21 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kültür-Sanat

 

OSMANLI ESERLERİ GÜN IŞIĞINA ÇIKIYOR

DİYARBAKIR’DA bugüne kadar sergilenmemiş Osmanlı eserleri restorasyonu devam eden tarihî İskender Paşa Konağında gün ışığına çıkacak.

1551 yılında Diyarbakır valiliğine atanan ve 14 yıl burada Diyarbakır’ın 12. valisi olarak görev yapan İskender Paşa tarafından konut olarak yaptırılan, Anadolu Türk mimarisi ile Diyarbakır sivil mimarisini yansıtan tarihî konağın restarasyonu için bir süre önce Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünce başlatılan çalışma titizlikle sürdürülüyor. Bin 500 metrekare alanda kurulu konak geniş avlulu yapısı ve çeşitli eklentileriyle restorasyonun tamamlanmasının ardından vakıf müzesine dönüştürülecek ve böylece Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Güneydoğu Anadolu Bölgesinde oluşturduğu ilk vakıf müzesi olacak. Gelecek yıl tamamlanması planlanan müzede bugüne kadar sergilenmeyen zengin bir koleksiyon meraklısıyla buluşacak. Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürü Yakup Aktürk, mekânın Osmanlı ve vakıf eserlerinin sergileneceği müze olarak değerlendirileceğini bildirdi.

‘’ESERLERİN BU GÜNE KADAR

ÇIKMAMASI BİR EKSİKLİKTİ’’

Aktürk, yaklaşık bin 500 metrekarelik alanı Diyarbakır’a yakışır bir şekilde vakıf müzesine dönüştüreceklerini belirterek şöyle konuştu: ‘’Çalışmalarımız yoğun olarak devam ediyor. Daha önce burada İskender Paşa’nın torunları kalıyordu. Şimdi ise Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak bir kompleks halinde müze yapmayı düşünüyoruz. Burada Osmanlı, Artuklu, Selçuklu vakıf eserlerimiz sergilenecek. Diyarbakır Bölge Müdürlüğümüz hizmet kapsamında bir hayli eserimiz mevcut. Eserlerimiz şu anda bizde saklı bir hazinedir. Saklı bir hazine gün ışığına çıkacak. Hepsi zimmet ve koruma altındadır. Bölge müdürlüğümüzün hizmet kapsamı içerisindeki vakıf müzesinde Osmanlı eserlerimizin burada sergilenmesi söz konusu. Bunlar arasında Hz. Süleyman Camii’nde bulunan bir Osmanlı sancağımız var. Sakalı şeriflerimiz, avizelerimiz, şamdanlarımız, el yazması Kur'ân-ı Kerim’lerimiz, halılarımız, berat, ferman gibi çok sayıda eseri burada sergilemeyi istiyoruz. Bunları gün yüzüne çıkarıp vatandaşlarımız ile buluşturacağız. Zengin bir koleksiyon. Diyarbakır’da ve Güneydoğu’da eserlerin bu güne kadar çıkmaması bir eksiklikti. Ama artık İnşallah hepsini gün yüzüne çıkarıp halkımızla paylaşacağız. Güneydoğu’da ilk vakıf müzemiz olacak. Bugün Türkiye’de 6 tane vakıf müzemiz var. Bakanlığımızın, genel müdürlüğümüzün çalışmaları ile bu sayıyı 13’e çıkarmayı planlıyoruz.’’

21.10.2010


 

Şam’daki Süleymaniye Külliyesi için Türkiye-Suriye işbirliği

ŞAM’DAKİ Süleymaniye Külliyesinin Türkiye-Suriye işbirliğinde restorasyonu projesinde son aşmaya gelindiği bildirildi.

Türkiye’nin Şam Büyükelçisi Ömer Önhon, Şam’daki Süleymaniye Külliyesinin iki ülke işbirliğiyle restore edilmesi sürecinde gelinen nokta hakkında değerlendirmelerde bulundu. Önhon, Suriye ile Türkiye arasında 2,5 yıl önce Süleymaniye Külliyesinin restorasyonu için anlaşma imzalandığına işaret ederek, “O günden bugüne projenin geliştirilmesi çalışmaları var. Şimdi sonuna geldik. Teknik düzeyde imzaların tamamlanması aşamasındayız. Zannediyorum 1 aya kadar ihaleye çıkılacak ve bütün külliyeyi kapsayan fiili restorasyon çalışmaları başlayacak” dedi.

Restorasyon çalışmasının aslına uygun şekilde yapılacağını anlatan Önhon, “Hasar, cami kısmında ve arastada var. Bir yerde çökme var. Barada Nehri bu bölgeden geçiyor. Ayrıca külliyenin çeşitli yerlerinde başka türlü tamire ihtiyaç duyulan kısımlar da var. 2-2,5 sene içinde restorasyon çalışmasının tamamlanacağına inanıyorum” diye konuştu. Önhon, Külliyenin 1500’lü yıllardan kalma olduğunu hatırlatarak, “Süleymaniye Külliyesinin restorasyonunun maddî boyutu var. Restorasyonu TİKA üstleniyor. Böyle projelerin temsil ettiği manevî anlam çok önemli. Bu projeye, ata yadigârımızın tekrar dünyaya kazandırılması olarak bakıyoruz. Restorasyonda özel bir teknik kullanılıyor” ifadesini kullandı. Projesi Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a hazırlatılan Süleymaniye Camii'nin, Mimar Sinan’ın Kanuni Sultan Süleyman adına yaptığı ilk cami olduğu öğrenildi. Bu arada Osmanlı hanedanından Vahdettin’in ve hanedanın 17 üyesinin kabirlerinin bulunduğu kısımda da restorasyon çalışması yapılacağı bildirildi.

21.10.2010


 

“2011 TRT Belgesel Ödülleri”nin takvimi belli oldu

TRT’NİN amatör ve profesyonel belgesel filmcileri desteklemek, çeşitli ülkelerden farklı ve yüksek nitelikli belgesel filmlerin seyirciyle buluşmasını sağlamak ve dünyanın her tarafından belgeselcilerin buluşup düşünce alış verişinde bulunacağı bir platform oluşturmak amacıyla düzenlediği ‘’TRT Belgesel Ödülleri’’ne başvurular, 28 Ocak 2011 tarihine kadar yapılabilecek.

Geçtiğimiz yıl 40 farklı ülkeden 232 filmin katıldığı TRT Belgesel Ödülleri’ne bu yıl da katılımın yüksek olması bekleniyor. TRT Belgesel Ödülleri’ne katılmak isteyen yönetmenlerin başvurularını 28 Ocak tarihine kadar yapmaları gerekiyor. Ulusal ve uluslar arası olmak üzere iki ana kategoride gerçekleştirilen ‘’TRT Belgesel Ödülleri’’nde, ön elemeyi geçen filmler, yönetmenleriyle birlikte 5-9 Mayıs 2011 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek TRT Belgesel Günleri’nde seyirciyle buluşacak. Faaliyetin finali olan 9 Mayısta yapılacak gala gecesinde ise ödüller sahiplerini bulacak. Başvuruların ücretsiz olacağı TRT Belgesel Ödülleri’ne ilişkin ayıntılı bilgi ve formlara, ‘’www.trtbelgesel.com’’ adresinden ulaşılabilecek.

21.10.2010


 

Hat’la ilgili en kapsamlı belgeselin galası yarın

İSTANBUL 2010 Avrupa Kültür Başkenti faaliyetleri kapsamında ‘’Hat; Bir Medeniyet Çizgisi’’ adlı belgeselin galası yarın yapılacak.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı (AKBA) faaliyetleri kapsamında Birleşik Görsel Medya tarafından hazırlanan ve bir yıla yakın süren çalışmanın ürünü ‘’Hat; Bir Medeniyet Çizgisi’’ adlı belgesel İstanbullularla buluşacak. Belgesel, yazı sistemleri ve yazı ögeleri kullanılarak geliştirilen, sıklıkla dekoratif amaçla kullanılan, görsel sanatlar alanının en eski ve en geleneksel dallarından biri olan hat sanatı ya da eski deyimiyle ‘’hüsnühat’’ın, şimdiye kadar çekilmiş en kapsamlı belgeseli olma özelliği taşıyor. Maslak TİM Show Center’da 22 Ekim Cuma akşamı yapılacak galanın ardından belgesel, 2011 yılının ilk aylarında televizyonlarda gösterime girecek.

21.10.2010


 

Zambak’tan KANKA projesine tam destek

ZAMBAK Yayınları sosyal sorumluluk projelerine yeni bir halka ekledi.

Zambak Yayınları, Çocuk Şube Müdürlüğünün çalışmalarına yaptığı katkılarından dolayıZambak Yayınları Reklâm ve Halkla İlişkiler Müdürü Selahattin Özşen’e teşekkür plâketi verdi. Dünyada ilk olarak İstanbul Polisi tarafından, 2008 yılında başlatılmış olan KANKA 1550 Mesaj Hattı projesi, polis ile çocuklar arasındaki sevgi ve güven bağlarını güçlendirmeyi hedefliyor. Çocuklar için hazırlanmış olan KANKA Projesi çocuk polisince yürütülmektedir. Çocukların herhangi bir mağduriyet yaşadıklarında, polisiye olaya şahit olduklarında ya da herhangi bir sebeple polis ile iletişime geçmek istediklerinde cep telefonlarının mesaj bölümlerine girerek yazmış oldukları mesajları 1550 ye mesaj atarak göndermeleri yeterlidir.

21.10.2010


 

“Kaplumbağa Terbiyecisi” ölümünün 100. yılında anılıyor

TÜRKİYE’DE figürlü resmin ilk temsilcisi, müzeci ve arkeolog Osman Hamdi Bey, ölümünün 100. yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ülke genelinde düzenlenecek sergiler ve sempozyumla anılacak.

Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, UNESCO’nun 35. Genel Konferansında 2010 yılı anma ve kutlamalar listesine alınan ‘’Osman Hamdi Bey’in Ölümünün 100. Yıl Dönümü’’ dolayısıyla, ülke genelinde çeşitli faaliyetler düzenleniyor. Faaliyetler kapsamında Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, döneminde yaptığı birçok çalışmayla uluslar arası üne kavuşan Osman Hamdi Bey’in eserlerinin reprodüksiyonlarını, Türkiye’nin 7 bölgesindeki 28 ilde sergileyecek.

21.10.2010


 

Volga-Ural bölgesinde İslâm medeniyeti

İSTANBUL’DAKİ İslâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA), Volga-Ural bölgesinde bulunan ülkelerden Rusya Federasyonu’na bağlı Başkurdistan’da “Volga-Ural Bölgesinde İslâm Medeniyeti” konulu uluslar arası bir kongre düzenliyor.

Rusya Federasyonu Eğitim ve Bilim Bakanlığı, Başkurdistan Hükümeti, Başkurdistan Bilimler Akademisi ve IRCICA’nın ortak çalışmalarıyla düzenlenen kongreye katılmak üzere dünyanın dört bir yanından sahasında uzman yüz ellinin üzerinde bilimadamı/akademisyen, 21-22 Ekim 2010 tarihlerinde başşehir Ufa’da biraraya gelecek.

Başkurdistan Cumhurbaşkanı Hamit Rüstem Zekiyeviç’in konuşmasıyla açılacak kongrede İslâm Konferansı Teşkilâtı Genel Sekreteri Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yanı sıra IRCICA Genel Direktörü Dr. Halit Eren de söz alacak. Kongrede Volga-Ural bölgesinde İslâm medeniyetinin tarihi ve bölge kültürüne katkıları; eğitimde modernleşmeyi getiren Ceditçilik; bölge tarihindeki değişimlerin dil, edebiyat ve san'at alanındaki yansımaları; siyasal bilgiler, sosyoloji, felsefe, hukuk gibi alanlarda düşünce akımları başta olmak üzere muhtelif konuları, burada yaşamış ve yaşayan milletler açısından inceleyen bildiriler sunulacak.

Bu kongre, IRCICA’nın “Volga-Ural Bölgesinde İslâm Tarihi” konusunda uluslar arası seviyede düzenlediği toplantıların dördüncüsü olacak. Bundan önce ilk iki kongre yine bölge ülkelerinden Tataristan’ın başşehri Kazan’da 2001 ve 2005 yıllarında, üçüncüsü ise Başkurdistan’da 2008 yılında yapılmış ve her üç kongrede sunulan bildiriler, bilim dünyasının istifadesine sunulmak üzere IRCICA tarafından yayınlanmış ve bu bildiri kitapları kütüphane raflarındaki yerini almıştı.

21.10.2010


 

Mağara zengini kanyon

Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Yedisalkım Köyü yakınlarında bulunan ve duvarlarındaki figürler ile dikkati çeken Put Mağaraları, araştırılmayı bekliyor.

İlçeye 56 kilometre uzaklıktaki Yedisalkım Köyü sınırlarında 7 kilometre uzunluğundaki Başet Kanyonu’nda yer alan Put mağaraları, duvarlarındaki tarih öncesi devirlere ait figürlerle dikkati çekiyor. Kültür ve Turizm İl Müdür Vekili Salih Tatlı, yöre halkı tarafından Put Mağaraları olarak adlandırılan dört mağaranın, kanyonun güney yamacında, vadi tabanından 80 metre yükseklikte bulunduğunu belirtti. Mağaraların önündeki tabiî teras ve iç yapısıyla iki bölümden oluştuğunu vurgulayan Tatlı, mağara duvarlarının, açık kırmızı ve koyu kahve renkler kullanılarak neolitik dönemde yapıldığı tahmin edilen figürlerle süslü olduğunu söyledi. Kanyondaki diğer mağaralarda da çeşitli kaya resimleri olabileceğine dikkati çeken Tatlı, yüksekliği yer yer 150 metreyi bulan kanyonda, bazı mağaralara ulaşmanın adeta imkânsız olduğunu ifade etti.

21.10.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.