletin, çocuklarını okula başörtüsü ile göndermek isteyen ailelerden evlatlarını almaya çalışması temel insan hakları hukukuna aykırı olacağı gibi millet vicdanında da karşılık bulamayacak, gayri meşru ve hukuksuz bir eylem olacaktır.

*Devlet, din ve vicdan hürriyetleri üzerindeki bütün tahditleri kaldırmalı ve dinî alanı kendi kontrolü altına almaya çalışan uygulamalardan vazgeçmelidir. Bugün hala 12 yaş altındaki Müslüman çocuklara Kur’ân-ı Kerim eğitimi verilmesi devletçe sınırlandırılmış ve pratikte uygulanamaz hale getirilmiştir.

Tevhid-i Tedrisat Kanunu, Millî Eğitim Temel Kanunu, Sekiz Yıllık Kesintisiz Zorunlu Eğitim gibi ideolojik yasa ve uygulamalar kaldırılmalı ya da milletçe meşru kabul edilecek şekilde, insan hakları ve hukuka uygun bir şekilde tadil edilmeli, isteyenlerin istedikleri dinî eğitimi, istedikleri şekil ve şartlarda vermeleri ve almaları serbest bırakılmalıdır.

Batılı kılık kıyafet biçimini doğru, normal ve matlup kabul edip, geriye kalan biçimleri anormal, yanlış, geri ve bozuk gören ve bu görüşü herkese dayatan çevreleri adil olmadıkları ve sağlıksız zihinsel süreçleri sebebiyle haksızlık ettikleri hususunda ikaz ediyor ve “ilköğretim, kamusal alan, hizmet alan-hizmet veren, siyasal simge” gibi yersiz, mantıksız, hukuksuz, yasal temeli olmayan ve hatta komik argümanlarla inanç ve eğitim özgürlüğünün sınırlanmasında ısrar edenleri kınıyoruz.

29.10.2010


 

İstanbul’da toplu ulaşıma yüzde 10 zam

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, toplu taşım ücretlerine yüzde 10 oranında zam yaptı. Zam, yarından itibaren geçerli olacak.

Metrobüs’te ise bindiğin kadar öde dönemi başlıyor.

İBB’den yapılan yazılı açıklamada, İETT Genel Müdürlüğü ve BELBİM AŞ’nin yaptığı ortak çalışma ile metrobüs hattında durak bazında ücretlendirme tarifesine geçileceği kaydedildi. Toplu taşıma ücretlerinde de yeni bir ayarlamaya gidildiği ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:

“İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü, toplu ulaşım hizmetlerinin sürdürülebilir olmasını sağlamak için hizmet bedelinin vatandaşlarımıza olabildiğince az yansıtılması anlayışı içinde çalışma yapma zaruriyeti doğru. İETT en son tarife düzenlemesini 1 Haziran 2009 tarihinde yapmıştı. Ancak aradan geçen yaklaşık 17 aylık süre içerisinde hizmete esas teşkil eden girdi fiyatlarında (akaryakıtta yüzde 25, işçilikte yüzde 12) önemli oranlarda artış kaydedildi. Dolayısıyla kurumsal gelir-gider dengesini sağlayabilmek amacıyla yaklaşık yüzde 10’luk bir tarife artışı hasıl oldu. Yeni tarifenin artış oranı söz konusu dönemde gerçekleşen enflasyon oranı da dikkate alınarak hesap edildi.”

Yeni tarifiye göre, tam elektronik bilet fiyatı (akbil-elektronik kart) 1,65 TL, indirimli öğrenci 0,95 TL, indirimli diğer 1,10 TL olacak. Aylık mavi kart fiyatı ise tam 120 TL, indirimli öğrenci 60,00 TL, indirimli diğer 70,00 TL’e çıktı. Zamla birlikte elektronik bilet ile aktarma fiyatları ise şöyle oldu: Tam 0,85 TL, indirimli öğrenci 0,35 TL, indirimli diğer 0,45 TL.

29.10.2010


 

Şantaj soruşturmasında 12 kişi ifade verdi

‘’Şantaj ve askeri casusluk’’ iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında savcılıkça ifadeleri alınan kişilerden 8’i tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi, 4’ü serbest bırakıldı.

İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden sevk edilen 8 kişi ile Merkez Komutanlığından getirilen 4 kişi soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı tarafından sorgulandı. Savcılık, 8 kişiyi tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk etti. 4 kişiyi serbest bıraktı.

29.10.2010


 

Hatip Dicle’ye hapis cezası

Kapatılan DEP’in eski milletvekili Hatip Dicle, ‘’terör örgütünün propagandasını yapmak’’ suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, KCK davasında tutuklu bulunan sanık Dicle katılmazken, avukatı Feride Laçin hazır bulundu. Avukat Laçin, müvekkilinin konuşmasının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunarak, beraatini talep etti. Laçin’in dava dosyasının Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen KCK davasıyla birleştirilmesi gerektiği yönündeki talebi de reddedildi. Mahkeme verdiği kısa bir aranın ardından sanık Dicle’yi TMK’nın ‘’terör örgütünün propagandasını yapmak’’ suçunu kapsayan 7/2. maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Dicle hakkında, 2009 yılında Bingöl’de yaptığı bir konuşma sebebiyle dava açılmıştı.

29.10.2010


 

Şiddetli yağış kutlamaları erteletti

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, bugün Vatan Caddesinde yapılacak Cumhuriyet Bayramı Resmî Geçit Töreninin, yoğun yağış sebebiyle 31 Ekim Pazar gününe ertelendiğini açıkladı. Kırklareli’nde de Vilâyet Meydanına kurulan protokol tribünü fırtınada yıkıldı.

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, bugün Vatan Caddesi’nde yapılacak Cumhuriyet Bayramı Resmi Geçit Töreni’nin, yoğun yağış sebebiyle 31 Ekim Pazar gününe ertelendiğini açıkladı. Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında düzenlenen ‘’Kentler Arası İş Birliği İstanbul Formu’’ toplantısından çıkarken gazetecilere yaptığı açıklamada, şehirde iki gündür devam eden yoğun yağış sebebiyle, bugün Vatan Caddesi’nde yapılması planlanan Resmi Geçit Töreni’nin 31 Ekim Pazar gününe ertelendiğini bildirdi. Vali Mutlu, Cemal Reşit Rey’deki tören ve Dolmabahçe Sarayı’ndaki resepsiyon programında bir değişiklik olmadığını belirtti.

29.10.2010


 

Yasakçılardan Danıştay’a bir dâvâ daha

Üniversite Konseyleri Derneği, Yükseköğretim Kurulunun İÜ’ye gönderdiği kılık kıyafetle ilgili yazının iptali için Danıştay'a başvurdu.

Üniversıte Konseyleri Derneği, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) İstanbul Üniversitesine başörtülü öğrencilerle ilgili gönderdiği yazının iptali için Danıştaya başvurdu. Üniversite Konseyleri Derneği Sözcüsü Özgür Aydın, dernek adına YÖK’ün İstanbul Üniversitesine başörtülü öğrencilerle ilgili gönderdiği yazının iptali için Danıştaya başvuru dilekçesinin verilmesinin ardından Danıştayın önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın İstanbul Üniversitesine resmi yazı göndererek başörtüsünü üniversitelerde ‘’kanunsuz biçimde’’ serbest bırakmaya teşebbüs ettiğini iddia ederek, bu sebeple Özcan ve bazı rektörler hakkında önceki gün suç duyurusunda bulunduklarını hatırlattı. Özgür Aydın, Danıştay’a yaptıkları başvurunun da mücadelelerinin ikinci adımını oluşturduğunu belirtti.

29.10.2010


 

DEMOKRATİK CUMHURİYET NE ZAMAN?

Cumhuriyet, ilân edilişinin 87. yılında hâlâ demokrasi eksikliğinin ve cumhurla kucaklaşamayışının getirdiği sancıları yaşarken, bu durumun aşılabilmesi ve cumhuriyetin gerçek anlamıyla hayata geçirilebilmesi için, Bediüzzaman Said Nursî'nin “İstibdad-ı mutlaka cumhuriyet namı verildi” sözünde ifadesini bulan gerçeğin çok iyi tahlil edilmesi ve cumhuriyet mânâsıyla bağdaşmayan antidemokratik ve hukuk dışı zihniyetin, yerini demokratik hukuk devleti kavramına terk etmesi gerekiyor.

CUMHURİYETİN DEMOKRATİKLEŞTİRİLMESİ

ŞART

Cumhuru, yani millet çoğunluğunu dışlayan bir rejimin, adına cumhuriyet denilse bile gerçekte bir baskı ve istibdat yönetimini netice verdiğine dikkat çekilirken, bu duruma son vermek için, cumhuriyete demokratik bir ruh ve muhteva kazandırılması gereğine işaret ediliyor. Bu bağlamda demokratikleşme reformlarının büyük önem taşıdığı, yürürlükteki darbe anayasası başta olmak üzere antidemokratik mevzuatın bir an önce iptali ve yerine demokratik yasaların ikamesi gerektiği belirtiliyor.

29.10.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.